..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İyi bir aşk mektubu yazmak için, neler yazacağını bilmeden oturman, kalktığında da ne yazdığını bilmemen gerekir. -Rouesseua
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > osman demircan




23 Haziran 2011
Aşk Mutfağı  
osman demircan
Aşk kalbi kıranı affeder belki. Aşk vicdansızdır çünkü. En çok sevene acımaz. Sevene yüreğinin sesini dinle, o ne derse yap der. Oysa insan aklıyla ve inancıyla ayakta kalır. İnsan bu yüzden sürünür. Aşk gurur kabul etmez. Gurur aklın işidir. Aklını ve inancını önüne katan kişi, kalbini kıranı asla affetmez. Aşk der ki, ona inan ve güven. Aslında insan için en büyük yük kendisini taşıyamamasıdır. Aşk süründürür, akıl ayağa kaldırır.


:BADD:
Aşk kalbi kıranı affeder belki. Aşk vicdansızdır çünkü. En çok sevene acımaz. Sevene yüreğinin sesini dinle, o ne derse yap der. Oysa insan aklıyla ve inancıyla ayakta kalır. İnsan bu yüzden sürünür. Aşk gurur kabul etmez. Gurur aklın işidir. Aklını ve inancını önüne katan kişi, kalbini kıranı asla affetmez. Aşk der ki, ona inan ve güven. Aslında insan için en büyük yük kendisini taşıyamamasıdır. Aşk süründürür, akıl ayağa kaldırır. Seven boyun büker, sırtı eğer. İnsan sevdikçe aşkı uğruna kendinden geçer. İnancını ve aklını bir kenara iter. Hal böyle iken, seven sevilenden güven ister, inanç bekler. Zira, yüreğini sevdiği için boşaltan kişi, ister ki yüreğini sevdiği kişi güvenle ve inançla doldursun. Bir bakar ki hayatın en hüzünlü anı gelip çatmıştır, deli gibi sevdiği insanın buna hiç değmediğini görmüştür ve en kötüsü onun için harcadığı yıllar olmuştur. Çünkü sabır taşlarıyla örülen duvar yıkılmıştır. Altında kalan yine seven olmuştur. Kim ister ki yaptığı duvar yıkılsın. Kim ister ki taşlarını tek tek oturtuğu yıllar, elinde kalsın. Kim ister ki bir insana duygusal bağlarla bağlıyken, her şey bir anda kopsun. Betona çakılmış gibi bir his yaşamayı kim ister? Sokakta yaşayanların insanlardan bir lokma ekmek görememesine rağmen, sürekli hor görülmesi gibi bir lokma sevgi görmek adına sokağa atılmayı kim ister? Kim hor görülmek ister? Arada beyinsel farklar yokken, duygusal farklar yokken tek farkın çevresel olması da kötüdür. Kişi tek kişiyi sevmek isterken, bir mahalle dolusu insanla tanışır. Sevgiyi özel kılmak gerekirken, aşk mahalle baskısına dönüşür. Seven sevdiğinin ecüğünü bücüğünü sevmek zorunda kalır. Kısaca sevdiği insanın mezarlığını, ölüsünü, dirisini, her aileden en az birisini, ecüğünü bücüğünü, mercimekten küçüğünü, topalını, çolağını, eniştesi, kaynını ırsiyetini sevmek zorunda kalır. Birini seveyim diyen kişi toplu tecavüze uğrar gibidir. Aşk tek kişiliktir. Oysa bu ülkede sevmek mahalle muhtarı olmak gibidir. Herkese boyun eğmek, herkese canım cicim demek aslında çok yorucudur. Sonra ver elini onun bunun için kavga etmelere. Kalp kırılır, gurur incinir. Seven kişi aklını başına alır. Der ki benim hayatımı pirinç yığınına çeviremezsin. Bana ayıkla pirincin taşını diyemezsin. El sallanır, hoşça kal denir. Geride bir yığın pirinç kalır. İsteyen pilav yapar, isteyen düğün veya nişan. Yeni gelen mutlaka kendini aşk mutfağında bulur. Aşk mutfağı sadece pirinç yığınlarıyla doludur. Yaşanılanlar, yaşadığınla kalmalı. Aşkın tadı böyle çıkmalı.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Var Olmak İçin Emperyal Olmak Zorundasın
Belediyede Vidanjörlük Mü Yapsın
Özel Hayat
Herkes Kendi Orospusunun Namus Zabıtası Bu Ülkede
Bu Ülke Kendi İnsanının Kötülük İşgaliyle Yaşam Savaşı Veriyor
İnsanlar Kama Kılıfıdır, Eğilmeyince İçlerine Almazlar
Biri Bana Yardım Etsin!
Aşkı Yeni Dünya Düzeninin Dini Yaptılar
Davası Sığıra Dayananın, Eli Dışkıdan Kurtulamaz
Bu Ülkede İnsanlar Medeni midir

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Köpekler ve İt Herifler
Üç Türlü İnsan
İnce Bir Tülüm
Tüm Aşklar Faşizm Kokmaz
Başka Bir Yol Yoksa İnancın Seni Nereye Kadar Götürür
Keyfin Bilir
Örümcek ve Kelebek
Dünya
Tüm Evli Sevgililerin, Sevgililer Günü Kutlu Olsun
Olan Dağdaki Garibana, Karakoldaki Garibana Olmakta

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.