"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Bunları düşündükçe, engelin ve özrün onlarda değil, bizlerde olduğunu anladım. Bakan gözlerimizle,duyan kulaklarımızla, çalışan tüm uzuvlarımızla, sizleri göremediğimiz ve hissedemediğimiz için. Adı engelli ve yaşamlarında sadece engeller olan, engelsiz arkadaşlarım, aslında özrü olanlar, sizleri göremeyen bakan körler ,bizleriz.Önünüzde bulunan engellerin kaldırılması için, bundan sonra elimden gelenleri yapmaya çalışacağıma söz vererek,bundan sonraki yaşamınızda üzerime düşen görevleri yerine getirmek adına, sizlere buradan söz vermek istiyorum. Bakın bizlere de,engelsiz gibi görünenlerin, ne kadar engelli olduklarına şahit olun!! Konuşamaz,okuyamaz okumadığı için sorgulayamaz,dinleyemez,dinlemediği için beynini çalıştıramaz,düşünemez ve göremez bir toplum olduk çıktık.Her şeyin iyisini bilmekten dem vurur,Türkiye’nin içler acısı tablosuna ve tüm yaşananlara bile, kıpırdamadan dünyada vaktimizi geçirir olduk. Sindirilmiş bir toplum olduk çıktık açıkcası.Ama ben tüm bu yaşananlara inad, haberleri ve yorumlarımı köşemden sizlere aktararak görmenizi,duymanızı ve bir nebzede olsa hissetmenizi sağlamak için büyük bir çaba ve gayret harcamaktayım.Buda bana büyük mutluluk vermektedir.Çok olağan ve önemli bir konu olmadığı sürece köşemden siz okurlarıma gözlemlerimi aktarıyorum..Beni anlamak sizin anlayış kapasitenize bağlıdır,ben ne kadar güzel anlatırsam anlatayım, siz beni anlamak istemezseniz, tabikide zorlanacağım.Bu zorlanmalar beni hiçbir şekilde yıldırmayacak,kendimi sizlere daha nasıl güzel bir şekilde anlatmanın yollarını arayacağım. Sizlerle buluştuğum süre içersinde,sürekli veren,örnekleyen,anlatan,yorumlayan kişi olmaktanda, çok mutluyum.Kolay gibi görünsede bu iş kapalı kapılar arkasında masa başından ahkam kesmekten baya zordur.Gündemi takip ederek,bilgi ve belgeleri toplayıp haber haline getirdikten sonra oluşturulan haberin servis edilmesi gerekiyor.Ne kadar kolay gibi görünsede,dünyadaki sayılı zor ve tatilsiz bir mesleklerdendir.Polis,Asker,fırıncı aklıma gelmeyen diğerleri gibidir gazetecilik mutfağıda..Ne tatil,ne yıldönümü tanır,nede acı bir haber. Yaratıcı,meraklı,çalışkan,zekalı,iletişimi kuvvetli,promlemleri hemen çözen,ikna kabiliyeti yüksek,gözlemci,dikkatli,sabırlı,gündemi takip eden unsurların birleşmesidir gazetecilik.Bu işi başarı ile sonuçlandırdığıma inanıyorum. En azından sözde değil özde,kartvizitte ve ünvanda değil gerçekte bu etikete sahip olmakta ayrı bir güzellik.İşin özde olabilmesi için tüm bireylerin, kendi işine dört elle sarılması gerektiğine inananlardanım.Bu takdirde hiçbir iş aksamamış olacak gibi geliyor.Etrafımıza baktığımızda maşallah ünvanı ile yaptığı işler örtüşmeyenler o kadar çok ki.Bazıları konuştuklarında mangalda kül bırakmıyor,atıyor,tutuyor,koşuyor,yapıyor,yıkıyor,satıyor,alıyor..Ortada gözle görülür bir şey yok..Efendiler sizin işiniz ne ise onu yapın ,bırakında cümle alem işini yapsın. Yoksa trafikler öle bir karışırki siz bile işin içinden çıkamaz hale gelirsiniz.Allah muhafaza,çarpılırsın.. Saygıdeğer ağabeyim Avukat-yazar Mehmet Önder(KYÖD Mizahi Öykü yarışması birinicisi ve aynı zamanda Bayındır’ın ilk ve tek ödüllü Hikaye yazarı) bir keresinde bana, ben bazılarını görmezlikten geliyorum,sanki Bayındır’da bazıları yokmuş gibi davranıyor ve hiç bir yazımda onlardan bahsetmiyorum demişti.Bunu beceri ve kabiliyet olarak gördüğümü nasıl görmezlikten gelebildiğini düşünürken ,yoksa ben yazım ve haberlerimle bunların ekmeğine, istemeden de olsa balmı sürüyorum demiştim.O bazılarına istemeden de olsa, yardımcı oluyorsam, teşekkür etmelerine gerek yok.Kaymak sizden,bal ise benden olsun,iyi yemeler. Gazetelerde,televizyonlarda,hatta Türkiye’nin bir çok yerinde,büyük puntolarla, çarşaf çarşaf ,usulsüzlük,yolsuzluk haberleri veriliyor.Artık ekmek,su ve diğer vazgeçilmez istekler gibi bu haberlerde, hayatmızda öle bir yer aldıki,bir önceki yolsuzlukla kıyaslar hale geldik. Bu az çalmış bee...! diyen sohbetlere şahit olduk.Olacak o kadar dedirten,bu konular bizim meselelere bakış açımızdan mı? olsa gerek ki ,bunlara dur diyememek.Bu her yerde yaşanan hadiselerin,ilçemizde’de yaşanması normal diyenlerden olmak istemiyorum. O yüzden sizlerle paylaşmak istediğim bir fısıltı haberim var. Fısıltı gazetesinden aldığım duyumlara göre, İlçemizin tanınmış simalarından olan bir muhterem, isim vermek istemedim reklam olmasın diye…Anlatılana göre kafayı öle bulmuş olacak ki,ne dediğini ya bilmiyor, yada gerçekten çok delikanlı. Benim vatandaşlardan duyduğum ve bana aktarılan aynen şu: “Sokaklarda bağırarak bana tabikide bakacaklar,bakmak zorundalar,sekiz bin lira işçilik,otuz bin lira avanta,avantamıda verecekler”diye bağırır olmuş. Sanırım maması fazla gelmiş olacakki böle bir davranış içersine girmiş kendileri.Şimdi demezler mi sana bu avanta nerden?Ne şartlarda verildi?. Bu neyin avantasıdır? Daha İsmail’imin haftalığını ödeyemedim.Kolay mı bu kadar kolay para kazanmak muhterem,bana da anlatsana avantanın nerden geldiğini?Bu avantalardan dolayı tek diyebileceğim,Levent’eli sabunla bile yıkansanız , ak’lanamıyacağınızdır. Esenlikle kalınız.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Serdar ULUSOY, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |