..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Serdar ULUSOY




6 Mayıs 2010
Al Gülüm, Ver Gülüm...  
Serdar ULUSOY
Kızılcağaç Köyü eski Muhtarı İbrahim Akgündüz, köy tüzel kişiliğine ait olan araziyi oğluna satmış mıdır? Bu arazi satılmış ise değerinde satılmış mıdır? Kızılcaağaç Köyü Muhtarlığı 2009 Mart yerel seçimlerinden önce Hacı İbrahim Mahallesinde bulunan zeytinliği 2 bin liraya CHP İl Genel Meclis Üyesi İbrahim Biriz’den neden satın almıştır? Parası ödenmesine rağmen bu zeytinliğin tapusu neden alınmamıştır? Bu zeytinlik alımı mevzuata uygun olarak mı yapılmıştır? Eğer bu satış işleminde mevzuata uygunluk yoksa yeni seçilen köy muhtarı bu konu ile ilgili ne yapmıştır? Eğer zeytinlik satışı iptal edildiyse, CHP İl Genel Meclis Üyesi İbrahim Biriz’e ödenen 2 bin lira Kızılcaağaç köyü adına gelir makbuzu kesilmiş midir? Eğer bu makbuz kesilmediyse CHP İl Genel Meclis Üyesi İbrahim Biriz’e ödenen ve tapusu alınmayan bu arazinin parası ne olmuştur? Şahsımın ve kamuoyunun aydınlatılması ümidimle… Alındı, satıldı, alan memnun, satan memnun… Sana ne derseniz de baş tacısınız, demezsenizde başımın tacısınız.


:AIEC:
İnsanın nefsi, “Ben haklıyım, ben biliyorum, kimseye ihtiyacım yok” der. Hâlbuki Allahü teâlâ Resulüne,“Sen bir şeye karar vermeden önce, eshabına danış” buyuruyor. Sen kime danıştın be İbrahim diyerek kulağıma gelen fısıltılarda, aklıma takılan bazı soruları muhataplarına buradan sorarak, cevaplandırmalarını istemek gayet doğal hakkım, diyerek sözlerime başlamak isterim.
Kızılcağaç Köyü eski Muhtarı İbrahim Akgündüz, köy tüzel kişiliğine ait olan araziyi oğluna satmış mıdır? Bu arazi satılmış ise değerinde satılmış mıdır? Kızılcaağaç Köyü Muhtarlığı 2009 Mart yerel seçimlerinden önce Hacı İbrahim Mahallesinde bulunan zeytinliği 2 bin liraya CHP İl Genel Meclis Üyesi İbrahim Biriz’den neden satın almıştır? Parası ödenmesine rağmen bu zeytinliğin tapusu neden alınmamıştır? Bu zeytinlik alımı mevzuata uygun olarak mı yapılmıştır? Eğer bu satış işleminde mevzuata uygunluk yoksa yeni seçilen köy muhtarı bu konu ile ilgili ne yapmıştır? Eğer zeytinlik satışı iptal edildiyse, CHP İl Genel Meclis Üyesi İbrahim Biriz’e ödenen 2 bin lira Kızılcaağaç köyü adına gelir makbuzu kesilmiş midir? Eğer bu makbuz kesilmediyse CHP İl Genel Meclis Üyesi İbrahim Biriz’e ödenen ve tapusu alınmayan bu arazinin parası ne olmuştur? Şahsımın ve kamuoyunun aydınlatılması ümidimle… Alındı, satıldı, alan memnun, satan memnun… Sana ne derseniz de baş tacısınız, demezsenizde başımın tacısınız.
Sorularımızın ardından gelelim bu haftaki konumuza. Hoş geldin 30 Nisan!
Yarın nasipse bir bahar ayının daha bitişi, belleklerden silinmeyecek ve bu sene ilk defa uluslararası düzeyde yapılacak olan çiçek festivalinin ilk günü. Hoşgeldin 30 Nisan! Sefalar getirdin. Rengârenk çiçeklerin, bitkilerin ve ağaçların yerini aldığı ve tüm şehir olarak gerekli çalışmaların yapıldığı eksiklerin giderildiği, diğer senelere nazaran Başbakanın da katılacağı varsayılarak hummalı çalışmalar sonucunda ortaya çıkmış olan manzara ve güzelliklerden dolayı emeği geçen herkese bu gayretli çalışmalarından dolayı teşekkür etmek isterim.
siz hiç birine çiçek hediye ettiniz mi? Eğer ettiyseniz, çiçeği verdiğiniz kişinin yüzündeki gülümseyişi, gözlerindeki parıltıyı görmüş ve duyduğu sevinci yaşamışsınız demektir. Bu sevinci bize çiçekler yaşatır. Hangimiz, bir parkın içinden geçerken oradaki renk renk çiçekleri ve bir çiçekçinin sepetindeki sarılı kırmızılı mavili çiçekleri görüp de hoşlanmayız? İlkbaharda açan bembeyaz erik, pembe pembe çağla çiçeklerini görünce içinizde bir kıpırtı, bir sevinç uyanmaz mı? Yakınlarımız, sevdiklerimiz hatta hiç tanımadığımız kimseler bize hediye olarak bir demet çiçek sundukları zaman mutlu olmaz mıyız? Biz, sevdiklerimizi sevindirmek için onlara çiçek götürmez miyiz?
Evet… Çiçekler bizi mutlu eder. Üstelik öylesine çok ve öylesine çeşit çeşittir ki bu mutluluklar… Yemyeşil yaprakların arasında açan çiçekler ister kırmızılı, mavili, sarılı; ister yalnızca beyaz olsun; ister baygın kokulu ister kokusuz olsun; ister pahalı bir buket; isterse minicik kır çiçeklerinden oluşan bir demet olsun, çiçeklerin her türlüsü bizleri başka başka duygulandırır, başka başka mutlu eder. İnsanlar birbirlerine sevgilerini sunmak, mutluluklarını ve acılarını paylaşmak için hep çiçekleri kullanmışlardır. Bu insanların doğaya daha yakın olduğu kırsal kesimlerde de çiçeklerin çiçekçilerde, köşe başlarında sepetler içinde satıldığı kentlerde de böyledir. Renklerin suyla dansının yarattığı bir ahengi oluşturan ebru gibi, ilçemizde de kara toprakla örtülmüş rengârenk çiçeklerin gizemi ve gösterişi elbette gurur verici.
Kendi minicik elleriyle topladıkları kır çiçeklerini, küçük harçlıklarıyla aldıkları buketleri annelerine, öğretmenlerine sunmak, çocukları çok sevindirir. Genç kızları sevdiklerinin getirdiği bazen tek bir gül, bir tek karanfil, küçük bir demet kır çiçeği mutlu etmek için yeter de artar bile. Hastalarımıza çiçek götürürüz neşelensinler diye. Düğün, nişan, doğum gibi mutlu olayları kutlarken sevinci paylaşmak için çiçek gönderdiğimiz gibi, ölüm olayında da ölene son kez saygı ve sevgimizi belirtmek için çelenkler göndeririz. Evlerimize saksılarla, bahçelerde çiçek, fidan yetiştirerek doğayla birlikteliğimizi sürdürmeye çalışırız. İşte çiçeklerin yaşamımızda böylesine derin ve anlamlı bir yeri vardır.
İlçemizin önemli gelir kaynaklarından olan çiçek, bitki ve diğerlerinin üretimi ve bununla ilgili olarak yapılan festival muhakkak ki Bayındır’ın tanıtımı için çok önemli. Bu festivalin en görkemli şekilde yapılması ve üreticimize destek verilmesi gerekmekte. Lakin tüm umutlarımızı bu festivale endekslersek hayal kırıklıkları yaşayabiliriz. Tanıtım ve gelişim festivalle sınırlı değildir. Kaliteli ve standart ürün yetiştirme, çiçek üretim, çiçek satış ve kurum çalışanlarına verilen eğitim ve en önemlisi müşterinin ayağına gitmek, yapılan festival, fuarlarda ürünlerini tanıtarak kolaycılıktan çıkıp zor başarıların altına imza atmak gerekmekte. Umudum şudur ki yapılan bu tanıtım festivaliyle birlikte Bayındırlı üreticilerin yetiştirdiği ürünleri hakkıyla pazarlayabilmesi ve ilçe ekonomisine katkı sağlamasıdır.
Festivalin ikinci günü 1 Mayıs’ta sahne alacak olan devrimci Fransız şarkıcı Nathalie Cardone’nun da katılması bana Başbakanın “Şivan Perver Halepçe ve Hazal dediğinde gönül dünyamızın derinliklerine dalıyoruz” misali bizler de devrimci Fransız şarkıcı Nathalie Cardone’dan Hasta Siempre (sonsuza dek) adlı parçayı dinledikçe derinliklere dalacak gibiyiz.
İyisi, kötüsü, eksikleri ve fazlaları ile fazla meşgul olmadan yapılacak olan festivalin tüm Bayındır’a hayırlı olması temennimle. Esenlikle kalınız.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ballı,nallı,güllü Şimdide Ak - Kurtlar Türedi
Gözü ve Kulağı Kirada Olmayan Başım
Hayırlı İşlerde Yarışalım,ayrık Otu Olmayalım
Yüzünüzün Akıyla Haklandınızmı?
Hesabı Olanlara Selam Olsun
Timsah Gözyaşları Meslek Olmuş
Sabun Leventeden,para Avantadan
Vesselam

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Delikanlımısın..? , Kıvırcıkmı..?
Referanduma Dirisi Yetmez,ölüsünüde Kaldırın
Aldattınız, Kandırdınız, Parçalıyorsunuz. Sıradaki Ne Hemşerim?
Yuxexesle Conushmayn Yüxexesle Conusmayn (Yükses Ses ile Konuşmayın)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sonumsun,bensin,canımdan Ötesin [Deneme]
Dündar Taşer'in Büyük Türkiyesi [Deneme]
Bayındır İl Olmuş Haberimiz Yok! [Deneme]
"Sultan - Üş Şuara" (Şairlerin Sultanı) Necip Fazıl Kısakürek [Deneme]
Benim Sırrım [Deneme]
Başbuğum Demek Yürek İster [Deneme]


Serdar ULUSOY kimdir?

Kolay olmadı bu yaşa gelmek, saniyeler dakikalar boşa geçti ömürden gitti gibi görünsede;bu yaşa gelmenin bedelini alnımdaki kırışıklıklarla ödediğimi düşünüyorum. İnsan olmamızın getirdiği özellikten olsa gerek kimi zaman boşluklara düşüp hatalar yapıldığı gibi benimde hatalarım olmuştur. Bu hatalarımı miras kabul etmediğim gibi savunmadım hatta savunmayıda düşünmedim. Bunları kötü hayat tecrübeleri olarak hayatıma yön vermede yeterince kullandım yada kullanamadım bu ayrı bir mesele lakin yaşamımda kaderimi değiştirmiş bazı hadiseler yüzünden de olumsuzluklara kapılıp hayata küsmedim, depresyona girmedim sürekli yarınların daha güzel olabileceğini hayal ederek daha mutlu daha güzel günleri yaşamanın benim hayatıma nelerin yön vereceğini sürekli düşünerek bu yaşıma geldim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Serdar ULUSOY, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.