Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac |
|
||||||||||
|
İçerinin sıcaklığı sayesinde buğulanan camı elimle sildim. Yağmur damlaları tozlu camda iz bırakarak aşağı süzülmeye başladı. Yerçekimine inat etmeden, direnmeden kendine yol arar gibi, kendi yolunu bulmak ister gibi peşinde iz bırakmayı da ihmal etmeden süzülmeye başladı. Her damla kendine ayrı bir yol buldu. Hiçbir damla diğerinin yolunda gitmeden, kendi bir iz bırakıp gitmek ister gibi süzüldü camdan aşağı. Her birini ayrı ayrı takip etmeye çalıştım ama nafile... yağmur hızlanmaya başlayınca damlalar koşturdu, izler karıştı her damla kendi başının çaresine bakmaya başladı. Bu durumda ne iz kaldı ne yol ne çaba ne başka bir şey… Telaş böyle bir şey. Telaşlanıp ne yapacağını bilememek böyle bir şey. Ne idealin kalıyor ne hedefin… Bir yağmur damlasının telaşını izlediniz mi hiç? Bir damla ama yeri olmayacak diye telaşlı Yerini bulamayacak diye telaşlı Yerini kaybedecek diye telaşlı. Doğada yaşanan her şey insanda tezahür ediyor işte. Camda en üstte yağmur damlası dikkatimi çekiyor sadece bir küçük damla ama hiç kımıldamıyor bile. Birazdan düşer diye bekliyorum lakin umursamıyor. Gözüm aslında bir yandan o bir damlada. Bekliyorum. Sokaktan gelip geçen insanlar telaşlı. Yağmur damlaları kadar telaşlı. Sokağa çıkan koşmaya başlıyor. "Nereye, nereye böyle, ne bu telaş?Diye sessizce soruyorum. Az ileride bir simitçi… Yağmur hızlanınca önce kocaman bir şemsiyesini kapadı. Tezgahını kenara çekti. Şemsiye elinde ileri kadar koştu. Durdu.. Vazgeçti geri döndü. Şemsiyesini tekrar açtı. Az ileride duran tezgâhını getirdi, simitlerin üzerine örttüğü naylonu ve simitleri düzenledi, o yarı anlaşılır cümlesini sarf etti. _Siiimmeettcciii… Simitçi ıslanan gri montunu çıkardı itina ile bir kenara koydu. 30 yaşlarında olmalı. Yüzü gülüyor. Bu günden ümitli bir hali var. Yanına hızla yaklaşan biri durup simit alıyor. Simitçi hediye paketi kâğıtlarını andıran bir kâğıda itina ile simidi sarıp adama uzatıyor. Parayı alırken gülümsüyor. İşte bu kadar. İşte kaçmamanın geri dönmenin mükâfatı bu. İşte alın teri. İşte ıslanan montun karşılığı. Çok geçmeden yağmur dindi ve yeniden güneş açtı. Güneşin sıcaklığı sayesinde düşmeyen yağmur damlası buharlaşmaya başladı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Adsız, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |