Tanrı insanı yarattı, insan da sanat yapıtını. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
“They are freedom-loving, proud and brave people, about whom a reputation for violence has been engendered” (Onlar özgürlüğü seven, gururlu ve cesur insanlar olup şiddete olan eğilimleriyle ünlenmişlerdir.) Kürtlerden bir “millet” ya da “ulus” olarak değil de, şiddete eğilimi olan “insanlar” olarak söz etmesi tuhaf değil mi ? Yoksa “şiddet eğilimi” günümüzde “terör eğilimi”ne dönüştü acaba ? Öyleyse, Kürt diye bir ulus ya da milletin olup olmadığı bile tartışmaya açıktır. Her etnik grup veya aşiret ulus olabilir mi? Etnik gruplar asla millet tanımlamasına giremez. Çünkü böyle bir kültür, birikim ve bilinçleri yoktur. Rastlantılar, tarihsel koşullar, göçler, ekonomik sorunlar ve savaşlar sonucunda böyle gruplar oluşur. “Kürt milleti” terimi yapay, zoraki, Sevres artığı dayatılan bir tanımlamadır. KÜRTÇE DİYE BİR ANADİL VEYA DİL VAR MIDIR ? Anadil, bir ulusun konuştuğu ortak dildir. Lehçe ise, bir anadilin tarihsel, siyasal, toplumsal ve ekinsel nedenlerle değişik bölgelerde, sesçil, yapısal, şekilsel ve sözcüksel bakımdan birbirinden ayrılan kollarıdır. Türkçenin Çuvaş ve Yakut gibi iki uzak lehçesi vardır. Sesçil ve şekilsel farklar gösteren, ama lehçe kadar anlaşılmaz olmayan ana dilin kollarına şive denir. Örneğin, Anadolu, Azeri, Özbek, Kazak şiveleri gibi. Bazı dilbilimciler bunlara yakın lehçeler derler. Ağız ise, bir anadilin salt ses farklılıklarına dayanan söyleyiş şeklidir. Dilbilgisi, sözcükler, yazı dili aynıdır. Ancak bazı sesler, değişik şekilde söylenir. Rumeli ağzı, Karadeniz ağzı vb. Kürtçe diye bir anadil veya dil yoktur. Neden ? Çünkü, Kürt olarak tanımlanan etnik gruplar Farsça, Türkçe veya Arapça gibi dilleri konuşurlar. Ancak, dilleri dönmediğinden, konuştukları Türkçe nasıl kabaysa, konuştukları Farsça ve Arapça’da kabadır. Bu kaba Türkçeyi nasıl ki ayrı bir dil olarak tanımlamak mümkün değilse, aynı şekilde, konuştukları öbür iki dili de ayrı diller olarak tanımlayamayız. Çoğunluk Kürtlerin konuştuğu dil Fars (İran) dilinin bir lehçesi, hatta daha doğrusu şivesidir. Bazı sözcüklerin karşılaştırması şöyledir: Türkçe Farsça Kürtçe Kar barf berf İlk yakem yekem Kurt gorg gurg Rüzgar bad ba Sakal riş riş Söylemek goftan gotin Tok der ter Farsça bugün Ortadoğu bölgesinde, İran ve Afganistan’da konuşuluyor. Ve bugün bir Afganlı veya İranlı, bir Kürdün konuştuğu Farsçayı rahatlıkla anlayabilmektedir. Ansiklopedi şöyle yazıyor: “Most Kurds speak a western Iranian language” (Kürtlerin çoğu Batı İran dili konuşur.) Batı İran dili ne demek ? Batı Farsça. Yani konuştukları dil Farsça’nın batı şivesi. Öyleyse, dilleri dönmediğinden, Farsça’yı doğru dürüst konuşamadıklarından bu dile Kürtçe denmesi mantıklı mıdır ? Öyleyse, Kürt edebiyatı diye de bir şeyden de söz etmemiz akıl dışı olmayacak mıdır? İmdi, bu yukarıdaki ansiklopedik bilgiler Encyclopedia Americana, 1977 baskısı , Cilt 16, s: 558 den alınmıştır. Ansiklopedinin yeni baskılarında “şiddete eğilim” ve “Batı İran Dili” gibi kabul edilemez (!) yanlışlıkların (!) mutlaka ve mutlaka düzeltilmiş olduğunu varsayıyorum ! Yoksa ne ? Koskoca ansiklopedi ABD, AB ve İsrail politikalarına meydan mı okuyor ? YANLIŞ HESAP NEREDEN DÖNER ? Tüm bu gerçeklere rağmen, siyasal çıkarlar söz konusu olduğunda gözleri hiçbir şey görmeyen Avrupa ülkeleri, en başta İngiltere, Fransa ve daha sonra ABD ile AB Türkiye’yi parçalamak için bir aşireti ulus yapma çabalarına kalkışmış, uyduruk bir tarih ve tarihsel kahramanlar, uyduruk bir edebiyat, düzmece bir alfabe ile yapay bir dil ve bir millet oluşturulmaya girişilmiştir. Araştırmacı Cengiz Yılmaz 2000’li yılların başından bu yana, küresel egemenlerin dünyaya dayattığı “ordo ab chao” (kaos’tan kaynaklanan düzen) stratejisi gereği; ezilen kesimler arasındaki çelişkileri kışkırtarak; dinsel, mezhepsel, etnik, ırkçı kurgularla yöresel, bölgesel, ulusal ve uluslararası bir kaos ortamı yaratıp, dünya halkları üzerinde sözde liberal-demokrat, özde oligarşik ve faşist bir yapı oluşturmayı hedefleyen bir felsefi, stratejik ve eylemsel süreç içinde olduğumuzu belirtiyor. Hedef Irak gibi Türkiye’yi işgal edip parçalamaktır. Bu olmazsa B planı, o olmazsa C, D, E ve harflerin yetmeyeceği kadar olasılığı ve kurguyu zamanla devreye sokup çıkartarak bu yolda yürümelerinden asla vazgeçmeyecekleri açıktır. İmdi, çingenelerin yaşadığı bölgeye “Çingenistan” desek, sonra ülkemizde “Çingene sorunu” vardır desek, bunların kendilerine özgü şivelerine, ağızlarına, da “Çingence” desek, sonra bir alfabe uydursak, hadi bakalım terör yapın, millet olun, kurun devletinizi desek, sonra da çingence yayın yapan bir TV kanalı oluştursak, üniversitelere de “Çingen Dili ve Edebiyatı” diye bir bölüm açsak... ne dersiniz ? Siz hiç “Kuşdili Anabilim Dalı” diye akademik bir bölüm duydunuz mu? Ama bundan sonra duyarsanız şaşırmayın. Hatta bu yasayla koruma altına bile alınabilir. Bugün yapılan ve yapılmakta olan soytarılıkların bundan hiçbir farkı yoktur. Bazı “öfkeli” köşe yazarlarının yaptığı gibi Kürtleri dışlamak ve ayrımcı şoven yazılar yazmak Türk-Kürt iç savaşına katkıda bulunmaktan başka bir şeye yaramaz. Öncelikle bilinmesi gereken şudur: Atatürk “ne mutlu Türk olana” dememiştir. “Ne mutlu Türküm diyene” demiştir. Birincisi ırkçı bir söylemdir. İkincisi ulusal bir söylemdir. Bu ülkedeki herkes Türk vatandaşı ve yurttaşıdır ve ayrımcılık yapılmaz. Temel ilke budur.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hulki Can, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |