..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öyle yaşamalısın ki ölünce mezarcı bile üzülsün. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Hulki Can Duru




8 Ağustos 2011
Kraliçe ve Bahçıvan - II  
Hulki Can Duru

:CEAF:
İşte yine hava karardı, ve yine akşam geliyor...

Yarın, sabah rüzgarı tenine değmeden, bahçede gezinenin ne olduğunu ve onu korumaya çalışanın kim olduğunu düşün. Ve sen ona - o mavi gözleriyle çiçeklere dokunan ve onları besleyen o kocaman elli adama- saklı bahçendeki hiç kimsenin bilmediği kuytulukları ve gizli güzellikleri arayıp görmesine izin verdin. Çocukça oyunlarla, şen ve sevinçli sözler ve kahkahalarla en gizemli sırları onun kulağına fısıldadın, elinden tutup ona yol gösterdin.

Bu, bir an için, geçici ve kısa da olsa yaşamın tekdüze kuruluğunda beklenmedik coşkulu yağmurlara, çekicilik, dirlik ve canlılığa yol açtı. Bahçede yeni ve daha önce hiç görülmemiş güzellikte ve renkte goncalar açtı, taze tomurcuklar çiçeklendi. Sağnak sonrası ıslak topraktan inanılmaz güzel kokular, sesler,renkler yükseldi.

Böyle beklentisi olan ve dolu dolu yaşama arzusuyla yanıp tutuşan cankuşlar minicik tanelerle, darıyla yemlenemez, beslenemez. Onlara aşk yemekleri, oburca esrimeler gerekir, zevk çeşmeleri, sofraları ve havuzları gerekir....

Dedim ya: İşte yine hava karardı, ve yine akşam geliyor... Merdivenlerde ayak sesleri ve keyifle söylenen şarkılar artık duyulmuyor. Boşluk dış hüznü içe aktarmış ve hüzün engebeli duvarlarda soğulup tortuya çökelmiş.

“Senin önüne yaşam ile ölümü, varoluş ile yokoluşu koyduğuma gökleri ve yeri tanık ederim” diyor Rab. "Bunun için yaşamı seç." Çünkü güneşler, değirmen kanatlarının döndüğü göğün başucuna doğru çekildi, yürek ağırlaştı, gözyaşı taştı ve sepildi rüzgar. Otuzbeş yıl ayrılığın sonunda buluşup da geçen bu kaçıncı saat ve kaçıncı akşamdı? İkinci ayrılık ateş gölü gibi aktı gönüle. Bir türlü gelmeyen yarını ve ertesi saati kim bilebilir? Yarının derdi yarına yeter mi?

Denizin karanlık ve sert kokusu akrep gözlerin ve yelkovan yüreğin kabaran burçlarına balkınalı parmaklarla hasadı sürüyor. Ekin olgunlaşıyor ve günebakanlar toplanma hazırlığında. Karlı tepelerde ,yüce dağ başlarında, ıssız çöllerde ateşler yanıyor ve inciden zırhlarıyla kuşanmış atlılar dört nala büyük ordularla sefere çıkıyorlar. İnci değil, kolyeler dolusu incilerle… Bu durumda bahçıvan nasıl uyur?

Aşkın ateşi tutkuyla harlanır ve uğultusundan yüksekteki kuş sürüleri dağılır gider. Okyanus ve dalgaların düzensiz sesi minik balıklar ülkesindeki ateşyuvarları kışkırtır. O aşk o kadar delidir ki mantık, akıl, değerler hepsi ayaklar altında ezilir gider. Onun açılmamış kendi yolu, söylenmemiş sözü vardır. Söz dinlemez, hiçbirşeye aldırmaz. Acımasızdır aşk, kendinden başka tek bir değer tanımaz, kırar geçirir. O orduları kimse durduramaz ve denetleyemez. Bu durumda bahçıvan nasıl uyur?







.Eleştiriler & Yorumlar

:: İtiraz
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
11 Ağustos 2011
Yazının türüne itirazım var üstat. Tür, şiirsel öykü olmalıydı. Son iki yazıda da aynı hatayı gördüm de...Çünkü imgeciliğin egemenliği nedeniyle gecikerek anladığıma göre, tinsel bir izlek var ve bu yazılarda amaç; tinsel izleğin, dolgunluğun, taşkınlığın dışavurumu. Biçimsel olarak da düzyazı kullanılmış. Dil ise, H.C öykülerinden tanıdığımız şiirsel bir anlatım. Sn Özler'in yorumlarına da (izinlerini aldığım varsayımıyla) itirazım var. Yorumda, kesin yargı bildirirken kısaca da olsa neden belirtmek gerekmez mi? Hem yazar, hem okur için aydınlatıcı olmaz mı? Sanırım kendileri de, (bizler gibi) yazarımızın keskin, vurucu biçemiyle yazılmış, güncele değgin yazılarını özlemiş olmalılar ki arayışlarını böyle dile getirdiler. Yoksa, duyguları, duygulanımları, dışavurumu, zamanla ölçmek olası mı? Saygılar...

:: ah..
Gönderen: Aysu / , Türkiye
8 Ağustos 2011
uyuyamaz mirim ,nasıl uyusun beynini aşk oyuyorsa.

:: Geç kalmış bir deneme
Gönderen: Mehmet Ali Özler / ,
8 Ağustos 2011
bu yazı 40 - 50 sene geç kalmış gibi. Saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güz Düşümleri

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Elsa'nın Gözleri
Albatros
Yeryüzü Rüzgarları
Kraliçe ve Bahçıvan
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg
Malta Şahinlerine
Uçan Ayakkabı
Havanın Ölümü
Her Ocak Hiddetle Tütüyor…
Bahçıvan

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kağıttan Kaplan ile Sivrisinek [Öykü]
Sürüngenlerin Şöleni [Öykü]
Filizkıran [Öykü]
Türk Savaş Uçakları Diyarbakır'ı Bombalıyor! [Öykü]
Balkondaki Adam [Öykü]
Soytarı Zaman [Öykü]
Patigül [Öykü]
İki Eski Kayakçının Son Mektupları [Öykü]
Dağları Delen Budala İhtiyar [Öykü]
Ampulistanya Gözlemleri (Bir Uzaylının Gözüyle) [Öykü]


Hulki Can Duru kimdir?

Başlıca yapıtları: Eski Kule Müziği (şiir) Geometrik Aydınlık (şiir) Havanın Fen Noktası (şiir) Tartaros Paradigması (eleştiri) Teslis Sendromu (eleştiri) Nano Kutsallık (eleştiri) Sevgili Kutlu Yaşam (öykü) Kuşku Bilinci ve Eleştiri (eleştiri)

Etkilendiği Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.