..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Bir kitabın kaderi okuyanın zekasına bağlıdır." -Latin Atasözü
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > BİNNUR EDİSAN




23 Ocak 2009
Bir Aşk Daha Bitti  
BİNNUR EDİSAN
Ve gözlerimin önünden kayıp giden her aşk için…


:DBEB:
Evet, bir aşk daha bitti!

Ve gözlerimin önünden kayıp giden her aşk için…

Yere düşen çatalın sesi…

Ondan nefret ediyorum, diye diye masayı yumruklayan bir kadının gözlerindeki ateşten ilk kez korktum. Masaya indirdiği her yumrukta yüreğinden bir parça daha kopuyordu…

Bana değil, başkalarına inandı ve beni sorguladı öyle mi, diye sorarken nasıl da yenilmişti!

Kasıtlı ve asılsız suç yükleme…

İftiraya uğrayan her kadının benzine düşen hüznün ve öfkenin o sarımtırak yansıması… Çekip giden anılar, heceleri değişen sözcükler, anlamını yitiren duygular…

Gece boyunca- yanılmışım-la başlayan onlarca cümleyi ardı ardına kuran bir kadın.

Uzun bir sessizlik…

Ne düşüneceğimi, ne söyleyebileceğimi bilemedim. Hangi söz üzerimize çöreklenen kara bulutu gitmesi için ikna edebilirdi ki?

Atlatırım, dedi boğuk sesiyle… Bunu da atlatırım!

Atlatmak? Sıkıntıyı, derdi, aldatılmışlığı, yanılmışlığı, pişmanlığı atlatmak…

Hala sessizlik…

Birden öfkeyle, suyu şişeyi kafana dikerek içmek yerine kristal bir bardakla içmeyi deneseydin bugün şu acıyı yaşamıyor olacaktın, deyiverdim.

Şaşkın şaşkın bana bakarken olabilecek her türlü kötü ihtimali hesaba katarak sözlerime devam ettim…

Bakma öyle! Hayat devam ediyor ve sen şu koca hayatın onunla geçen kısacık birkaç senesine çakıldın kaldın! Bu adam sana hesap sorma ve yaşadıklarını sorgulama hakkını ayrıldığınızda kaybetti. Nasıl olur da hala onun ve ona asılsız haberler yetiştiren bir ahmağın iddiaları karşısında böyle yenilir, üzülür ve kahredersin! Kime inanıyorsa inansın. Sana inanmadı işte! Tüm mesele bu değil mi? Sana inanmayan bir adamın şu masada sohbet konusu bile olması gereksiz. Masaya indirdiğin yumrukları sayamadım ama bil ki hiç biri için değmezdi!

Ama, diye söze başlayacak gibi oldu; izin vermedim.

Beni dinler misin? Hepimiz aşk yaşıyoruz, ayrılıyoruz, aldatılıyoruz, acı çekiyoruz, vedalaşıyoruz filan ama seninki bu gece artık ifrata kaçtı. Sevgini hep önemsedik ve ona hep hürmet ettik. Ama az evvel sen masayı yumruklarken ‘yerinde olsaydım’ diye düşündüm. Senin yerinde olsaydım…
Emin ol sen de benim gibi delirirdin. Aşka aramızda en çok inanan kadının söylediklerine bak, dedi sessizce.

Aşka inanmak? Elbette inanıyorum. Hem de nasıl inanıyorum. Şuna da lütfen sen inan; eğer benim sevdiğim adam da böyle bir şey yapsaydı senden farklı davranmaz hatta daha da abartabilirdim. Ve o zamanda bu sözcükleri bana söyleyen sen olurdun. Hem artık içimizden her kim ağlıyorsa ona ağlayarak eşlik etmeyeceğimize söz vermedik mi? Ağlayanın omzunu sıvazlamak yerine gerekirse örseleyeceğiz demedik mi?

Dedik; haklısın, diye cevap verdi.

Ayrıca bu sabah saat 08: 30 da hayatımıza muhteşem bir yürek daha katılıyor. Dünyaya yarın ‘merhaba’ diyecek Efe’mizi bekliyoruz yahu. Her yeni gün bir umut işte! Seneye bu zamanlar birer tane de biz yapalım bence, dediğim an hep beraber gülmeye başlamıştık bile…

Bebek muhabbetiyle masada sessiz kalan herkes neşeli sesler vermeye başlayınca ve onun da yüzü gülmeye başlayıp ellerindeki titreme , sesindeki boğukluk geçince bana dönüp bir ağızdan sordular:

Ama sen kızın olsun istiyordun?

Hayırlısı, delirdiniz mi? Bebek yapalım dedim; kız ya da erkek diye belirtmedim.Ama kızım olsun adı da ECREN olsun lütfen Allah’ım, derken masadaki yumruğun izleri geçmişti bile…

Evimdeyim.

Bir aşk daha bitti!

Onu örselerken kendimi de örselediğimi bile bile susmadım. Ona söylediğim her söz yüreğime çivileme saplanırken ağlamamak için de kendimi zor tuttum! Aşk; acı çekmek, özlemek, üzülmek değilken ve nasıl da kutsal bir duyguyken, ucundan yakaladığımı sandığım hatta inatla aşk dediğim karmaşayı da teslim ettim ödünç aldığım yüreğe… Gökten düşecek o bilindik üç elmanın bir zamanlar sevdiğim adamın kafasına düşmesini bile diledim.

Bu yazıyı bir adamın kalbi olmaktan vazgeçtiğim şu son zamanlarda yazmam tesadüf olamaz. Tıpkı bu ağır ama atlatılması zor olmayan gecenin finalini gülerek yapmamız gibi…

O, bir ara kalbini yoklarsa iyi olacak...Biri onu lütfen uyarsın! Çünkü artık bir kalbi yok!

BİNNUR EDİSAN

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Boş verin
Gönderen: Cihan Kuran / , Türkiye
7 Haziran 2009
gidenlerin yolu kesilmemeli. Gidenler zaten sevmemiştir.

:: Bir aşk daha bitti.
Gönderen: ELİF AYVAZ / , Türkiye
8 Mart 2009
Herkes aynı hayatı yaşıyor aslında. Ve her aşk bitiyor en sonunda. Tebrikler. Çok güzel bir yazı okudum sayenizde. Saygılarımla...

:: bendeki beni, bendeki aşkı, ortaya çıkaran kadın!
Gönderen: FUNDA BİLGİLİ / , Türkiye
3 Şubat 2009
Seni her okuduğumda, bendeki beni, bendeki aşkı, aşktaki beni ve bir yerlere kaçıp saklanmış tüm hesaplaşmalarımı apaçık ortaya çıkarıyorsun. Seninle konuşmak, görüşmek, kahve içmek çok keyifli kabul (ki çooook özledim bunların hepsini) ama seni okumak bunların hepsinin ötesinde bir keyif... Yaz dostum, yaz ki hepimiz içimizde bir yerlere kaçıp giden, kara deliklere saklanan aşk sorgulamalarımızı seninle birlikte bir daha bir daha yapalım... Beni şaşırtmayan, bir kez daha günüme lezzet, dimağıma heyecan katan kadın... Tebrik az bilirim, ama elimden bu kadarı geliyor... SevgiMle...

:: Mağrur olabilmek ....
Gönderen: İHTİLAL / , Türkiye
24 Ocak 2009
Ruhunun süpürgesi olur gözyaşların .. Nen varsa süpürürsün yaşananlara ait... Kilitlenmiş kale sandığın gözlerinin Açılmıştır kapıları uçsuzca... sen gönül kalenin kapılarını kapat istersen elbet bir gün gün ışığı sızacak bir anda ummadığın bir zamanda ... Yüreğine sağlık.. Acıların örselediği kadın hala mağrur. işte bunu görmek harika ...

:: Bir aşk daha bitti.
Gönderen: Diclehan Cumalı / , Türkiye
24 Ocak 2009
BinnuR Hanım, herşey çok açık ama biz okurların uğraşı açık aramak değil. Kendinizi, arkadaşınızı örselerken kalbi olduğunuz adamı da çok fena örselemişiniz, iyi yapmışsınız:) O, bir ara kalbini yoklarsa iyi olacak...Biri onu lütfen uyarsın! Çünkü artık bir kalbi yok,un arkasından ricanızı kırmıyorum ve çok yüksek bir sesle söylüyorum.BEYEFENDİ ARTIK KALBİNİZ YOK.TANRI SİZİ KORUSUN! Ecren daha doğmadan çok şanslı, sizin gibi bir anne doğru babayıda seçecektir:) Tatlı yaşayın.

:: Bitti öyle mi?
Gönderen: Efran Durmuş / , Türkiye
23 Ocak 2009
Güzel bir Cuma gecesi bu yazıyı okumak iyi gelmedi. Üzüldüm.Sorsam mı sormasam mı diye düşündüm Binnur dayanamadım.Ecren'in babası kim olacak? Arkadaşınızı örselerken kendi aşkınıza haksızlık etmemiş misiniz? İftireya uğruyan o siz değilsiniz, bir daha düşünün.Bir insana kalp olmaktan vazgeçmek bu kadar kolay mı!

:: Tebrik ederim
Gönderen: lal-i handan / , Türkiye
23 Ocak 2009
Vedalar zor oluyor...Okurken hüzünlendiğim güzel bir denemeydi...Tebrik ederim.Saygılarımla...lal-i handan




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ayrılıklar da Şerefli Olmalı
İnsan İlişkileri
Erkek Kalbi
Göl Kuşları ve Hayat
Kadın Çıldırınca
Rodin ve Şair
Utanç Hapı
Öpücük ve Zehir

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mutlu Kal... Hoşça Kal
Silmedim, beyaza boyadım
İş Yeri Kuralları!
Anlatıyor Gibiydim
Gidiyor Bu Şehirden
Yokluğun Bir İç Deniz
Çapkın Erkek (Kadın)
Yıldızlar Savrulurken
Hep Aynı Erkeği Sevmek İsterdim
Eylül

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ağladığın Gecelerin Hatırına [Şiir]
Merak Et! [Şiir]
Kadın ve Saçları [Öykü]
Sevmeyi Öğretin! [Eleştiri]
Ne Aydın Bir Bilgelik! [Eleştiri]
Teşekkürler Ebru Gündeş [Eleştiri]


BİNNUR EDİSAN kimdir?

Yazarak, konuşarak, öğrenerek, öğreterek ve susarak yaşıyor:) Daktilo şaryosundaki parmak dansına bayılıyor:) Bir yudum insan. Binnur Edisan :)

Etkilendiği Yazarlar:
William Shakespeare, George Orwell, Albert Camus, Henry Miller, Franz Kafka, Borges, Ahmet Arif, Can Yücel, Ahmet Altan...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © BİNNUR EDİSAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.