Egoistlerin en güzel yanı başkaları hakkında konuşmuyor olmaları. -Lucille S. Harper |
|
||||||||||
|
Öpücük hayat vermez mi! Okuyunuz… ‘’ Çin’de sevgilisini "zehirli öpücük"le öldüren bir kadın, idama mahkûm edildi. Henan eyaletinin Maolou kentinde meydana gelen olayda Xia Xinfeng isimli kadın, aldatıldığını öğrendikten sonra, içinde fare zehri olan bir kapsülü ağzına atıp sevgilisiyle öpüştü. Zehirli kapsülü öpüşürken sevgilisinin ağzından alıp yutan Mao Ansheng, hayatını kaybetti. Olay trajik bir aşk vakası gibi görünse de yetkilililer Xia Xinfeng’i cinayetten suçlu bularak idama mahkum etti. Uzun süredir birlikte olan çiftin "biri diğerine sadık olmadığı durumda, aldatan kişinin ölmeyi hak edeceği" konusunda önceden anlaştığı iddia ediliyor. Xia, Mao Ansheng’i başka bir kadınla konuşurken görüp sözünü bozduğunu düşünmüş.’’ İlginç bir haber…Hem de çok ilginç bir haber ! Haberde yazıldığı gibi taraflar sadakat üzerine anlaşmışsa ve bu iddia gerçekse sonuç baştan belliymiş. Tuhaf bir kendine bağlama şekli…Bu anlaşmadaki aksama sonunda, adam ölmüş kadın da idama mahkum edilmiş. Ne demek aldatan ölmeyi hak eder? Kaldı ki kadın adamı başka bir kadınla konuşurken görünce sözünü bozduğunu düşünüp öldürmüş.Yatakta yakalasa Çin işkencesiyle mi öldürürdü acaba! Sapkınlığın boyutu tüyler ürpertici sahiden… Şimdi düşününce Xia, ağzına fare zehri olan kapsülü alıp adamı son kez öperken ne düşündü acaba? ‘Haklıyım, anlaşmıştık!’ filan mı demiştir…Gözü dönmüş orası belli…İçinde fare zehri olan kapsülü ağzına aldığında kendinin de yanlışlıkla yutabileceğini düşünemediğine göre… Bu arada adam, başına geleceği bilseydi kadını kapsülü yutacak kadar şehvetle öper miydi!Aklım sahiden karıştı olayın teknik kısmıyla ilgili değildi yazacağım satırlar.Konu dağılıyor zira… Bu haber Çin’den bir örnek sadece. Dünyanın her yerinde aldatıldığını öğrenip sevdiği insanın canına kıyabilecek kadar deliren insanlar var..Halâ sahiplenmekle tercih edilmemek arasındaki o ince çizgiyi anlamlandıramıyoruz. Sevdiğim adamın yüreği ya da bedeni –hiç fark etmez- başka bir kadına gittiyse sebebi ne olursa olsun ne onu bir daha öperim; ne onun bana döneceği günü ( bir köşede hayattan elimi eteğimi çekerek) beklerim; ne de onu öldüresiye yargılarım. Kendimi ise hiç sorgulamam çünkü nerde ne hata yaptım, polemiğine kapılıp kemirgen düşüncelerle boğuşmayacak kadar değerli bir hayata sahibim.Giden gitmiştir ve aşk davası da düşmüştür! Her gidiş eyleminde ‘aşk’ dediğimiz o mucizevi duygu bir davaya döner ne hikmetse…Sonu ölüm olmasa da bir aşk, iki kişi arasında dava konusu olmuşsa her şey bitmiştir sahiden. Öldürmek ya da canını yakmak, ne salakça bir dışavurum! Aldatan insanı terk etmek varken ille de örselemek, yıpratmak hatta dozu abartıp öldürmek mi gerekli? Kimin hakkı var bir başkasının yaşama hakkını elinden almaya! Hülasa; aldatılmanın berbat bir duygu travması olduğunu kabul ediyorum ama bir yere kadar!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © BİNNUR EDİSAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |