İnsan bir küçük dünyadır. (Mibres Kosmos) -Demokritos |
|
||||||||||
|
Hiç güleceğim yoktu sevgili okurlar. Bir akşam oturmuşum bilgisayarımın başına, gazete okuyorum. Haberler can sıkıcı. Doğuda ve güney doğuda çıkan olaylar bir yandan, piyasalar allak bullak öte yandan. Haberleri okudukça uykum kaçtı. Samanlıkta yatıp , vezir rüyası görecek gibi değil memleketin hali. Başbakan’ ın dediğine göre , ekonomik kriz bizi teğet geçmiş( ! ). Bu nasıl teğet geçmekse, dolar 1.700’e dayanmış. Paramız yüzde otuz değer kaybetmiş. Derken, Fethullah Gülen’ in yukarıdaki sözlerini okuyunca, gülümsedim. Bu gülümseme keyfi değil, acı bir gülümsemeydi elbette. Hak aramanın fiziksel güçle, yani tekme - tokatla yapılmasının doğuracağı sonuçları düşündüm. Hele hele zayıf, ufak tefek ve aynı zamanda kocasından dayak yiyen kadınların, tokat savaşından nasıl yenik çıkacaklarını düşündüm. Kadın kuvvetinin erkek kuvvetiyle baş edemeyeceğini bildiğim için, kocasından dayak yiyen kadınlara içim yandı. Fethullah Gülen’ in kadınlara öğütleri , bana Marie Antoinette’ yi anımsattı. Ekmek bulamamaktan şikâyet eden halka, “ Ekmek bulamazsanız pasta yiyin.” sözleri tarihe geçmişti. Marie Antoinette, aslında Avusturyalı’ dır, Fransa’ ya gelin gitmiştir. Fransızca’ yı iyi bilmediği için; pastayla makarnayı karıştırmış, makarna diyecekken pasta demiştir. Hadi, M. Antoinette Faransızca’ yı iyi bilmediği için yanlış kelime kullandı, peki ya Gülen ? Fethullah Gülen uzun süre yurt dışında olduğu için, acaba Anadolu kadınının gerçeklerinden çok mu uzak kaldı ? Kocasının izni olmadan dışarıya bile çıkamayan kadınlarımız olduğunu bilmiyor mu ? Kendilerine, “ Kadının üstünden sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.” öğüdüyle yetiştirilen erkeklerimizden habersiz mi ? Judo, karate, tekvando kurslarına gitme özgürlüğüne sahip olan kadınlar; zaten kocasından dayak yemeyen kadınlardır. Ya da, kocasından dayak yiyen kadınların; judo, karate, tekvando kurslarına gitmesi olanaksızdır. Dayak yiyen kadınların böyle bir şansları asla yoktur. ” Köre, mum pahaya çıktı demişler, mum bizim harcımız değil demiş.” hesabı; Anadolu’dan kaç kadın çıkar bu kurslara gidecek ? Kırsal kesimde yaşayan kadınları düşünün. Yoksulluk içinde hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. İçlerinde hâlâ okuma yazma bilmeyenler var. Hem evde, hem tarlada- bağda- bahçede, hem ahırda çalışıyorlar. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, koca dayağı yiyorlar. Daha da kötüsü; çocuk doğurmadığı, ya da erkek çocuk doğurmadığı için, “ dörde kadar izin var ” diye, üstlerine kuma getiriliyor. Siz kalkıp bu kadınlardan; judo, karate, tekvando kurslarına gitmelerini isteyeceksiniz. Ben buna sadece gülerim. Güreşte yenilmek üzere olan pehlivana taraftarları, “ Hadi ! Devir onu, alaşağı et ! ” falan diye bağırıyorlarmış. Pehlivan sinirlenmiş. “ Bir tutabilsem, ben biliyorum yapacağımı.” demiş. İşte bizim dayak yiyen kadınlarımız, bu pehlivanın konumundalar. İşin bir başka boyutu da şu: Evlilikte karı – koca arasındaki ilişki, kaba kuvvete dayanmaz; karşılıklı sevgi, sayı, güvene dayanır. İş eğer fiziksel güce kalırsa; hemen hemen hiçbir kadının, kocasının gücünü alt etmesi imkânsızdır. ” Pamuk çuvalının ha altında kalmışsın , ha üstünde.” misali, kadının attığı tokat, erkeği ne kadar acıtır ki ! “ Kocasından dayak yiyen sevgili hanımlar ! İşte izin çıktı. Haydi, eller havaya ! Sizi döven kocanıza siz de tokat atın. Bir tokada iki, iki tokada dört tokatla karşılık verin. Tabi, gücünüz yeterse.” diyemeyeceğim. Ama, size bir hatırlatma yapmak isterim: “ Cömert derler, maldan ederler; yiğit derler, candan ederler.”… Siz siz olun, herkesin sözüne aldanmayın. Deyim yerindeyse, gaza gelmeyin. Unutmayın ki ; “ Her aferin’ e koşan tazının bacağı çabuk kırılır.”…Demedi demeyin.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |