Mutlu insanlar tatlı şeylerden söz ederler. -Goethe |
|
||||||||||
|
Kıbrıs’ta seçimler oldu, koalisyon kurulacak yine...Sindirilmek istenen bir küçük fıçıcık içi dolu turşucuk...Allah Denktaş’a uzun ömürler versin, yoksa çoktan giderdi elimizden...Bir Eurovision dönemi daha geldi, biz 3 sene başarılı olduk ya, aman daha fazla olmayalım diye en salçalısından bir solistle, küçüklere örnek olmak adına türkçe bir şarkı ile katılıyoruz : ‘Rimi Rimi Ley’ (?). Mazhar Alanson; “O kalça ile dereceye giremeyiz” demiş, iş salçada bitse keşke...Keşke yılların sanatçısı, daha anlamlı yorumlar yapsa...Nevşehir’de emniyet amirinin arabasını çalıp, kapkaç için kullanmışlar...Bir kızcağızı 20 metre sürüklemişler çanta ile, hala suçlular bulunamamış... Geçen hafta dedem, kapkaç olayları ve tinerci çocuklar için emniyete şikayete gitmiş, “ Size saldırmadan birşey yapamayız” demişler. İlahi adalet herhalde bu son olay...Şimdi birşey yapacaklar mı acaba? Adalet Bakanı Cemil Çiçek, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın soru önergesine verdiği cevapta, son üç yılda yaklaşık 53 bin telefonun dinlendiğini açıklamış.Telefonda söylediklerinize dikkat edin yani, önceleri maillerimiz okunuyordu, şimdi telefonlar, yakında evlerin içine gizli kameralar yerleştirilecek. ( 1984 kitabı, Big Borther is watching you! ) Herşey güvenliğimiz için Arkadaşlar, devletimiz bizi seviyor. CHP milletvekilleri, taksiler de dahil olmak üzere kamuya açık alanlarda sigaranın yasaklanmasına ilişkin bir yasa teklifi vermiş; sağolsunlar muhalefet de halkını düşünüyor, halk partisi ya...Memleket parsel parsel elimizden giderken, öncelik ciğerlerimizde... Yine birşeyler dönüyor bu evrende, dışında öylesine oynuyoruz bizler...Sis var dışarda, yağmur yağıyor...Görüş açımızı sıfırladı sis, yoksa bizler açık görüşlü insanlarınız aslında...Herşeyin bilincinde, çözüm odaklı yaşıyoruz. Gençler, en iyi okullarda, 2 dil öğrenerek işsiz kalmak için yetiştiriliyorlar. İlkokul mezunları, milletvekili oluyor bu ülkede...Pırlanta gibi gençler, işsiz, sokaklarda “ Acaba hangi şehre/ülkeye kaçsak, ne iş yapsak?” diye düşünüyorlar. Ama devlet beyin göçünden şikayetçi :) . İşe girebilenler, en asgarisinden ücretlerle ölümüne çalışıyorlar, onlar çalışmazsa zaten çalışacak donanımlı adam kaynıyor sokaklar. Birileri bunu bildiği için yükleniyor, çocuklar da çalışıyor. Birileri sevmemiz gerektiğinden bahsediyor bu ülkeyi, o zaman daha güzel olacakmış herşey...Yoksa gidin diyorlar... Sevgiliyi usandıran nazdır, nazdan öldük milletçe, gideceğiz toplu olarak bu diyarlardan...Gittiğimiz yerlerde, sevdiğimizi özleyeceğiz herhalde... İnsan olmak kısır döngü içinde yaşamak demek sanırım. Çabaladıkça batıyorsun, çabalaman için eğitiliyorsun, Allah akıl vermiş...Verilen akıl yetmiyor, insanız ya, kudretli kararlara, yönetimlere bizim aklımız ermiyor. Heykel yapılacakmış İstanbul’a...İstanbul’u turistik yapacağız, heryerde bir heykel var bizimkisi de "Semazen" olsun demişler. Bir sürü metre yüksekliğinde olacakmış...Semazenler, Konya tarafında ikamet etmiyorlar mıydı? Oraya yapsalar, hem Konya’nın gayri safi milli hasıladaki durumu İstanbul’dan daha iyi değil mi? O heykele ve zamanında yapılmaya başlanan ve 15 milyon dolar harcandığı halde yapımı bitmeyen, sonrasında da projeden vazgeçilen akvaryumun paralarını daha anlamlı şeylere harcasak mesela...Mesela burslu çocuklar okutsak, evsiz çocuklara barınak falan yapsak...Hem o zaman emniyet amirlerinin de arabaları çalınmaz. Çifte kazanç devlete... Bu hafta kötü başlamadı...Hiç alakası yok, İstanbul’da, Türkiye’de herhangi bir haftabaşı bu...Her hafta aynı...Hatta giderek kötüleşiyor...Ben de beynimi göç ettirmek istiyorum, alıcısı varsa mail adresim iletisim kısmında. Oradan bağlantı kurabilirsiniz, pek temiz değil ama olsun. Hala çalışıyor...Sanırım...Sizin beyniniz ne durumda, rolantiye alıp yaşamakta mısınız? Yoksa çalışan demir parlar hesabı, düşünüp daha da mı yıpratıyorsunuz? Bence birleşip Eurovision’a halk korosu olarak katılalım: "LEY LEY RİMİ RİMİ LEY" . Sevgiyle, Esra
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |