Dengeli bir rejimde yemeğin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz |
|
||||||||||
|
Çiçeği burnunda bir anneanne olarak – henüz iki aylık -, size anneanneleri anlatmak istiyorum. Ya da babaanneleri. Her ikisinin de, torun konusunda benzer davranışlar gösterdiklerini gözlemlemiş bulunuyorum. Anneanne deyince çoğunuzun – belki de hepinizin- aklınıza; gözlüklü, yüzü buruşmuş, saçları ağarmış, yaşlı ama sevecen, fedakâr bir kadın gelebilir. Oysa günümüzün anneanneleri hiç de böyle değil. Bizim anneannelerimizden oldukça farklı bir görüntü çiziyorlar. Boyalar sayesinde, hiç ak saçlı değiller örneğin. Benim gibi, gözlüklü olmayanları da pek çok. Ve yine benim gibi hâlâ kırmızı ceket giyenleri, her gün saçlarına fön çekenleri, formunu korumak için diyet yapanları, cimnastiğe gidenleri bile var. Hele bazıları, gençler gibi internette geçiriyor saatlerini. Hatta ve hatta her sabah kilometrelerce yürüyenleri bile var, az sayıda da olsa. Anneanneler, torunları için her türlü fedakârlığa katlanırlar.Torun sevgisinin, evlât sevgisini üçe, dörde, hatta beşe katladığını söylerler. İkide bir şöyle derler torun sevgisi ile ilgili: “Evlâtlar, kabuklu ceviz. Ama torunlar ceviz içi.” “Evlâtlar, sermaye. Ama torunlar faiz.” “Kendi çocuğumu sevmedim, torunumu sevdiğim kadar.” Torunlarını öyle çok severler ki; birkaç saat görmeyince, özlerler torunlarını. ”Torunum keşke daha küçük olsaydı da, onu cebimde taşıyabilseydim. Ya da rozet gibi, yakama iliştirebilseydim.” Diye hayıflanırlar. ( Benim gibi.) Ancak bir de şu var: Anneanneler torunlarını gördükçe; yaşlandıklarını düşünürler. Gençliğin bir belirtisi olan bazı davranışlardan artık kaçınmak gerektiğini belirtirler. Ama, kendilerine, “Aaaaa! Ne kadar genç anneannesiniz!” diyenleri çok severler. Bu sözlerden teselli bulurlar, yaşlarını unuturlar. Anneanneler diğer anneler, genç kadınlar gibidirler(!) aslında. Onlardan tek farkları, dünyaya getirdikleri çocuklarının da bir çocuk dünyaya getirmiş olmalarıdır. İşte o kadar. Anneanneler şiir yazarlar, aşık olurlar, çalışırlar, yorulurlar. Karakterleri , davranışları yine eskisi gibidir. Anneannelerin , genç bir kadından, bir anneden pek farkları yoktur aslında. ”Peki, ya yaş?” mı diyeceksiniz? Canım, yaş dediğiniz nedir ki! O yalnızca bir sayı. Ha 18 olmuş, ha benim gibi 47 olmuş. Ne farkeder? Lütfen anneannelere “yaşlı” gözüyle bakmayınız!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |