Herkesin derdi başka. -Orhan Veli |
|
||||||||||
|
Türkiye AB üyesi olamaz. Ama Müslüman bir devlet olduğu için değil, II. Dünya savaşında Alman işgaline uğramadığı için, içindeki Yahudi etkisi yok edilmediği için olamaz. Fas, Cezayir, Tunus AB üyesi olabilir ama Türkiye olamaz. Avrupalılar Türkiye’den Müslüman olduğu için değil asıl Yahudi etkisi nedeniyle çekiniyor. Kıbrıs bile AB’ye alınırken İsrail neden AB üyesi olmuyor, olmak da istemiyor? İsrail AB üyesi olabilir mi? Kesinlikle hayır. Türkiye’nin ABD’ye, AB ülkelerine borcu var. Ama doğal kaynaklarının gerçekten işletilmesi durumunda devede kulak kalır. Türkiye’nin bütün dünya ile büyük bir ticaret potansiyeli var. Genç, çalışkan bir nüfusu, ucuz işgücü var. Bunlara rağmen AB Türkiye’yi istemiyor. AB ülkelerinde milyonlarca Türk kökenli insan yaşıyor, çalışıyor. AB bunları Müslüman olmalarına rağmen kabul etmiş ama Türkiye’yi istemiyor. Yalnızca Müslümanların çok olduğu bir ülke olduğu için mi? Eski hesaplar yüzünden mi? ABD Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor. ABD’de Yahudilerin ne kadar etkin olduğu herkes tarafından biliniyor. Türkiye daha çok ABD’nin çevresinde dolanan bir ülkedir. Bu da herkes tarafından çok iyi bir şekilde bilinmektedir. Türkiye’nin AB’ye girmesi Yahudilerin bir kolunun AB içine girmesi anlamına gelecektir. AB üyeleri ve özellikle Almanya ve Fransa kesinlikle buna razı olmazlar. İngiltere’nin ise Türkiye’nin AB üyeliğine ılımlı yaklaşmasının asıl nedeni de budur. Çünkü Alman işgaline uğramamış İngiltere’de de bir Yahudi lobisi mevcuttur. Gazetelerde haberler çıkıyor, İngiltere lehimize konuştu, Almanya reddetti, işte bunlar böyledir bir havuç gösterir bir kırbaç vurur gibi. İlişkilerin temeli bilinirse doğru sonuçlara ve görüşlere ulaşılır. İngiltere Türkiye’nin üyeliğini destekler. Türkiye’nin üyeliğine kesinlikle karşı çıkacak ülke Almanya ve onunla birlikte Alman işgaline uğramış diğer Avrupa ülkeleridir. İsrail ile Türkiye arasındaki yakınlığın, henüz belirgin olarak ortaya çıkmamış ama gelecekte çıkacak olan AB-ABD çelişkisinin temeli de budur. Soner Yalçın’ın Efendi-1 ve Efendi-2 kitaplarını okuyun. İlişkileri göreceksiniz. Bu durum Türkiye’nin bir gerçeğidir. Nasıl değişir, değişir mi bilmiyorum ancak geçek budur. 15.Ocak.2007
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |