..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan bir küçük dünyadır. (Mibres Kosmos) -Demokritos
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > Mehmet Sinan Gür




16 Nisan 2002
İngilizce Eğitim II, Tarihte Yabancı Dil  
Mehmet Sinan Gür
Kanımca ana kriter yurtseverliktir.


:BDDJ:
Bu konuyla ilgili olarak geçmişe dönüp bakarsak, benzer olayların başka uluslar arasında da yaşandığını görürüz. Ancak geçmişe bakarken yalnızca İngilizce olarak ele almamak, yerine yabancı dil demek daha doğru olur.

Napolyon’un Rusya Seferi sırasında Ruslar arasında büyük bir Fransız hayranlığı vardı. Rus asilzadeler birbirleriyle Fransızca konuşurlar, her fırsatta ne kadar iyi Fransızca bildiklerini göstermeye çalışırlardı. Savaştan önce ve savaş sırasında Napolyon ve Çar I. Nikola birbirlerine oldukça dost, samimi, sevecen dilde yazılmış mektuplar gönderirlerdi. Yazışma dili Fransızca idi. Ancak savaş gelip de kapıya dayanınca bunların hiçbirinin geçerliliği olmadı. Saldırgan ve saldırıya uğrayan taraflar sonuna kadar kendi çıkarları için çaba sarf ettiler. Fransızca konuşmak yalnızca bir beceri, yetenek gösterisi olmaktan öteye gitmedi.

Napolyon döneminden sonra, Sivastopol’da* Ruslar ve Fransızlar ikinci kez karşılaştıklarında aynı şey oldu. Savaşın ateşkes dönemlerinde Rus subaylar Fransız subaylarla Fransızca konuşmak için can atıyorlar, ama savaş söz konusu olunca canlarını vermekten çekinmiyorlardı.

Osmanlı İmparatorluğu en güçlü olduğu dönemlerde, hiçbir zaman hakim olduğu ülkelerin halklarına Türkçe öğretme çabası içine girmedi. Onlara Türk kültürü aşılamaya çabalamadı. Gerçekte Osmanlı Devletinde Türk olmak, geçerliliği olan bir övünç kaynağı değildi. Sarayda yalnız küçük bir zümrenin zevk aldığı, kaynağı Bizans ve İran olan Divan edebiyatı geçerli idi.

Buna karşılık İngiliz İmparatorluğu hiç de Osmanlı İmparatorluğu gibi değildi. Girdiği her yerde, her ülkede dilini öğretip kültürünü yaymaya çalışmıştı. Günümüzde bu politikasının yararını görmediğini söyleyemeyiz. ‘Common wealth’ denen, yaklaşık 50 ülkeden oluşan ‘İngiliz Milletler Topluluğu’ halen varlığını sürdürmektedir. Ancak her şeye rağmen hiçbir güç ABD, Kenya, Güney Afrika, Hindistan, İrlanda gibi örneklerini saydığım ülkelerin bağımsızlıklarını kazanmalarına engel olamamıştır.

Şimdi, batılı ülkeler Türkiye’ye neredeyse bir sömürge devleti gibi bakıyorlar. Yalnız bir değil, birkaç imparatorluk geleneğinden geldiğimizi, göz ardı ediyorlar. Ne kadar köklü bir kültürümüz olduğunu, Divan edebiyatı ile birlikte aynı dönemde bir Halk edebiyatının varlığını ya bilmiyorlar, ya da görmek istemiyorlar. İçimizdeki bazı kuş beyinliler de onlara yardım ediyor.

Eskiden başka kültürlerden bir şeyler öğrenmeye daha hoşgörülü bakardım. Derdim ki, “O yabancı bana bir şey öğretirse ben de ona bir şey öğretirim. Kültürler arasında alış veriş kaçınılmazdır. Dünya küçüldükçe, iletişim araçları geliştikçe, kendiliğinden böyle şeyler olacaktır.” Ancak şimdi görüyorum ki arada bir dengesizlik ve bir kötü niyetli yaklaşım var. Bu durum kendimi korumaya geçmemi gerektiriyor. Hiç kimse korkmasın, kültürümüz yaşadığı sürece başarılı olamayacaklar. Bir çekince ile: Dilin ve kültürün yaşaması, onun içinde bulunduğu bireylerinin yaşaması ve ona sahip çıkması ile sağlanabilir. Bu artık benim için görevdir ve herkes için de görev olmalıdır.

*Sivastopol savaşı Sultan II. Mahmut döneminde Osmanlı Devleti ve Rusya arasında çıkmış, ilk kez bu savaşta Fransızlar ve İngilizler, Ruslara karşı Osmanlılara yardım etmişlerdi.

15.Nisan.2002



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Empati Kelimesinin Anlamını Hrant Dink'ten Öğrendim
İngilizce Eğitim I, ODTÜ ve Oktay Sinanoğlu
Tohum Yasası - Bu Ne Biçim Yasa
Kitap - Meraklısına Metal Fırtına
Türk ve Kürt Aydınların Dikkatine
Türkiye Avrupa Birliğine Giremez
Yapmamalıydınız Komutanım
Film - İki Film Birden

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yemen Türküsü
Kitap - Sevdalinka - Ayşe Kulin
Erbil (Kuzey Irak) 1
Kitap - Karl Marx 32inci Dereceden Masonmuş
Rüya Gibi - Kafkas Halk Dansları Gösterisi
Sezen Aksu Konserinin Düşündürdükleri
Film Kitap - Turyetski Gambit ve Plevne Savaşı
Boykot Bütün Dünyada Yayılıyor
Cola Turka Üzerine
Film - Amen, Gaz Odaları ve Gerçekler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Nazım Hikmet'ten Çanakkale Şiiri [Şiir]
Ateş ve Ölüm (Bütün Şiirler 16. 07. 2009) [Şiir]
Seni Seviyorum Bunalımı [Şiir]
İncir Ağacı [Şiir]
Bir Dosta E - Mektup [Şiir]
10 Ağustos 1915 Anafarta Ovası [Şiir]
Sevgisizlik [Şiir]
Mor Çiçekler [Şiir]
Eskiden [Şiir]
Bir Ruh Çağırma Operasyonu [Öykü]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayı seviyorum. Bir tümce, bir satır, bir sözcük yazıp altına tarihi atınca onu zaman içine hapsetmiş gibi oluyorum. Ya da akıp giden zamanı durdurmuş gibi. . . Bir fotoğraf, dondurulmuş bir film karesi gibi. Her okuduğunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman aynı tadı veriyorlar. Siz de yazın, zamanı durdurun, göreceksiniz, başaracaksınız. . . . Savaş cinayettir. Savaş olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanları ölenlerin ardından ağıt yakmayı edebiyat olarak kabullenmiş. Yazgımız bu olmasın. Biz demiştik demeyelim. Yaşam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceğimiz, dolarla, altınla ölçülemeyecek bir değer. (Ancak başkaları için değeri olmayabilir. ) Nazım Hikmet’in 25 Cent şiiri gerçek olmasın. Yaşamı ıskalamayın ve onun hakkını verin. Başkalarının da sizin yaşamınızı harcamasına izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karşımıza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldırmamak, bazen savaşa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çıkar. Nasıl oluyor da çoğunlukla siyasi yazılar yazarken bakıyorsunuz bir kedi yavrusu için şiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranışımı yadırgıyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her şey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarını çırpan bir kelebek İtalya’da bir fırtınaya neden olur. Ya da tam tersi. İtalya’daki bir fırtınanın nedeni Çin’de kantlarını çırpan bir kelebek olabilir. Bu düşünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaşır, kaynağına geri gelir. "Düşünüyorum, peki neden yazmıyorum?" dedim, işte böyle oldu. .

Etkilendiği Yazarlar:
Herşeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanık, Tolstoy ilk aklıma gelenler.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.