..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir şey yaşam kadar tatlı değildir. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Dinsel > ömer kırat




2 Haziran 2006
Sodom - Gomorra - Endonezya Tanrı Üçgeni  
Tanrısal Gazabın Doğası

ömer kırat


Endonezya'da yaşanan doğal afetler zinciri fenomeni ve umutsuzca fenomeni açıklamaya çabalayışım.


:CBFA:
Eski Ahit'te (Click here and download new version: Kur'an ) helak edilişlerinden bahsedilen Sodom ve Gomorra şehirleri, LÛT gölünün iki kıyısında bulunan, günahkâr şehirleriydiler. Gerçi yok edilmezden önce böyle tanımlanmıyorlardı. Çünkü diğer şehirler ne kadar günahkâr ise onlar da o kadar günahkârdı. Ama tanrının (bkz. herhangibi yer veya hiçbir yer) gazabı (bkz. doğal afetler) neticesinde hayatta kalanlar "Her halde çok günahkârdık, ondan oldu." şeklinde açıkladı bu yaşananları... Bu açıklama genel kabul gördü.

Bu iki şehir da fay hattı üzerinde kurulmuştu. Tabii helak olmalarının bununla ilgisi yok. İşin tuhafı neredeyse tüm büyük yerleşimlerin bu tür tehlikelerin üstünde, yanında, içine kurulması elbette... Volkanların yamaçlarında, taşkınlara sebep olan nehir yataklarında, fay hatları üstünde (gerçi fay hatları heryerde), okyanusun ortasındaki bir kaya parçasında vs. bir yerleşke kurarsanız bu sizin günah işlemeye meyilli olduğunuzun ilk işaretidir ve eninde sonunda helak olacağınızın...

Ya da içinde bulunduğunuz tehlikeden birlhaber olduğunuzu gösterir. Zira bu tür konularda (yani doğal afetler hakkında) bilimsel bilgi edinmeye başlamamızın tarihi fazla eskiye uzanmaz. bu nedenle insanlık yeni şehri, yıkılanın üstüne, yanına yapmaya uzun süre devam etti.

Elbette bunun bir başka nedenleri de var. Mesela volkanik toprakların bereketli olması nedeniyle, tanrının gazabın uğrayan günahkârların torunları aynı yerde ikamet etmeye devam ettiler. Ya da Mısır'daki NİL nehrinin taşkınları hem "can alıcı" hem "can verici" olduğu için insanlar yanıbaşında yaşamaya devam ettiler.

Ama genel olarak bakarsak Dünya'nın yaşayan bir gezegen olduğu gerçeğiyle karşılaşırız. Bizim "afet" dediklerimiz ya da "tanrının gazabı" olarak adlandırdıklarımız aslında yaşamın devamı için gerekli olan şeylerin tezahürleri... Emin olun ölü bir gezegenin üstünde yani depremlerin, volkanların olmadığı, fırtınaların, taşkınların yaşanmadığı bir yerde yaşamak istemezsiniz. Zaten yaşayamazdınız. Tam da bu nedenle astronomlar volkanik faaliyetler göstern birgezegen bulmak için çırpınıyorlar. Zira bu tür ısı ve basınç içeren faaliyetler, yaşam için gereken temel moneküllerin ortaya çıkması için gereklidir.

Helak olan şehirler hakkında bu genel girizgâtan sonra gelelim esas konumuza...

Bildiğiniz gibi bir süredir Endonezya nâm topraklarda ard arda felaketler yaşanıyor. (Sıralı tam liste, yazının sonundaki ekte) Nüfusunun önemli kısmı Müslüman olan, kalan kısmını da; tanrının gönderdiği dinlerin eski sürümlerinden birini (hıristiyanlık) kullananlar ile açık kodlardan meydana gelen (hiduizim) inançlara sahip olanların oluşturduğu bir haktır, Endonezyalılar... Yazıma konu olmalarının nedeni ise bir süredir buralarda yaşananların ardındaki olası nedenlerin ortaya konulması gereğine olan inancım falan filan...

2004'ünson günlerindeki tarihin bilinen en büyük depremlerinden biri ile başlayan ve yine bilinen en ölümcül tsunami ile devam eden felaketlere, başka depremler, volkanik aktivite ve toprak kayması, kuş gribi eklenmiş durumda... Uçak kazaları ve terörist saldırıları bunun dışında tutuyorum.

Helak olmanın eşiğindeki bu halka bakınca, aklıma ister istemez Sodom ve gomorra geliyor. Bildiğiniz gibi genelde, tanrının yeni din göndermesi arefesinde bu tür olayla yaşanmıştır. Bir tür "beyaz sayfa" açma olarak da görülebilir. Ya da toplumu pisliklerden temizleme, üstün inançlılar (ırk?) yaratma düşüncesi akla gelebilir. Bu bilgilerden olarak "Acaba yeni bir ilahi inanç sürümü mü geliyor?" düşüncesi ortaya konulabilinir.

Belki de bu münferit bir olaydır ve kendini bilmez bir Endonez'in, tanrıya saygısızlık etmesi (bkz. Dante'nin İlahi Komedyası ve Dante's Peak filmi) nedeniyle yaşanmaktadır bu felaketler zinciri...

İsterseniz olaya bir de söz konusu ülkenin, uluslararası ticaretteki konumu çerçevesinde bakalım. Endonezya hakkında söylenecek en önemli şey, kapitalizm (bkz. Anaparacılık, parayı anne sanma sendromu) ile olan ilişkisi bağlamındadır. Özellikle spor ürünleri üreten firmaların, çocuk işçi ihtiyacını buradan karşıladığı bilinen ama umursanmayan bir gerçektir. Fast (dying) Food şirketlerinin çocuk menülerine hediye olarak konulan oyuncakların da bu çocuklar tarafından üretilmesi, çocuklar arası ekonomik işbirliğinin göz yaşartıcı (bombası değil tabii ki) bir örneğidir.
Tanrının gazabından en çok bu küçük işçilerin etkilendiği (çünkü korkudan donup kalıyor ve kaçamıyor bu günah tohumları) göz önüne alınırsa, yakın bir gelecekte spor ürünlerinde ciddi bir fiyat artışı yaşanacağı aşikardır. Bu da "Küreselleşmeye" iki yönde hız verecektir. Tabii burada bahsedilen "küreselleşme" obezitenin artışı ve insanların vücut hatlarının yuvarlaklaşmasıdır. Şişmanlama bağlamındaki küreselleşmeye hız vermesinin ilk nedeni spor yapma miktarındaki azalmadır. Zira spor ekipmanları pahalılaşacaktır. İkincisi, çocuk menüsü almanın bir anlamı kalmayacağı için (çünkü içinde oyuncak yok, üretenler öldü ya) çocuklar da "yetişkin" menüsü yiyecekler. Bu da onların yatay gelişimlerini arttıracaktır.

Sonuçta toparlarsak, bu olaylardan 4 ders çıkartabiliriz:
1. Tanrıyı kızdırma!
2. Kızdıracaksan bile, bunu doğal felaket yaşanma olasılığı düşük bir yerde yap. Fay hattı üstünde değil.
3. Spor malzemelerine ve/veya oyuncaklara meraklıysan satın alabildiğin kadar al, zam gelmeden önce...
4. Sodom-Gomorra-Endonezya Tanrı Üçgeninden uzak dur!

The End
EK 1: Felaket Listesi
26 Aralık 2004: 9.2'lik deprem ve ardından 132 bin can alan tsunami...
21 Şubat: 2005: Endonezya'nın Java bölgesinde toprak kayması oldu 92 kişi öldü...
28 Mart 2005: Sumatra'yı 8.7 lik deprem vurdu 1200 kişi öldü....
28 Mayıs 2005: Tettena kentinde bomba patladı 32 kişi öldü.
1 Eylül 2005: Sumatra'da toprak kayması 41 ölü...
5 Eylül 2005: Medan kentinde evlerin üzerine uçak düştü 149 ölü...
1 Ekim 2005: Bali'de bombalar patladı 23 ölü.
15 Mayıs 2006: Merapi yanardağı patladı 400 kişi evlerini terketti.
27 mayıs 2006: Kuş gribinden ölenlerin sayısı 36. Grip mikrobunun mutasyona uğradığı ve insandan insana geçmeye başladığı (pandemik) sanılıyor.
22 Haziran 2006: Sel ve toprak kayması sonucu 200 ölü...
20 temmuz 2006: Cava adasında 7.7 lik deprem ve ardından gelen tsunami ile ölen 531 kişi...

vs...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın dinsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dinlenme Tesisi (Hac - Mahal)
A Playlist Story
Yumurtalı Tavuk veya Tavuklu Yumurta
İlk Gece Korkusu
Matitas Manastırı

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kuran'a Ayak Basan İlk Türk
Noel Baba'nın Gerçek Hikâyesi
Buzdolabı Adam Elma
Frank Einstein
Yalnızlık Üzerine Bir Yanılma/yanılsama
Ordu Olmayan Adam
Bill Clift'in Karısının Anlatacakları Var!
Mutlu Olmaktan Mutsuz Olan Adam
Bana Ne! (Cinayet Nedeni)
Hilkat Garibesi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sherlock ve Watson [Roman]
Hâlâ Emekleyen İnsanlık [Deneme]
Dünya Kadınlar Dünü [Eleştiri]
Türban Bağlamında Korunmasız Dinsel İlişki [Eleştiri]
Bir Mayıs İşçisi Gibi Yayılmak Meydanlara [Eleştiri]
Numeroloji [Bilimsel]
Koçların Arabaları & Tanrıların Sessizliği [Bilimsel]
Diyet [Bilimsel]
Repeat After Me: Evren, Evrem, Evre! [Bilimsel]
Ödeme Güçlüğü Çekenler [Bilimsel]


ömer kırat kimdir?

Merhaba edebiyat aşıkları! Edebiyata duyduğunuz aşkın karşılıksız olmasına neden olan kişi, yani edebiyatın gönlünü kaptırdığı, dolayısıyla sizin aşkınıza karşılık vermemesine neden olan kişi olarak, büyük bir sorumluluğum olduğunun bilincindeyim. Bu bilinçle, amatör edebiyata büyük bir katkı sağlayacağına, yeni bir soluk ve beniz getireceğine inandığım bu sitenin üyesi olarak, üyesi olduğum ve edebiyata yeni bir beniz ve soluk getirip, katkı sağlayacağına inandığımı az önce belirttiğim bu sitedeki yazın serüvenime sizleri de davet etmekten kıvanç duyuyorum ve kıvancın kelime anlamını tam olarak bilemediğim için şaşkınlık yaşıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Douglas Adams, Emil Zola, Garcia Marquez, Oscar Wilde, Woody Allen


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer kırat, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.