Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
Ne doğru bir söz… Kadınlar aile kurumunun temelidir. Aslında kadınla erkek,bir elmanın iki eşit parçasından başka bir şey değildir. İkisi bir araya gelerek bir bütünü oluştururlar. Her biri tek başına eksiktir. Biri ötekini tamamlar. Durum bu iken kadınla erkeği birbirine karşı büyük bir mücadele hâlinde göstermek ne kadar yanlıştır. Yıllardan beri “kadın hakları” diye söyler dururlar… Hatta bunu bir cedelleşmeye kadar da götürürler. Sanki kadınla erkek birbirinin haklarını gasbetmiş de,onlar gasbedilen bu hakları sahiplerine iade ediyormuş gibi bir görüntü verirler. Oysa hakikat pek de öyle söylendiği gibi değil. Kadın haklarını savunduğunu söyleyenlerin çoğu, kadını istismar ediyorlar. Oysa kadına en büyük hakları İslâmiyet vermiştir. Eğitim ve öğretim,ayrım yapılmadan kadın ve erkeğe farz kılınmıştır. Kadınların bazı yörelerde okutulmamasının faturasını İslâm’a kesmek bu dini hakkıyla anlayıp idrak etmediğimizi gösterir. Dinimiz kadınların da erkekler gibi iyi eğitilmelerini,yeterli bilgi ve becerilerle donatılmalarını emrediyor. İslâm’da kadının son derece makûl ve mantıklı bir miras hukuku mevcuttur. Bazı bilgisizler: “İslâm’da kadının miras hakkı yoktur” gibi mesnetsiz,ne idüğü belirsiz,ileri geri lâflar ederek dinimizi olduğundan çok farklı göstermek istemektedirler.Oysa durum hiç de böyle değildir.Birilerinin canına okumaktan başka hiçbir şey okumayan echeller, bu gibi dayanaksız lâflara itibar ederek,hemen karşı taarruza geçmektedirler. Kadını yaratan Allah,hiç şüphesiz ki onu bizlerden daha iyi tanır.Cenab-ı Allah, “adil” sıfatı mucibince herkese adaletle hükmeder.Onun için kadın haklarını savunduğunu söyleyen bir kısım istismarcılar,var olan gerçekleri başka türlü gösterme gayreti içerisine girmektedirler. Bu demek değildir ki “Türkiye’de kadın hakları ihlâl edilmiyor.” Kadınlarımız eziliyor. Ülkemizin pek çok yerinde kadın hem annelik,hem de babalık yapıyor evlâtlarına. Üstelik itilip kakılıyorlar da!... Hatta bazı yerlerde bir mal gibi alınıp satılıyor. Bunlar yaşanan acı gerçeklerdir. Lâkin bu uygulamaların İslâm’la uzaktan ve yakından hiçbir alâkası yoktur. İslâm böyle emretmiyor. Fertlerin yanlış uygulamalarını İslâm’ın emriymiş gibi gösterip,vurun abalıya misali,İslâm’a saldırmak insaf ölçüleriyle asla bağdaşmaz. Kadınlar başımızın tacıdır. Onlar kızlarımız,kardeşlerimiz,ablalarımız,teyzelerimiz,halalarımız ve en önemlisi de analarımızdır. Resulullah,cenneti anaların ayağı altında göstererek kadına verdiği ehemmiyeti ve hürmeti ifade etmiştir. Atatürk bu hususta da en güzel sözü söyleyerek kadının vazgeçilmez bir varlık olduğunu dile getirmiştir: “Kadınlarımız da bizim gibi anlayışlı ve düşünceli insanlardır.Onlara ahlâkla ilgili kutsal kavramları aşılamak, millî ahlâkımızı anlatmak,onların beynini ışıkla,temizlikle donatmak esası üzerinde bulunduktan sonra,fazla bencilliğe gerek kalmaz.” Aslında gerçek reçete bu!... Gölge etmeyin;başka ihsan istemeyiz. Kadının evvelâ kendi iç dünyasıyla barışık yaşamasını temin edin. Gerisi ayrıntıdan ibaret!... e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |