..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sorularla dolu bir kitap... hiçbir zaman eksiksiz olamaz. -Robert Hamilton
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > İnternet ve Gerçek Dünya > ömer akşahan




13 Ocak 2005
At Gözlüğü  
ömer akşahan
...edebiyat siteleri, bizlerin vazgeçilmez bir sığınağı durumuna geldi. Bir çok dost ve istemeden bir çok da düşman edindik sanırım. Kırdık, kırıldık ve küstük.


:BIDF:
Ömer AKŞAHAN

Çok sık kullandığımız deyimlerden birisi de “At gözlüğünden bakmak.” Bunun anlamını bilmeyen de yoktur. Olaylara, kişilere ve diğer nesnelere tek bir noktadan bakarak yorumlamak ya da algılamaktır kısacası.

Okullarda mantık ve felsefe derslerinden nasibini alamamışlarda daha sık rastladığımız bir olgudur bu. Yaşamın her katmanında bizi şaşırtan bazı olayları irdelediğimizde; çoğunlukla bu bakış açısının etkisini kolayca görebiliriz. Bunu anlamak için büyük bir çaba da gerekmez. Çevresel faktörler, gelenek ve göreneklerimize göz atmak yeterlidir özünde.

Globalleşmenin sağladığı iletişim çılgınlığı sonucunda Batı ile aramızdaki 200 yıllık ekonomik, sosyal ve kültürel açığı kapamaya çalışan bizler; attığımız her adımı dikkatle atmalı, arada bir gözlüğümüzü kontrol etmeliyiz. Saçlarına bıraktığı gözlüğü arayan durumuna düşmeden!

Son iki yıldır, her fırsatta internetten yararlanmaya çalışmaktayım. Haliyle bu ortamda yayın yapan ve etkinliklerini giderek artıran edebiyat siteleri, bizler için vazgeçilmez bir sığınak durumuna geldi. Ürünlerimizi yayımlamaya devam ediyoruz. Tabii bu arada bir çok dost ve düşman da kazandık sanırım. Kırdık, kırıldık ve küstük. Zaman zaman sitelerden soğuduk; neden bu dünyadayız diye, kendimizi sorguladık ve sorgulamaya devam ediyoruz. Gördüğüm kadarıyla, önceleri masum bir hobi gibi yayımlanan bir site, bir süre sonra onu keşfedenlerin iletişim gücüyle (ya da dedikoduyla!) inanılmaz reyting alıp, populer bir site durumuna erişebiliyor. Hatta site kurucusunu dahi dışlamaya varacak ölçüde mücadelelere sahne olabiliyor.

Oysa ayda en çok 500, 1000 veya 2000 baskıya ulaşan edebiyat dergicileri ne yazık ki böylesi bir ilgiyi kolay kolay elde edemiyor. Bunda elbette edebiyat dergisinin satın alınma zorunluluğunun yanı sıra eğer yazı ve şiir yayımlatmayı düşünürseniz il temsilcisi olmanız ve isteğiniz dışında size kargoyla yollanan dergileri eşe dosta satmanız bir de doğal olarak aboneliğiniz de istenmektedir. Bunları yapmazsanız ne olur pek? Örneğin, dergi kapağında adınız basılır ama içerde başkasının şiiri basılıverir. Bir dergi çıkarmanın maliyeti öyle hobi düzeyinde kalem oynatanların başarabileceği ya da göze alabileceği bir şey olmadığı, bu işin mutfağında değilseniz kolayca anlayamazsınız.

Öte yandan, bu dergileri çıkarmaya soyunanlar, Orhan Veli’nin “Yaprak” dergisi örneğinde olduğu gibi tek yaprakla da olsa bu dünyaya söyleyecek sözleri olduğuna inanan ve yarattıkları ütopyayı yayma çabasında olan idealistlerdir, diye düşünmek istiyorum. Yüreği sağlam, söz edebiyattan açıldığında gerektiğinde en yakın dostunu dahi kırmayı göze alabilen bir yapıları vardır.

Peki internetteki edebiyat adını alan sitelerin durumu nasıl? Konuya birkaç noktadan bakmakta yarar var:

1. Gerçek yaşamda hâlâ matbuatta basılan dergilerin web uzantısı durumunda olanlar ki, asıl amaçları piyasada satılan dergiye sanal ortamda müşteri kazanmaktır.

2. Daha önce yayımlanmış ancak daha sonra genellikle -ekonomik nedenlerden ve ilgisizlikten- yayını durdurulmuş dergilerin sanal uzantısı olanlar.

3. Sanalda edebiyat, ağırlıklı olarak şiir sitelerindeki arkadaşlıklardan doğan hareketle gerçek dünyaya açılan, ancak internetteki varlıklarını sürdürenler.

4. Tamamen sanal ortamda doğarak geniş kitlelere ulaşmayı başaran şiir ağırlıklı edebiyat siteleri.

Özellikle şiirin bu sitelerde ağırlık kazanması, ilk anda şiir adına olumlu gibi görünse de, özünde gerekli denetim ve seçiciliğe yer verilmemektedir. Belki bu nedenle (bir iyimser görüş benimkisi), yayınevlerinde eseri yayımlanan yazar ve çizerler bu sitelere gelmeyi düşünmemektedir. Bu grup yayın piyasasına bir şekilde kendini kabul ettirmiş. Bu güçle sanal dünyanın yazarlarına dudak bükerler.

Halen çalışmakta olduğum sektör nedeniyle internet benim vazgeçilmezlerim arasında. Bu yüzden eskisi gibi edebiyat dergilerine eser yollamıyorum. Oysa bazı yayınevi yazarları hâlâ internetin gücünü fark etmiyorlar. Onların kitaplardan para kazanmayı daha çok önemsedikleri anlaşılıyor. Bakalım, zaman kimi haklı çıkaracak.

Son söz: Sanal edebiyat sitelerinde seçicilik ve internet etiği arttıkça umarım, at gözlüksüz nitelikli fikir tartışmaları ve edebî yapıtlar yayımlanmaya başlar.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: yaşasın edebiyat siteleri
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
18 Ocak 2005
Merhaba Sevgili Ömer Akşahan; Yayınevleri yeni yazarlara kapılarını açmadıkları müddetçe, internet aracılığı ile paylaşım devam edecek.Yaşasın edebiyat siteleri!Sanırım, internet aracılığı ile daha çok okuyucuya ulaşma şansımız var.Örneğin sizin kitabınıza ulaşamadım ama internette her yazınızı okuyorum........Sevgiyle kalın.......Kâmuran ESEN




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İnternet ve gerçek dünya kümesinde bulunan diğer yazıları...
Keykâbus Günlüğü
Benim Editörüm Seninkini Döver!

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eleştiri Ya Da...
Yazar Adaylarına...
Dilek Kutusu! Peri Olmak İstiyorum!
Aforizmalar, Kafka
Eğitim, Ama Nasıl?
Eleştiri mi Özeleştiri mi?
Öğretmen Benisa
Seçim Potporisi
Tazlar Köyünden Borusan'a
25'le 35 Kelimelik Bir Yaşam

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiçliğe Övgü [Şiir]
Kayıtdışı Şiir [Şiir]
Gece Dokunuşları [Şiir]
kalem [Şiir]
Meğer [Şiir]
Güz Yağmurları [Şiir]
Küçük Mariya İçin Kar Senfonisi [Şiir]
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan [Şiir]
Issız Sokak [Şiir]
ayrılıklar [Şiir]


ömer akşahan kimdir?

Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz. . Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR! İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm. Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız. Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir. Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.

Etkilendiği Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.