..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkesin derdi başka. -Orhan Veli
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar > ömer akşahan




2 Eylül 2003
Aforizmalar, Kafka  
Kafka'yı Anlamak

ömer akşahan


Yaşamı boyunca derin bir kimlik çatışması yaşamış, ne gerçek bir Alman ne de gerçek bir Çek olabilmeyi başarabilmiş Franz Kafka...


:FABJ:
Franz KAFKA
Çeviren: Osman ÇAKMAKÇI

Yıllar sonra da olsa Franz Kafka’nın “Aforizmalar”ını okuyorum. Kapakta yer alan fotoğrafına dikkatle bakıldığında mutsuz bir hayat süren insana ait derin kişilik özelliklerini kavramak olası. Gözlerini çevreleyen derin çukurluk ve esrarengiz bakışlar genç yaşta vereme yenik düşmüş büyük bir düşünür ve edebiyatçıyı ele verebiliyor.
Yaşamı boyunca derin bir kimlik çatışması yaşamış, ne gerçek bir Alman ne de gerçek bir Çek olabilmeyi başarabilmiş Franz Kafka, Ekim 1917 ile Şubat 1920 arasında, kısa süren iki yaratıcılık döneminde “Aforizmalar”ı yazmıştı. O tarihlerde Kafka’nın iç dünyası büyük yıkımlarla karşı karşıyaydı: Vereme yakalandığını daha yeni öğrenmiş; uzatmalı nişanlısı Felice Bauter’den ayrılmıştı. 14 yıl çalıştığı sigorta şirketinden hastalığı nedeniyle izin almıştı. Bu talihsizlikler karşısında ailesine, ne evliliğini ne de ünlü yazar olarak kabul edildiğini gösterme şansını yitirdiğini kabullenmek zorunda kalmıştı.
Max Brod. Mutlu bir ihanetin adı. Kafka’yı insanlık onun ihanetiyle tanıdı. 1024 yılında kaldırıldığı Kierling Sanatoryumu’nda ölmeden önce tüm eserlerini yakması için vefakar dostu Max Brod’a teslim etti. O da, bunları yayımladı.
Aforizmalar adlı yapıtından yaptığım alıntılar size ancak Kafka’yı tanımanız için ufak bir ipucu verebilir.
*Bastığın yerin iki ayağının kapladığından daha büyük olamayacağını anlamak ne büyük mutluluktur.
*Kötüye bir kere kapılarını açmaya gör, kendisine inanılmasını beklemez artık.
*Sen ödevsin. Ama görünürde öğrenci yok.
*Kötünün elindeki en ayartıcı silah, savaşa çağrıdır. Kadınlarla yapılan savaşa benzer, ki sonu yatakta biter.
*İnsan ancak olabildiğince az yalan söylediğinde olabildiğince az yalan söylemiş olur; yoksa olabildiğince az yalan söyleme fırsatını bulduğunda değil.
*Kafesin biri, bir kuş aramaya çıktı.
*Kötünün ondan bir şeyler gizleyebileceğinize inanmanızı sağlamasına izin vermeyin.
*İyi, bir bakıma rahatsızlık vericidir.
*İnsanlarla iç içe olmak, insanı kendini gözlemeye götürür.
*Kendini insanlığa bakarak sına. Şüphe edeni şüpheye, inananı inanca götürür bu.
*”Sein” sözcüğü Almancada iki anlama gelir: “var olmak” ve “onun olmak”.
*Av köpekleri henüz avluda oynaşıyor, ama avları, daha şimdiden ormanda ne kadar hızlı koşarlarsa koşsunlar, ellerinden kurtulamayacaklar.
Sözü kitabın arka kapağında yer alan şu sözlerle tamamlayalım: Kafka’nın yaşam ve ölüm, iyi ve kötü ve sanatın işlevi üzerine düşüncelerini açıkça ortaya koyan bu aforizmalara hakim olan hava bize Hölderlin, Rilke ve Heidegger gibi romantik ve post-romantik yazarları anımsatıyor.
Kafka üzerinde düşünülmesi ve yeniden okunması gereken bir yazar.

Şanlıurfa’ya yaptığım gezi sırasında öğrendiğim bir halk deyimi ile yazıya son noktayı koyalım: “Ava gitmeyen tazıya kelle yedirilmez.”

Kaynak: Kafka, Franz, Aforizmalar, Çeviren: Osman Çakmakçı, 100 sayfa, Bordo-Siyah Klasik Yayınlar, 2003 Baskı, İstanbul




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eleştiri mi Özeleştiri mi?
Öğretmen Benisa
Tazlar Köyünden Borusan'a
Folklor Şiire Düşman
„Son Liman“(1) Yorgunu Cahit Tanyol
Kanserle Kavgam Var
Aşk Çırçıplak
Şeytan ve Genç Kadın
Eleştirebilmek...

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eleştiri Ya Da...
Yazar Adaylarına...
Dilek Kutusu! Peri Olmak İstiyorum!
Eğitim, Ama Nasıl?
Seçim Potporisi
25'le 35 Kelimelik Bir Yaşam
Kum Torbası
Hantal Şirket Dinamik Şirket
Türkiye Yeni Oluşumlara Ne Kadar Hazır?
Lozan Barışının 85. Yılında Türkiye

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiçliğe Övgü [Şiir]
Kayıtdışı Şiir [Şiir]
Gece Dokunuşları [Şiir]
kalem [Şiir]
Meğer [Şiir]
Güz Yağmurları [Şiir]
Küçük Mariya İçin Kar Senfonisi [Şiir]
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan [Şiir]
Issız Sokak [Şiir]
ayrılıklar [Şiir]


ömer akşahan kimdir?

Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz. . Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR! İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm. Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız. Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir. Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.

Etkilendiği Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.