Sevgi dünyadaki yaşam ırmağıdır. -Henry Ward Beecher |
|
||||||||||
|
Yağıyor işte küçük küçük:)) ne güzel. Balkona çıktım, gündüz ki benim küçük deniz şehrime göre güzel sayılabilecek havadan eser yok. Rüzgar havalandırıyor perdeleri. Üşür müyüm ki? Bu kadar da gelsin bakalım rüzgar içimize, sevgimiz gibi. Yağmuru koklarken, toprak kokusunu duyarken düşünüyorum da bir taraftan. Sevgim denizimi düşünüyorum yine. Günümü nasıl geçirdiğimi bir de. Sabah telefonun sesiyle fırladım kaktım yataktan. Çabucak giyinip attım kendimi dışarıya. Ekmek alıp dönecektim, amacım oydu. Ama uzun yolu seçip ille de sevgim denizimi görmek istedim. Gördüm de. Ama kırgınmış sevgim denizim.”Neden yoksun”, dedi bana. “Buradayım, varım”, dedim ama bakmadı yüzüme. Ben de işlerimi halledip hemen koştum geldim ona. Özlemiş beni çok. Bir sakinlik çökmüş üzerine, sanki bir bezginlik, sessizdi. Oturduk karşılıklı. O sustu ben sustum. Karşılıklı sadece bakıştık. O mavi mavi baktı, yazımın rengi gibi hatta lacivert. Bense kara kara baktım ona, boşluk gibi. Bir saati geçik oturduk karşılıklı sevgim denizim ile. Suskunluğumuz konuştu sadece. O beni anlıyordu bende onu. Ben ama anlamıyormuşum gibi yapıyordum bazen. Nedenini ben de bilmiyorum, sormayın. Acaba anlamıyor muyum gerçekten? “Soracak başka soruların var mı?” dedi en sonunda sevgim denizim dayanamayıp. “Benim sorularım bitmez ki” dedim bende. Evet, gerçekten benim sorularım hiç bitmez. Sorularımın çoğu dünde kaldığım içindi. Evet, dünde kalmıştım... Gözlerimi kapattım. Uyumak istiyordum sevgim denizimin sesini dinleyerek. Martıların çığlıkları da geldi kulağıma, sevgim denizimin sesiyle beraber. Rüzgâr tokat atıyor gibiydi. Uyandırmak ister gibiydi beni dünden. Uyanmak istemiyordum ki ben. İçim ürpererek burnuma çektim kokusunu denizimin. Bu koku işte. Beni büyüleyen bu koku işte. Açtım gözlerimi. Ayrılma vakti gelmişti. Vedalaşmazdık hiç biz sevgim denizimle. Bilirdik ki biz hep birlikteyiz, birbirimizin içindeydik. Biraz yürüyeyim dedim. İlerde elindeki pide parçacıklarını martılara fırlatıp atan bir kadın vardı. Nasılda atlıyordu martılar pide parçacıklarının üzerine. Çığlık çığlığa atıyorlardı kendilerini denizin üzerine. “Balık yemekten sıkılmışlar galiba” dedi kadın bana gülümseyerek. “Evet galiba” dedim bende zoraki bir gülümsemeyle. Biraz seyrettim martıları. Sevgimin “gri martılar yalancı olur” sözünü hatırladım. İyi de bu martıların kanatları gri gövdeleri beyazdı. Bunlar mıydı yalancı olanları acaba? Bir pide parçasını alıp giden martıda takılı kaldım. Gözlerimle uçmasını izledim, kaybetmemeye çalışarak. Bir alçalıyor bir yükseliyordu deniz üzerinde. Yuvasına gitmiyordu demek bu martılar. Deniz üzerindeydiler demek hep. Sonra martıyı diğerleriyle karıştırdım. Dönsem iyi olacaktı. Sevgim denizimle güzel bir zaman geçirmiştim. Balkonda titrerken bunları hatırladım, üzerinden uzun zaman geçmiş gibi. Çok zamanlarımız oldu bizim. Çok güzel, bitmesini istemediğimiz güzel zamanlarımız. Daha da çok güzel zamanlarımız olacak sevgim denizimle. Yeni bir yıla girmek üzereyiz. Bu yıl ato piko nun uğurlu yılı olacak, bunu diliyorum can-ı gönülden. 2005 tüm insanlara uğur, neşe, mutluluk, sağlık, başarı getirsin. Ato piko sen de hep benimle kal, olur mu? Sevgimlesin...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Serpil Başol, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |