|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
3 Kasım 2003
30 Euronuz Var mı?
Yavuz Nufel
Avrupa'nın 7 ülkesinde satılan haftalık SESVER GAZETESİ'nde yayınlamış bir makale... |
|
Yavuz Nufel/ Sesver Gazetesi
İnsanı beklenmedik anda şaşırtan olaydır sürpriz!..
Uzun zamandır görüşmediğiniz bir yakınınızın, bir dostunuzun habersizce aniden kapısını çalmaktır. Belki de o anda yalnızlıktan bunalmış, konuşacak dertleşecek birini arayan dostunuz için ne büyük sürprizdir ziyaretiniz hiç düşündünüz mü?
Sürpriz: Bir yaş gününde, bayramlarda, yılbaşında aşağı- yukarı tahmin edilen, beklenen bir hediyeden başka bir şeyin çıkmasıdır paketten...
Hediyenin büyüklüğü küçüklüğünden, maddi değerinden önce manevi değeri büyüktür alan ve veren insan için. Önemli olan hatırlanmaktır, hatırlatmak ve karşınızdaki kişiye verdiğiniz değerin bir göstergesidir hediye.
Bu yüzdendir ‘Çam sakızı çoban armağanı’ özlü sözünü sık sık kullanışımız hediye alış-verilerinde.
Bir çocuksa hediye almamız gereken, aklımıza ilk gelen, gitmemiz gereken ilk yer bir oyuncakçı dükkanıdır genelde. İkinci tercih bir giyim kuşam mağazası.... Bir sene bile geçmeden eskiyecek, yırtılacak, dar gelecek, unutulup gidecek bir-iki parça çul, çaput...Sürpriz olmayan, sadece verdiğiniz gün ve akabindeki bir kaç ay için gündemde kalacak sıradan bir hediye. Büyükler söz konusu olunca; çakmak, kalem, kıravat, gömlek, parfüm, vazo, kaset, cd vs vs...Kısa zamanda ya modası geçecek, ya kaybolup gidecek, ya kırılmaya ya da eskimeye mahkum yüzlerce nesne; hediyelik olarak akla ilk gelenler arasındadır...
Oysa, ilk akla gelmesi gereken fakat bizim toplumumuzda, bizim insanlarımızın akılının ucundan bile geçmeyen, belki de henüz hediye olarak kabul görmeyen, kalemden çakmaktan, parfümden daha az değer verilen bir şey varki üzülmemek elde değil.
Evet, ‘Kitap’. Ne güzel, en güzel hediyedir aslında kitap...
Bir çakmaktan, bir parfümden, bir kıravatdan daha mı az değerlidir kitap, sorarım size...
Çocukluğumda aldığım hediyeler arasında ( 30 yıl önce) biri varki hala gözümün önünde, elimin altında durur.... Ömer Seyfettinin’in Kaşağı’sı.... Nice eşyalar, nice oyuncaklar, giysiler geldi geçti; daha doğrusu HEDİYE olarak verildi hiç ama hiç birini hatırlamıyorum bile... Oysa Kaşağı, daha dün gibi bu gün gibi karşımda ve bana heyecan veriyor... Ve her gözüm takıldığında ilkokul öğretmenim Ayşe Bıyık’ı sevgi ve hürmetle hatırlıyor, yad ediyorum...
İlk okulu bitirdikten sonra öğretmenimi dünya gözü ile hiç görmedim, karşılaşmadık da...
Öldü mü, sağ mı, nerdedir bilmiyorum... Fakat Ayşe Bıyık, benim güzel öğretmenim hergün yanımda, karşımda Kaşağı’nın içinde, 30 yıldır benimle birlikte...
....
İnsanlar verdiği hediyelerle kendilerini ölümsüzleştirebilirler... Bu sene normal hediye alışkanlıklarımızdan vazgeçip sevdiklerinize bir sürpriz yapalım mı? Verdğimiz paketlerin içinden beklenen ve tahmin edilenin aksine bir kitap çıksa....
Hatta düğünlerde geline, damata bir çeyrek altın takmak yerine, bir kitap hediye etmek racona çok mu ters mi düşer yani... O halde bir çeyrek altın artı bir kitap bütçemize çok mu ağır gelir, ipin ucunu kaçırır, bütçemiz mi sarsılır...
...
Cevabınız; olabilir, neden olmasın şeklinde ise ve 30 euronuz varsa, ortaya başka bir soru çıkıyor; nasıl bir kitap, hangi kitap?
Başlangıç için, belki de hayatında ilk defa hediye olarak bir kitap alan kişiye yüzlerce sayfa tek konu üzerinde yazılmış bir kitabı okumak zor gelebilir, normaldir...
Bana sorarsanız bu kitap bir yıllık olmalı... Onlarca, yüzlerce şairin, yazarın, araştırmacının eserlerinin bir araya geldiği bir yıllık...
Medyatik olmayan fakat bilinen yazarlara, şairlere ‘kalem toplatacak’ ( nal toplatmak, deyimden ben uyarladım nasıl buldunuz?) yüzlerce isimsiz kahraman, kalem erbabıyla tanışmak, her iki-üç sayfada başka dünyalara yolculuk etmek , başka duygularla tanışmak, sıkılmadan, bunalmadan keyifle okunacak iki yıllık...
Mademki Avrupa’da yaşıyoruz, amacımız dilimizi, kültürel değerlerimizi korumak ve yaşatmak; mademki çeşitli vesilelerle yılda beş-on kez hediye alıp-veriyoruz; o halde 6 paket sigara parası, bir gömlek, bir kıravat parası kadar 30 euromuz da varsa ceplerde, buyurun hediyelerinizi sürprizleştirmeye...
İKİ KİTAP:
İZDÜŞÜM: Dr. Halit Umar’ın gecesini gündüzüne katarak sanal ortamda iki yılı aşkın süredir yayın yapan Anafilya Dergisi’nin İZDÜŞÜM yıllığı Nida ÖZ’ün özverili çalışması isonucu Havuz Yayınlarından çıktı ( 316 sayfa). Onlarca Şair ve yazarın eserlerinden oluşan bu eser hakkında daha fazla bilgi ve siparişleriniz için: http://www.havuz.de
İZEDEBİYAT: Yine binlerce yazar ve şairi sanal ortamda yıllardır bünyesinde toplayan İzedebiyat.... Diren Yardımlı ve ekibinin aylardır titizlikle yayına hazırladıkları yıllık;
kaliteli kağıda basılmış, 546 sayfadan oluşan ve en önemlisi, içeriğini baştan sona İzEdebiyat yazarlarının belirlediği 2003 Yıllığı, sözcüğün tam anlamıyla İzEdebiyat ruhuna yakışır bir kitap! Yüzlerce İzEdebiyatçı'nın kaleminden dökülmüş birbirinden güzel eserleriyle 2003 e-debiyat Yıllığı her açıdan size güzel bir okuma keyfi vaadediyor..
Daha fazla bilgi ve siparişleriniz için: http://www.izedebiyat.com
:: Meğer! |
Gönderen: Nida / ist
|
4 Kasım 2003 |
|
| Zaman tüneli de yuvarlakmış... İticiliğinde dünyanın. Kazanı ve kepçesinin kimin elinde olduğu bir meçhul labirentmiş.
Tebrikler!!! |
:: Merhaba CANDOST!:))) |
Gönderen: Tayyibe Atay / Bolu
|
3 Kasım 2003 |
|
| Bu güzel yazınızda belirttiğiniz sürpriz armağanlar yanında,bir de en güzeli var ki,siz bunu yazmamışsınız:Hayatın Getirdiği Armağanlar!İNSAN KADRİ BİLEN BİR DOST MESELA!..MESELA CANDOST:)))Selam,saygı,sevgiyle kalınız efendim!.. |
|
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
|
Şair yaşadıklarını yaşatabilme hissettiklerini hissettirebilme bilgi ve becerisi olan kişidir. Ayrıca şair, yaşadığı dönemin, olayların canlı tanıdığıdır diye düşünüyor; her sey gibi şiirin de günümüzde oldukça kirletildiğine, temizlemek gerektiğine inanıyorum dostlar !
Şiiri yazmadan yaşamak gerek. . .
Etkilendiği Yazarlar:
Nazim Hikmet, Orhan Veli, Ahmet Arif, Neyzen Tevfik
|
|
bu
yazının yer aldığı
kütüphaneler |
|
|
|