..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Çocuk Eğitimi ve Yetiştirilmesi > ömer akşahan




27 Ocak 2003
Ev Ödevleri  
ömer akşahan
..ev ödevlerinin çok sayıda başka işlevi vardır. Öğrenciler bir konu üzerinde yoğunlaşmayı ve bir soruyu kendi başına çözmeyi öğrenirler.


:BFGC:
Derleyen: Ömer Akşahan

Ev ödevleri gerekli midir? Genellikle veliler ev ödevlerini çocukların sessiz ve sakin olmalarını sağlama konusunda iyi bir uğraş olarak görmektedirler. Ancak ev ödevlerinin çok sayıda başka işlevi vardır. Öğrenciler bir konu üzerinde yoğunlaşmayı ve bir soruyu kendi başına çözmeyi öğrenirler. Öğretmen de konunun öğrenilip öğrenilmediğini ve nelerde zorluk çekildiğini tespit edebilir.

ÇOCUĞUMA EV ÖDEVLERİNDE YARDIM EDEYİM Mİ?

Mümkün olduğunca hayır! Çünkü okulda sizin değil, çocuğunuzun başarısı değerlendirilecektir. Doğal olarak çocuğunuzun başkalarından geride kalmasını istemiyorsunuz; ancak sadece özellikle kendisi istediğinde ve sizin yardımınız olmadan yapmayacağını veya konsantre olamadığını hissettiğinizde yardım etmelisiniz. Çocuğunuza, hangi soruları çözmesi gerektiğini kendisine anlattırınız ve kesinlikle bunun tersini yapmayınız. Ayrıca ödevlerin hangi sırayla yapılacağını onunla konuşun. Gerektiğinde size başvurabilmesi için yakınında bulunun, ama mümkün olduğunca çocuğunuzun kendi başına çalışmasını sağlayın. Böylece konsantre olmayı daha iyi öğrenir. İlk yazı yazma denemeleri, eğri büğrü de olsa ve sevinç çığlıkları gerektirecek bir durum olmasa da, onu övmeyi ihmal etmemelisiniz. Bununla, çocuğunuzun kendine güvenmesini teşvik etmiş olur ve tereddütlerini önlersiniz.

EV ÖDEVLERİNE NE KADAR ZAMAN AYIRMALI?

Çocukların özellikle okulun başlangıç zamanlarında, hoplamak zıplamak ve oynamak için çok zamana ihtiyaçları vardır. Ayrıca okul dönüşü rahatlamak ve dinlenmek için yeterince zamanları olması gerekir. Çünkü o günün bütün yeniliklerinin önce hazmedilmesi gerekir. Bu nedenle ev ödevleri öğle yemeğinden hemen sonra yapılmamalı ve ilk zamanlarda da yarım saatten fazla zaman almamalıdır. Bu süre, zamanla ödev konularının zorluk derecesi ile kendiliğinden artacaktır.

Ev ödevlerinin yapılması için uygun zamanı, çocuğunuzla birlikte belirlemeniz daha iyi olur. Çocuğunuz ev ödevi olmadığını söylese bile, öngörülen süre okul çalışmaları ile değerlendi-rilmelidir. Böylece ev ödevlerini yapmak, zamanla çocuğunuzun günlük yaşamında sabit bir yer edinmiş olur. Çocuğunuz siz söylemeden ev ödevlerini yapmaya alışmalıdır. Çocuğunuz ev ödevlerini yapacak olsa da olmasa da, bundan kendisinin sorumlu olduğunu en baştan bilmesi gerekir.

EV ÖDEVLERİYLE İLGİLİ SORUNLAR

Başlangıçta ödevler büyük bir istekle yapılmakta ve anne babaya gösterilmektedir. Ancak bu durum bir süre sonra değişebilir. Bu aşamada çocuğunuzu motive etmelisiniz. Aceleci tepkiler göstermemelisiniz. Her sorunun birden fazla nedeni vardır. Kendinize şu soruları sormalısınız: Çocuğunuzun sevincini başlangıçta yeterince teşvik ettiniz mi? İlgisini ve gayretini yeterince övdünüz mü? Ev ödevlerini yapmakta zorlanıyor mu? Birden fazla derste mi zorluk çekiyor? Her çocuğun farklı ilgi ve eğilimleri vardır. Sizin çocuğunuz hangi konularda istekle çalışıyor? Eğer bu soruları sormaya başlamışsanız, çocuğunuza yardımcı olma konusunda doğru yoldasınız demektir.

Eğer çocuğunuz isteksizse, sürekli yardım istiyorsa ve ödevlerini tek başına yapacak durumda değilse, bunun mutlaka nedenleri vardır. Bu durumda öğretmenle görüşmeniz yararlı olur. Kendisine güvenmemesi ve becerememekten korkması gibi nedenler olabilir. Eğer sorun, sadece çocuğunuzun öğrenmede zorlanması ise, yapabileceğiniz bazı şeyler vardır. Örneğin: Çocuğunuzla yazma ve hesap yapmayı öğrenebileceği oyuncak temin ediniz. Çocuğunuzla birlikte kitaplar okuyun ve sonrasında bunlar hakkında onunla konuşun.

Eğer çocuğunuz ev ödevlerini sürekli unutuyorsa hatırlamasını değişik yöntemlerle destekleyebilirsiniz. Okulda gününün nasıl geçtiğini ve neler yaptığını ilgili ve sakin olarak sorunuz. Okulda işlenmiş konuları beraberce gözden geçirebilirsiniz. Yeni kitaplarına göstereceğiniz ilgi ve içerikleri hakkında konuşmanız onu motive edebilir. Kendi başına düşünme ve davranma konusunda çocuğunuzu destekleyin.

Ödevlerini itinalı bir şekilde yapmıyor veya çokça küçük hatalar yapıyorsa, aklı başka şeylerde olabilir. Belki dışarıda oynayan arkadaşlarının yanına çıkmak istiyor olabilir. Örneğin, böyle bir durumda ona şunu söyleyebilirsiniz: “Sen bugün hesaplamalarda çokça hatalar yapıyorsun, bunu hiç anlayamadım. Dün yağmur yağdığında ve dışarı çıkmak istemediğinde, her şey çok daha iyi oluyordu. Şimdi biraz daha dikkatli olursan dışarıya da daha erken çıkabilirsin.“

Veya çocuğunuzun yazma konusunda çok daha ilerlemiş olması gerektiğini düşünüyorsanız;
“Bak, ne kadar güzel okuyabiliyorsun. Bu dikkatlice bakmandan ve kendine zaman tanımandan oluyor. Yazarken de böyle yaparsan daha kolay olur ve daha az yanlış yaparsın.“ deyin. Çocuğunuzu övmek için fırsatları değerlendirin. Ancak bunda aşırıya kaçmayın. Hem övgünün hem de yerginin her zaman bir nedeni olmalıdır. Tüm önlemlere rağmen günlük ödevlerini yapması konusunda sürekli tartışmalar yaşanıyorsa, onu kendisi için çok önemli bir şeyden mahrum bırakmak olumlu sonuçlar verebilir. Örneğin, televizyondaki bir çocuk programı veya arkadaşlarıyla kararlaştırdığı bir oyunu yasaklamak gibi. Bu konuda ölçülü olmak gerekir. Ceza amacına ulaştığında ve ödev yapıldığında yasak hemen kaldırılmalıdır.

Aldığınız tüm önlemlerin bir yararı olmuyorsa, okul rehberlik servisine başvurmanızın zamanı gelmiş demektir. Okul yönetimleri size bu konuda gereken ilgi ve yardımı göstereceklerdir. .../...






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın çocuk eğitimi ve yetiştirilmesi kümesinde bulunan diğer yazıları...
Engellilerden Kutsal Çağrı
Engellilerden Kutsal Çağrı
Ödemiş Üç Eylül Parkı İle Londra Hyde Park

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ödemişli Güzide Bestekar Kasım İnaltekin (*)
Nietzsche Ağladığında
Mustafa Erdal
Goethe Der ki...
Öğrenci Notu Üzerine...
Atatürk Çocukları Kütüphanesi
Ben İstediğim Sürece Yaşarım!
Öğrenci Odaklı Eğitim
Safranbolu"ya Aşık Olmak...
Eğitimde Yeni Yapılanmaya Gidilirken...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiçliğe Övgü [Şiir]
Kayıtdışı Şiir [Şiir]
Gece Dokunuşları [Şiir]
kalem [Şiir]
Meğer [Şiir]
Güz Yağmurları [Şiir]
Küçük Mariya İçin Kar Senfonisi [Şiir]
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan [Şiir]
Issız Sokak [Şiir]
ayrılıklar [Şiir]


ömer akşahan kimdir?

Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz. . Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR! İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm. Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız. Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir. Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.

Etkilendiği Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.