Valla şaka yapmıyom ya. Hoşuma gidiyo zamlar ne yapayım. Kimi kuş sesinden hoşlanır, kimi para sesinden. Elbette kadın sesinden de hoşlanmakla beraber ne yapayım kardeşim zam haberlerinden hazlanıyorum.
Tarifi imkansız bir orgazm yaşatıyor insana. Farkına varsanız yani diğer bir ifadeyle düşünme zahmetine bir katlansanız eminim siz de acayip zevk alırsınız bu işten. Konuşamayan bir evrende tek taraflı olarak salak gibi kendini evrenin en akıllısı olduğunu iddia eden insan denen kuş beyinli varlığın psikolojik ve sosyolojik tahlilini yapabiliyorum bu surette.
     Evet biraz garip birisi olduğumu ben de biliyorum. Ama ne yapayım.
     Zamlardan sonra insan tahlilleri yapmaya bayılıyorum. Özellikle de buna.
     Benzine zam, motorine zam, oto gaza zam, sigaraya zam, ekmeğe zam, altına zam, dolara zam… Önce hafiften bir kaşıntı başlıyor vatandaşta. Huzursuzluk katsayısı arttıkça kaşıntının şiddeti de artıyor tabi. Aha diyorsunuz patladı patlayacak. Aslında bunlar akıllanma belirtileri ama nerede… Kısa zamanda sükutu hayale uğruyorsunuz. Vatandaşta tık yok çünkü.
     Vatandaş her zamanki gibi, uyku ve uyuşukluk modunda.
     Bilmem ne dağının zirveye yakın kuzey yamaçlarında bir küçük mescit yapılır. Ya da tarihi bir mescit kalıntısı restore edilerek yeniden ibadete açılır. O da olmadı cumhuriyetin ilk yıllarında mescitlerin kapatıldığı noktasında bir yaygara koparılır.
     Her şey süt liman olur birden. Vatandaş derin bir nefes alır. Orgazm kasılmaları oynaşmaya başlar uyuşuk bedeninde tatlı dalgalar halinde. Genişler, yayılır ve rahata kavuşur vatandaş.
     Asırlardır nadasa bıraktığı beyniyle evrensel sırları keşfettiğini sanmanın ukalalığıyla var bunda da bir hayır moduna girer.
     Suya zam, ekmeğe zam, iğneye zam, ipliğe zam kısacası her şeye zam. Ama var bunda da bir hayır. Hayrihi ve şerrihi…
     Nasıl sevmeyeyim kardeşim zam haberlerini… Beter özlemişim valla…