İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
Ey simurg! Ey yazar adayı! Yazarlığın zor ve çetrefilli ilk evresini dinledin. Artık yol hakkında bir fikir sahibisin. Fikir sahibi olmanın, yolu yürümenin yeterli olmadığını biliyorum; ancak her umutsuzluğa düştüğünde, engeller karşısında kafan karıştığında, kararsızlığa düştüğünde bunları hatırlaman yeterlidir. Bunlar sana nefes aldırtacaktır. Ey yazar adayı, bu yolda yalnızsın. Etrafın da insanlar olsa da senin kararların, tercihlerin, inatçılığın ve geçici olana sırtını dönmenle kendi yolunu çizebilirsin. Unutma ki hayaller zorlukların ardında seni bekler. Yorulmadan ve zaman vermeden hiçbir şey elde edilemez. Aceleciliği benliğinden söküp atmalısın. Zorluklara kendini alıştırmalısın. Ve sonrasında her şeyi akışına bırakmalısın. Acelecilik, zorlamalara neden olur. Zorlamalarda zamanı gelmeyeni sana yaptırmaya çalıştırır. Ancak zamanı gelmemişi acelecilikle getirmeye çalışmak seni ancak yıpratır ve hayal kırıklığına uğratır. Kısacası, tanınmak ve ünlü olmak için acele etme. Zamanını bekle. Emeğin zaten seni olman gerektiği zirveye taşıyacaktır. Birçok yazarın düştüğü hataya düşme. Birkaç deneme yazmakla ya da bir kitap yayınlamakla insan hemen tanınmaz ve ünlü olmaz. Ayrıca bir kitapla insan kendini kanıtlamayacağı gibi kendi tarzını yakalaması da söz konusu değildir. Bir çalışma ya da birkaç çalışmayla kendini fazla beklentilerin içine sürükleme. Çalışmalarına beklentiler yüklemen erken hayal kırıklığına girmene neden olabilir. Beklenti acılar üzerine kuruludur. Beklenti, gereğinden fazla anlam yüklemedir. Beklenti, zamansız başarı arzusudur. Beklenti içine girmeden çalışmalarına odaklanıp, yola devam etmek en güzelidir. Bu doğal akış, zamanla kendine bir yatak oluşturacaktır. Önemli olan kaynağın tükenmemesidir. Ey aday! Sana düşen, bu kaynağı sürekli beslemendir. Haklısın, insan emeğinin karşılığını almak/görmek ister. Her insanın arzusu bu yöndedir. Ancak yazarlık ve kalıcı olan şeyler arzulara göre şekillenmez. İradeye ve sürekliliğe dayanır. Arzular insana sürekli yanlış kararlar almasına neden olur. Ey aday! Arzularına kapılıp, yazarlık çalışmalarını baştan sağma yapma. Yazarlık, hemen sonuç alınacak bir meslek değildir. Belki de istediğin sonucu alamayacağın bir alandır. Daha önce de bunlara değindik, kararların ve inancın sonuç odaklı olmamalıdır. Kendine sonuçlara göre yön tayin etme. Sonuç bitiştir. Hâlbuki yazarlık da bitiş yoktur, aralar vardır. Her ara seni daha çok güçlü yapar. Sonuç, heyecanı öldürür. Ararlar ise heyecanı diri tutar. Heyecanın bittiği yerde, yazarlık da biter. Devam etse de kendini sürekli tekrar eder. Ey aday! Unutma ki yazarlık, hayat yolunda kendini tanıman ve kendi adına bir şeyler yapma adına bir araçtır, amaç değildir. Şayet araçlar, amaca dönüşürse anlam kayması yaşarsın. Anlam kayması demek, senin kendi yörüngenden çıkman yani var oluşundan uzaklaşmandır. Var oluşu kaybetmen artık çölde yön bulmaya benzer, çöl ehli değilsen çölün kum tepeleri arasında kaybolup gidersin. Araçlar, amaca dönüştü mü hayat bize yük olur. Hayatın tadı tuzu kalmaz. Yaptığımız işler bize işkence etmeye başlar. Güne umutla değil, bugün nasıl geçer gibi anlamsız bir ruh haliyle başlarız. Ey aday! Her şeyi kendi içinde değerlendirmeye çalışalım. Ey aday! Yazarlık yolunda mecnun ol ki, seni yolundan alıkoymaya kimsenin gücü yetmesin. Mecnun ol ki benliğin yazarlığınla bütünleşsin ve seni sen yapsın. Mecnun ol ki ebedi olanın peşinde koşacak inancı elde edebilesin. Mecnun ol ki kopyalar ve gelip geçici olanlar senin gözünü boyamasın, gönlünü çelmesin. Mecnun ol ki yoluna çıkan bütün engelleri aşman kolaylaşsın. Mecnun ol ki yüreğin sana rehberlik etsin. Ey aday! Artık sadece aday olmak işinin bitmediğini, asıl sorumluluklarının yeni başladığını görüyorsun. Taklitçi olma, özgün ol. Kendini belli yazarlara hapis etme. Kendini bir coğrafyanın düşünceleriyle sınırlama. Bir coğrafya, bir ideoloji, bir kültür, bir akım seni kısır döngüye dönüştürür. Sürekli aynı şeyleri etrafında döner durur, kendini aşamadığın gibi yeni şeyler de üretemezsin. Bir idolün olmasın. Kendini bir şeylere bağlı hissetme. Bağımsız, özgür ol. Bağımlı olursan, var olanı aşamazsın. Kendini bile aşamasın. Aynı şeyleri yazıp, durursun. Birçok yazarın düştüğü bu tuzağa düşmemeye çalış. Osman Tatlı osmantatli@gmail.com https://twitter.com/tatliosman63
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman tatlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |