Neden en güzel şeyler kötülerin olur? En çok zalimlerin dostu olur. En çok hırsızların, vicdansızların seveni bulunur. En çok kara bulutların olduğu saatlerde yağmur yağar. En çok çiçekler sıcak havalarda açar. En güzel gökyüzü karanlıkta bulunur. Neden en güzel an gün batımlarında oluşur? En içten gözyaşı acının doruğa çıktığı anlarda akar. Neden bardak en dolu olduğu zamanda taşar? Neden kahkahalar bir başkasının en kötü durumunda artar? Neden ziyaretçiler ölüm döşeğindeyken çoğalır? Neden kötüler köpürür, arınmaya hiç ihtiyaç duymazlarken? Neden kuzular yalnızken, kurtlar sürüyle avlanır? Neden bir zebraya birçok aslan saldırır? Neden iyiler hep yalnızdır? Neden dert üstüne dert gelir? Güzellik zorla mı elde edilir? Bu yüzden mi tüm güller ortadan kırılır? Bakın İstanbul sokaklarına: Herkes mültecilerin yanından gülerek geçer. Bu dünyada hayvanlar bile ağlarken, neden bulunmaz kimsede bir tek gözyaşı. Neden kötülerin hep ayakları varken ve herkesi ezmeye çalışırken, neden iyilerin hep yüreği olur? Eskiden her mahallenin bir delikanlısı varken, şimdi her mahallenin bonzai satanları, esrar satanları var. Nerede bu delikanlılar? Neden hep analar ağlar? Neden kötüler iyi kumaşlar içinde ısınır? Neden iyilere odunla vurulur? Bir kötüye çay getirilir şekeri nerede der? Neden iyilerin ağzı bozdurulur; bir çay için şeker için? Sanmayın ezikler, garibanlar iyidir. Sanmayın sesi soluğu çıkmayanlar iyidir. Sanmayın sadece adaletin terazisi bozuktur; manavın, bakkalın da terazisi bozuktur. Çünkü kötülerde en çok güzellik bulunur. Kötüler en çok balla gelir, şerbetle gelir. Kötülük her yerden, her kişiden gelir. İyilik nedir peki? İyilik utanmadır. Var mı insanlığından utanan?