..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir insan bir kaplanı öldürmek istediğinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediğinde buna vahşet diyor. -Bernard Shaw
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Hakan Yozcu




25 Haziran 2014
Sahadan Hiç Ayrılmadım ki  
Hakan Yozcu
Cumhurbaşkanımız Eroğlu, biraz sonra geldi meydana. Büyük alkışlar arasında indi arabasından. O, her zamanki gibi güler yüzüyle selamladı orada bulunanları. Kavehaneye girene kadar herkesin elini sıktı. Herkese ismiyle hitap etti. Çünkü yılların siyasetçisiydi. Ve gördüğü, konuştuğu birini asla unutmuyordu.


:IFD:

     Maraş’ta bulunan Timisi’nin kahvehanesi bir tarihi olaya daha şahitlik yaptı.
     24 Haziran 2014 tarihinde akşam saat 19.00’da Cumhurbaşkanımız Sayın Dr Derviş Eroğlu Maraş bölge halkına hitaben bir konuşma yaptı.
     Yüzlerce insan kahvehanenin geniş salonunu doldurdu. İçerde bulunanlardan daha fazla kalabalık dışarıda kaldı. Hınca hınç doluydu salon. Yol ise kendiliğinden trafiğe kapanmıştı. İşte Eroğlu sevgisi bu idi.
     Mağusalı içten, gönülden seviyordu Eroğlu’nu. Ondan gelen bir ses, onun vereceği bir işaret yetiyordu işte. Küçük bir telefonla meydan mahşer alanına dönmüştü… Cumhurbaşkanımız Eroğlu Halkıyla buluşmaya geliyordu…
     Kahvenin önünde beklerken saat 18.00’de CTP adayları gövde gösterisi yapmak amacıyla davul zurnayla geçtiler önümüzden…
     Hiç kimse ses çıkarmadı. Demokratik saygı içerisinde seyrettiler geçenleri… Ama ayıplayanlar da çok oldu. “Burada toplantı olacağını biliyorlar. Neden tahrik edercesine buradan geçiyorlar?” diyenler oldu.
     Haksız da değillerdi hani… Seçim bu. Hep ateşli olur. Karşılıklı atışmalar, söyleşmeler, tartışmalar olur… Tabi bunun arkası da kavgayı getirir… Allah’tan insanlarımız çok olgun ve demokratik anlayışa sahip. Bu çirkin davranışlara yönelmediler…
     Cumhurbaşkanımız Eroğlu, biraz sonra geldi meydana. Büyük alkışlar arasında indi arabasından. O, her zamanki gibi güler yüzüyle selamladı orada bulunanları. Kavehaneye girene kadar herkesin elini sıktı. Herkese ismiyle hitap etti. Çünkü yılların siyasetçisiydi. Ve gördüğü, konuştuğu birini asla unutmuyordu.
     Salon, herkesi almadı maalesef. Kalabalık sığmadı. Yüzlerce kişi dışarıda kaldı. Ve Cumhurbaşkanımız ayrılmadan da kimse ayrılmadı.
     Sayın Eroğlu halka hitaben konuştu. Konuşmasında “Şimdi Eroğlu sahaya indi diyecekler. Oysa ben sahadan hiç ayrılmadım ki” dedi.
     40 yıllık siyaset yaşamında hep alanda olduğunu, vatandaşıyla iç içe olduğunu, onların bir parçası olduğunu dile getirdi. Vatandaşların isteği doğrultusunda siyasete başladığını, önce Milli Eğitim Bakanlığı’na getirildiğini, UBP Genel Başkanlığı, yıllarca süren Başbakanlık ve nihayetinde Cumhurbaşkanlığı görevlerine vatandaşlarının isteği doğrultusunda getirildiğini belirtti.
     Eroğlu, bu toplantıyı yerel seçimlere karışmak için değil, Uluslar arası görüşmeler hakkında bilgi vermek amacıyla düzenlediğini belitti. “Sizler, seçimlerde ne yapacağınızı, kime oy vereceğinizi zaten çok iyi biliyorsunuz. Ona karışacak değilim.” dedi.
     Konuşmasında 3 temel nokta üzerinde durdu: “Vatandaşlarımı tekrar göçmen durumuna sokmak istemiyorum”, “Türkiye’nin garantörlüğünden asla vazgeçmem”, “TC’den gelen ve burada vatandaş olmuş vatandaşlarımızı tekrar geri göndermem. Onlar da yeni kurulacak olan devletin vatandaşları olacaktır. Bunlar, olmazsa olmazlarımızdır”
     Cumhurbaşkanı Eroğlu “Rum tarafı, ‘Türk askerine gerek yoktur, Türkiye’nin garantörlüğüne artık ihtiyaç yoktur, AB’nin garantörlüğü yeter, Türkiye’den gelenler de geri dönsün’ diyor. Biz, bunları asla kabul etmiyoruz. Türkiye’nin garantörlüğü altında, bütün vatandaşlarımızla birlikte anlaşılacak bir devlette var olacağız” dedi. Eroğlu’nun bu sözleri dakikalarca alkışlandı…
     Bir vatandaşımızın önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde sizi tekrar aday olarak görmek istiyoruz demesi üzerine Sayın Eroğlu “Günü zamanı gelince düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım” dedi. Yine bir vatandaşımızın “Sayın Cumhurbaşkanım, ben ve ailem size güveniyoruz. Allah sizi başımızdan eksik etmesin” demesi üzerine, Eroğlu çok teşekkür etti ve “Ben de sizlere güveniyorum” dedi.
     Konuşmasını bitiren Eroğlu büyük bir alkış ile arabasına kadar uğurlandı…
     Eroğlu sevgisi hala vatandaşlarımızın kalbinde büyük bir aşkla yaşıyor…
     
     
     



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bu Halk Darbe İstemiyor
eğitim Yaz Boz Tahtası Değildir
"Kıbrıslılık" Üzerine
Sayın Bahçeli’nin Tarihi Hatası
süleyman Demirel’in Ardından
Türkiye Bu Kadar Zengin mi?
Mehter Marşını Bilmeyenler İçin
Ydh Ya Siyasi Olur Ya da Siyasi Parti Doğurur
Yeni Bir Oluşum Mu?
Dedikodu Olmasa

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sessizliğin Hikayesi Üzrine
İnciraltı Şairleri
Bir Bahar Bekliyorum Üzerine
Denizli Türk Dünyası Şairleri Buluşmasının Ardından
Her Şey Gülüşünde Saklı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Cevahir Caşgir’den "100süz Şiirlerim"
Orhan Pamk'un "Kar" Romanı
Boyacı’ya Büyük İlgi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Vakit Gelince [Şiir]
Kara Güzel [Şiir]
Hayallerim [Şiir]
Gönlümün Tacısın Yar [Şiir]
Kurban Olurum [Şiir]
Acı Ektim [Şiir]
Nerdesin? [Şiir]
Yüreğimde İhtilal Var [Şiir]
Hayat Seni Çözemedim [Şiir]
Helallik İstiyorum [Şiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.