..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilen sever. -Leonardo da Vinci
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Hakan Yozcu




18 Ağustos 2016
Dedikodu Olmasa  
Hakan Yozcu
Sayın Cumhurbaşkanımızın şaka mahiyetinde de olsa, Kıbrıs Türkü’ne dedikoducu demesi bana göre pek yakışık almadı. Devlet adamlığı ile pek bağdaştıramadım doğrusu. İşin ciddiyeti kayboluverdi. Oysa bu tip görüşmelerin, daha olgun bir havada ve daha güzel bir ortamda geçmesi gerekir.


:ABAA:

     Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı, resmi ziyaretlerde bulunmak üzere Ankara’ya gitti. Burada çeşitli temaslarda bulunan Sayın Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile de 2.5 saat kadar bir görüşme yaptı.
     Bu görüşme, genelde Kıbrıs Meselesi ve Toplumlararası görüşmeler hakkında olurken bana göre en çok da üzerinde durulması gereken İki Cumhurbaşkanının aralarındaki diyalog oldu.
     Sayın Akıncı konuşmasında “Kıbrıs küçük bir yer, dedikodusu olan bir yer. Namık Kemal hep dedikodusundan şikâyet etmiş, bir de sivrisineğinden” diyerek adeta Kıbrıs Türklerinin dedikoducu olduğunu tüm Dünyaya ilan etti.
     Dedikodu yapmak, insanlar arasında pek sevilmez ve hoş karşılanmaz. Ama nedense dedikodu yapmaktan da bir türlü geri kalmazlar. Belki de bunun sebebi, dedikodunun yasal olarak bir suç kabul edilmemiş olmasıdır. Çünkü dedikodu yapmak suç değil.
     Dedikodu yapmak suç değil diye bunu yapmak da doğru mu? Asla…
Dedikodu yapmak hiç de hoş bir davranış şekli değildir. İnsanlar arasında kırgınlık yaratır. Kavgaya neden olur. Darılmalar, küsmeler, kırılmalar yaşanır. Dedikodu yapanlar da toplumda hiç sevilmezler. Güvenlerini kaybederler ve itibarları olmaz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın şaka mahiyetinde de olsa, Kıbrıs Türkü’ne dedikoducu demesi bana göre pek yakışık almadı. Devlet adamlığı ile pek bağdaştıramadın doğrusu. İşin ciddiyeti kayboluverdi.
Oysa bu tip görüşmelerin, daha olgun bir havada ve daha güzel bir ortamda geçmesi gerekir.
Burada “Reddediyoruz” düşüncesini taşıyan zat-ı muhteremlere sormak istiyorum: “Sayın Akıncı’nın Kıbrıs Türkü’ne dedikoducu demesine ne diyorsunuz? Bunu da reddetmiyor musunuz?” Siz reddetmiyorsanız, ben reddediyorum. Çünkü Kıbrıs Türküne yakıştırılamayacak bir söylem bu.
Dedikodu yapmak dinimizde de hoş karşılanmamıştır. Ve dedikodu yapmak Kur’an’da “Bir kısmınız diğerlerinizin gıybetini (dedikodusu) yapmasın. Sizden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi?” denilerek dedikodu ölmüş kardeşin etine benzetilerek kötülenmiştir.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yaptığı konuşmada Kıbrıs Türklerine Türkiye’deki darbe girişiminden sonraki dik duruşu için teşekkür etti. “5 Ağustos günü Lefkoşa’daki düzenledikleri Demokrasi Mitingi ile ülkemizin ve milletimizin gerçek dostu olduklarını ifade ettiler” dedi.
Merak ediyorum: Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Akıncı’ya Lefkoşa’da yapılan bu mitinge katılıp katılmadığını sordu mu? Kendisine, “Böyle bir miting varken, bir köyde yapılan Üzüm Festivali’nde ne işiniz vardı?” diye sormadı mı?
Veya muhalefette bulunan CTP ile diğer sol partilerin bu mitinge neden katılmadıklarını sormadı mı?
Her fırsatta “Demokrasi” diye haykıran ve bu anlamda mangalda kül bırakmayan KKTC sol partilerinin nasıl olup da demokrasi mitingine katılmadıklarını merak etmedi mi? Yoksa KKTC’deki bütün bu partiler FETÖ’cü de bu nedenle mi bu mitinge katılmak istemediler.
Tabii ki öyle değil. Çünkü işin içinde Türkiye var. Türkiye’nin olduğu her hal ve şartlarda da bunlar yoklar. Ve her şeyi reddediyorlar. Öyle ki yıllardır savundukları, inandıkları ve uğruna her şeylerini vermeye hazır olduklarını söyledikleri demokrasiye bile destek vermeme çabasına giriyorlar. Bu nasıl bir anlayıştır bilemiyorum.
Allah’tan KKTC’de sessiz çoğunluk kendini gösterdi de “Demokrasi Mitingi” şanına yakışır bir şekilde yapıldı. Ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşekkürlerine maruz kaldı. Yok bunlara kalsaydı o gün meydanda in cin top oynardı… Türkiye gözünde de ne hallere düşerdik kim bilir?
Şimdi Sayın Akıncı’nın sözüne bakıyorum da “Bunlar galiba bir yerlerde toplanıp dedikodu ediyorlar” demekten kendimi alamıyorum.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bu Halk Darbe İstemiyor
eğitim Yaz Boz Tahtası Değildir
"Kıbrıslılık" Üzerine
Sayın Bahçeli’nin Tarihi Hatası
süleyman Demirel’in Ardından
Türkiye Bu Kadar Zengin mi?
Mehter Marşını Bilmeyenler İçin
Ydh Ya Siyasi Olur Ya da Siyasi Parti Doğurur
Yeni Bir Oluşum Mu?
Gönlüm Meral Akşener’den Yana

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sessizliğin Hikayesi Üzrine
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Bir Bahar Bekliyorum Üzerine
Her Şey Gülüşünde Saklı
İnciraltı Şairleri
Denizli Türk Dünyası Şairleri Buluşmasının Ardından
Cevahir Caşgir’den "100süz Şiirlerim"
Orhan Pamk'un "Kar" Romanı
Boyacı’ya Büyük İlgi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Acı Ektim [Şiir]
Kara Güzel [Şiir]
Nerdesin? [Şiir]
Vakit Gelince [Şiir]
Hayallerim [Şiir]
Gönlümün Tacısın Yar [Şiir]
Kurban Olurum [Şiir]
Yüreğimde İhtilal Var [Şiir]
Hayat Seni Çözemedim [Şiir]
Helallik İstiyorum [Şiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.