..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Hakan Yozcu




22 Ağustos 2015
Ydh Ya Siyasi Olur Ya da Siyasi Parti Doğurur  
Hakan Yozcu
KKTC’nin Türk Dünyasının gururu olduğunu, çünkü Kıbrıs Türk Halkının Türkiye’den sonra silahlı mücadele ile bağımsızlığını kazanan ikinci ülke olduğunu, bunun da diğer Türk toplumlarına ilham verdiğini, şu an Irak’ta özgürlükleri için mücadele eden Türkmenlerin KKTC Bayrağını kendilerine sembol olarak aldığını ve bundan da gurur duyulması gerektiğini” söyledi. Prof Erhan Arıklı “ Kendilerinin 1974 ten sonra Adaya göçmüş Anadolu Türkleri olarak bu halkın bir parçası olmaktan gurur duyduklarını” belirtti.


:ADBG:
Geçtiğimiz günlerde resmen kurulan YDH birinci istişare toplantısını Lefkoşa Ticaret Odası’nda yaptı. Aldığımız davet üzerine bu toplantıya ben de katıldım.
Küçük olan konferans salonunda yaklaşık 50 kişi vardı. Oysa salonun tamamen dolu olmasını bekliyordum. Çünkü kuruluşu duyurmak için yapılan bir önceki toplantı, çok daha kalabalıktı.
Önce Divan Kurulu oluşturuldu. Divan Başkanlığı’na Avukat Enver Öztürk getirilirken diğer üyeler, Eski Müsteşar Durali Elal, Eski Müftü Doç. Dr Yusuf Suiçmez ve Mustafa Özdeğirmenci’den oluştu.
Gündemde Açılış Konuşması, YDH İnternet Sitesinin Tanıtımı ve Bölgelerin komite Kuruluşlarının seçimi ve gelen üyelerin düşünceleri ile birlikte soruların cevaplandırılması bölümleri yer aldı.
Açılış konuşması YDH Sözcüsü Prof Erhan Arıklı yaptı. Arıklı özetle “YDH’nın heyecanla beklendiğini, vatandaşlar tarafından büyük ilgi gördüğünü ve her geçen gün büyümekte olduğunu” belirtti. “KKTC’nin Türk Dünyasının gururu olduğunu, çünkü Kıbrıs Türk Halkının Türkiye’den sonra silahlı mücadele ile bağımsızlığını kazanan ikinci ülke olduğunu, bunun da diğer Türk toplumlarına ilham verdiğini, şu an Irak’ta özgürlükleri için mücadele eden Türkmenlerin KKTC Bayrağını kendilerine sembol olarak aldığını ve bundan da gurur duyulması gerektiğini” söyledi.
Prof Erhan Arıklı “ Kendilerinin 1974 ten sonra Adaya göçmüş Anadolu Türkleri olarak bu halkın bir parçası olmaktan gurur duyduklarını” belirtti. Arıklı konuşmasında “Dış güçlerin Kıbrıs'ta gaz ve petrol sevdasına acil bir çözüm peşinde olduğunu, Rum ve Yunanistan'ın içinde bulunduğu durum dolayısı ile dış baskılara direnemeyeceğini AIHM’njn DEMOPOULOS davasından sonra Türk tarafının elinin çok güçlendiğini, bu davanın kararı ortada iken KKTC’yi temsilen masada bulunan görüşmecilerin " iade" ve "Tapu sahibinin ilk söz hakkı" gibi kavramlara dikkat etmesi gerektiğini” söyledi.
Sonra Sitenin tanıtımı yapıldı. Tanıtımdan sonra komitelerin oluşumuna ve düşünceler bölümüne geçildi.
İşte düşünceler bölümünde Eski Turizm Bakanlarından Avukat Enver Öztürk, Yeni Doğuş Partisi hakkında çok önemli açıklamalarda bulundu.
Orada bulunan bazı üyelerin YDP’nin makam ve mevkii uğruna partinin kapatıldığını ve bunun da bu partiye gönül vermiş üyelere bir haksızlık olduğunu söylemeleri üzerine Avukat Enver Öztürk söz alarak bu konuda bir açıklama yaparak gizli kalmış bir olayı su yüzüne çıkardı. Enver Öztürk şu açıklamayı yaptı:
“Arkadaşlar, bu noktada şu açıklamayı yapmak istiyorum. YDP kurulduğunda çok dikkatleri çekti. Parti barajı geçti. 4 Milletvekili çıkarıp Hükümete ortak oldu. Ben de bu partinin içinde görev yaptım. Parti kurulduğundan bu yana hep ayrımcı, bölücü, sadece TC Kökenli vatandaşların partisi olarak konuşuldu.
Bir gün Amerika Elçisi bir heyet olarak bizleri akşam yemeğine davet etti. Bu yemeğe, ben, Kenan Akın, Ahmet Kaşif, Muharrem Yağcıoğlu ve Ali Özkan Altınışık katıldık.
Elçi’nin ilk sorusu “Kaç kişisiniz?” oldu. Bu soru hepimizde soğuk duş etkisi yaptı. Ben de söz aldım. Sayın Elçi, sorunuzu tam olarak anlayamadık. Bu yemeğe gelenlerin mi sayısını öğrenmek istiyorsunuz? Üyelerimizin mi? Yoksa KKTC’de yaşayan tüm TC Kökenli vatandaşların mı? Öyle sanıyorum ki son soruyu kastettiniz. Ama eminiz ki bu sorunun cevabını siz bizden çok daha iyi biliyorsunuz. Kıbrıslı ve Türkiyeli olarak amaç nedir?
Peki, sorayım size. Ben burada evlendim. Eşim Kıbrıs Türkü. Yerli. Sayın Kenan Akın da Kıbrıslı bir bayanla ile evli. Sayın Özkan Altınışık da öyle. Muharrem Yağcıoğlu ise Kıbrıslı. Çocuklarımız burada doğdu? Söyler misiniz? Kim Kıbrıslı, kim Türkiyeli? Eşim Kıbrıslı, ben burada yaşıyorum. Ben mi Kıbrıslı değilim, benimle evli olduğu için eşim mi değil? Çocuklarımız burada doğdu. Babaları ben olduğum için onlar mı Kıbrıslı değil?
Diğer taraftan Sayın Kaşif ile Sayın Yağcıoğlu da Kıbrıslı. Yani bu partinin bölücü bir anlayışa sahip düşüncesi de çürütülmüş oluyor.
Bu cevap karşısında Elçi bizden özür diledi ve bir daha kesinlikle bizler için kullandıkları “Yerleşikler” ifadesini kullanmayacaklarını belirtti.
Ama bu tartışma asla bitmedi. YDP hep bölücü, ayrımcı bir parti olarak görüldü. Bu durum bizleri de rahatsız ediyordu. Türkiye de rahatsızdı. Türkiye’den gelen bir bakan, bu durumun ciddiyetini vurguladı. Bize partinin kapatılmasını veya bu anlayışa yer vermeyecek başka bir parti ile birleşmemiz gerektiğini söyledi.
Hangi partiye katılacaktık? CTP ve TKP bizi zaten istemiyordu. Dönemin iktidar partisi de bizi eziyordu. O nedenle gidecek yerimiz olmadığı için bu partiyi kurduk dedik. “Onu bize bırakın” dedi. Yakın zamanda bazı vekillerle görüşüldü. UBP’den 9 vekil ayrıldı. DP kuruldu. Biz de bu partiye eşit haklarla iltihak olduk. YDP olayı kapanmış oldu. Aslında partiyi kapatmadık. Başka bir partiye iltihak olduk. Bazı devlet sırları vardır açıklanamaz. Bu durum da adeta bir devlet sırrı gibi saklandı. Açıklayamadık. İlk defa burada açıklamak zorunda kalıyorum.” dedi.
Bu açıklama üzerine orada bulunanlardan “YDH’nın bundan sonra siyasi bir parti olup olmayacağı” soruldu. Doç Dr Yusuf Suiçmez “Şartların henüz olgunlaşmadığını, bunun gerçekleşmesi için biraz zamana ihtiyaç olduğunu, hemen siyasi parti konumuna geçilirse bunun yarar değil zarar da verebileceğini” söyledi.
Prof Erhan Arıklı da “Siyasi parti olup olmayacağına üyelerin karar vereceğini, ilerde büyük bir baskı olması halinde siyasalla bileceklerini” söyledi. “İlerde YDH ya siyasi parti olur veya yeni bir siyasi parti doğurur.” dedi.
Bazı üyeler de “Artık sabırlarının kalmadığını, bir an önce siyasi parti olmaları gerektiğini, artık boş şeylerle uğraşmak istemediklerini” belirtti.
En ilginç yorum da Sayın Ramazan Özçelik’ten geldi: “Ben, maksadınızı tam olarak anlayamadım. Madem siyasi parti olmayacaksanız neden bir araya geldiniz? Madem böyle bir şeyi düşünmüyorsunuz neden ön plana çıktınız? Bu ülkede o kadar çok dernek, oluşum ve hareket var ki, buna bir yenisini eklemeye gerek yok.” dedi.
Benim gördüğüm vatandaş, ısrarla Yeni Doğuş Partisi’nin tekrar siyaset sahnesine dönmesini istiyor.
O zaman Prof Erhan Arıklı’nın dediği gibi “YDH ya siyasi parti olacak ya da yeni bir siyasi parti doğuracak.” Başka yolu yok gibi görünüyor. Çünkü vatandaş sabırsız...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bu Halk Darbe İstemiyor
eğitim Yaz Boz Tahtası Değildir
"Kıbrıslılık" Üzerine
Sayın Bahçeli’nin Tarihi Hatası
süleyman Demirel’in Ardından
Türkiye Bu Kadar Zengin mi?
Mehter Marşını Bilmeyenler İçin
Yeni Bir Oluşum Mu?
Dedikodu Olmasa
Gönlüm Meral Akşener’den Yana

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sessizliğin Hikayesi Üzrine
İnciraltı Şairleri
Bir Bahar Bekliyorum Üzerine
Denizli Türk Dünyası Şairleri Buluşmasının Ardından
Her Şey Gülüşünde Saklı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Cevahir Caşgir’den "100süz Şiirlerim"
Orhan Pamk'un "Kar" Romanı
Boyacı’ya Büyük İlgi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Vakit Gelince [Şiir]
Kara Güzel [Şiir]
Hayallerim [Şiir]
Gönlümün Tacısın Yar [Şiir]
Kurban Olurum [Şiir]
Acı Ektim [Şiir]
Nerdesin? [Şiir]
Yüreğimde İhtilal Var [Şiir]
Hayat Seni Çözemedim [Şiir]
Helallik İstiyorum [Şiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.