Halk arasında Çarşaf Liste olarak bilinen yeni Seçim Sisteminin meclisten geçip yasalaşması üzerine, KKTC’de yaşayan TC Kökenli vatandaşlar endişe duymaya başladı.
     Ben, daha önceki bir yazımda bu sistemin yanlış olduğunu, TC Kökenli vatandaşların bu sistemle bir daha meclis yüzü göremeyeceğini belirtmiştim. Benim bu düşünceme ortak olan birçok kişi düşüncelerimi haklı bulduklarını belirttiler.
     Yeni Doğuş Hareketi Sözcüsü Prof. Erhan Arıklı da son yazısında bu konuya değindi. Arıklı yazısında “Bu yeni seçim Halk oylaması Yasası sistemi bu insanlara sadece seçme hakkı vermekte, seçilme hakları ise dolaylı yollardan gasp edilmektedir.” dedi.
     Prof Erhan Arıklı, yazısında “Yıllarca bu ülkede yaşayan ve vatandaşlık bekleyen insanların yaşadığı psikolojik travmayı, bu tasarıyı hazırlayan politikacıların anlamasını beklemek ölü gözünden yaş beklemektedir” diyerek “Bu veya buna benzer sebepler yüzünden toplumun sağduyumlu kesimlerinin harekete geçtiğini” belirterek “Yeni bir hareketin doğduğunu” ileri sürdü…
     Bu da ister istemez bizde “Yeni bir oluşum mu geliyor?” sorusu oluşturdu? Bunun üzerine yaptığımız araştırmada sözcülüğünü Prof Erhan Arıklı’nın yaptığı kısa adı YDH olan Yeni Doğuş Hareketi’nin yanı sıra bir yeni hareketin kurulmakta olduğunu öğrendik.
     Duyumlarımıza göre “Türk Birliği Hareketi” adını taşıyacak olan bu hareket de YDH çizgisinde ona paralel gidecek bir hareket olacak. Hareketin başına da eski Karadenizliler Derneği Başkanı Turan Büyükyılmaz’ın geleceği ileri sürüldü.
     Turan Büyükyımaz’ın facebook hesabında yaptığı “Yeni Bir Oluşuma Hazır mıyız? Neden Yeni Bir Oluşum?” başlıklı yazısı da bu iddiayı doğrular nitelikte oldu.
     Sayın Büyükyılmaz yazısında “Halkın siyasetçilerden beklediği çözümleri bulamayan kesimlerin sorunları kendilerine aktardığını, kimsenin bu sorunlarla ilgilenmediğini ve bunu kendilerinden istediğini” söyleyerek şunları yazdı:
“Neler mi oluyor?
1.     Seçim ve halk oylaması yasası KKTC yurttaşlarının tamamının parlamentoda temsil edilmesi hakkını elinden alıyor. Bu yasanın T.C tabanına verdiği mesaj şudur: “Sizler iradeye ortak olamazsınız, yeriniz olan çiftçilik ve hayvancılığa devam edeceksiniz.” Bu yanlışı gören birçok siyasetçi ve siyasi parti var; fakat yasa, oy birliğiyle geçiyor? Demek ki bu insanlar sorunlarımızı çözebilecek iradeye sahip değil ve yanlış bildiklerine bile parti kararı diye sahip çıkıyorlar.
2. Çok daha tehlikeli bir yasa geçirilmeye çalışılıyor. Vatandaşlık yasa tasarısı ne diyor? Bu yasa tasarısı... KKTC vatandaşlarını 1974 öncesi ve sonrası diye 2’ye ayrılacak ve bu ayrım devam ettirilecek. Dünyanın neresinde aynı ülkenin vatandaşları farklı kriterlere tabi tutuluyor? Amacınız ne? Ya da bu tasarıyı kime hizmet için hazırladınız? KKKTC halkının bütünleşmesine hizmet etmediği geleceğimiz olan çocuklarımızı da ayrıştırmak için kurgulandığı kesin. Peki, bu yasa tasarısına herhangi bir partiden ciddi bir tepki geldi mi? Hayır. Gündemlerine alıp değerlendirdiler "bu kabul edilemez" dediler mi? Hayır.
3. Özellikle TC tabanında yıllardır çözüm üretilmeyen iskan ve emirname sorunları devam ediyor.
4. Ülkemizdeki, üst düzey yöneticilik kadrolarına, birçok eğitimli ve donanımlı insanımız atanamıyor olmasını sorguluyor ve cevap olarak bu halkın yöneticileri tarafından, 40 yıl sonra bile kabul görmedikleri ve eğitimli torunlarının dahi ülkedeki varlığı ve iş taleplerinin sorgulanıyor olduğunu buluyorlar. Bu sorunlara da içten cevap veren çözüm üreten veya üretecek olan siyasi bir parti olmayışı insanımızı derinden üzüyor. Maalesef ki bize gelenlere gösterebileceğimiz bir yol ve bu sorunları çözer diyebileceğimiz bir parti mevcut değildir. Bu ve benzer birçok örnekle yok sayılan kesimlerin bir araya gelmiş ve bir halk hareketi oluşmaya başlamıştır. Bu bağlamda ciddi çalışmalar sürdürülmektedir. Sonuç ne olur bilinmez ama bu çıkılan yolda tek amacın; yok sayılan, sorunları görmezden gelinen büyük bir kitlenin var olma mücadelesi olduğu kesindir. Çıkılan bu yol Kıbrıs Türk halkının tamamına EŞİTLİK ve ADALET GETİRECEKTİR. HALKIN SESÌ OLMAYA DEVAM...”
Bu yazılanlar ister istemez, kafalarda yeni bir oluşumun doğacağını belirtiyor. Özellikle kurulan ve kurulacak olan hareketlerin isimlerine dikkat edilirse ileride bir birleşmenin de söz konusu olabileceğini söyleyebiliriz.
Tabii ortaya çıkan her şey ihtiyaçtan doğar. Demek ki böyle bir ihtiyaç duyuluyor ki bu tür oluşumlar konuşulmaya başlandı.
Tabii bunu biraz da yeni seçim sistemini ortaya atan zihniyetlerde aramak lazım. Çıkıp “Biz, sizi asla seçmeyeceğiz, gidin, kendi partinizi kurun” derseniz, birileri de çıkıp kendi partisini kurar…
Yarın bu iki hareket birleşerek yeni bir siyasi parti oluşturursa da kimse şaşırmasın…
Hayırlısı ne ise o olsun…