Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Ülkücülük ve Ülkücü Hareket bu günlerde basınımızda sorgulanmaya başlandı. Bir vekilimizin internette bir sosyal iletişim sitesinde yazdığı “Bu ülke ırkçılık ve milliyetçilikten bıktı, usandı. Sizi çekmek zorunda değiliz Kurt Efendiler! Basın gidin! Ülkü Ocakları kapatılsın” sözleri üzerine adamızda bir tartışma başladı. Ben, her şeyden önce demokratik ortamda yasal olan, devlete, millete, topluma, çevreye zarar vermeyen, ayrımcı, bölücü olmayan, insanları kutuplara , kamplara ve sınıflara ayırmayan, olumlu, yapıcı, her türlü düşünceye saygı duyan biriyim. Zaten demokraside böyledir... Her düşünceye saygı vardır. Her insan kendi düşüncesini özgür bir şekilde ifade eder. Yeter ki işi kavgaya, teröre ve ölümlere dökmesinler... “Ülkücü”, “Ülkücülük” kavramları, nedense ülkemizde bir öcü olarak gösterilmeye çalışıldı hep. “Yer altı dünyası”, “Karanlık dünya”, “Mafya dünyası” olarak gösterilmeye çalışıldı. Ülkücü gençler de zorba, olay çıkaran, kavgacı, vur kaç yapan, çek senet işleriyle uğraşan kişiler olarak gösterilmeye çalışıldı. Onlara çamur atılarak vatandaşın gözünde küçük düşürülmeye çalışıldılar. Oysa alakası yok ülkücülükle bunların. Ülkücülük, temelde insan sevgisini, vatan, millet sevgisini, bayrak sevgisini ele alan bir fikir akımıdır. “Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve fazileti” ile yoğrulmuştur bu düşünce. Doğruluğu, dürüstlüğü, eşitliği, sevgiyi, saygıyı esas alır. Dinine bağlıdır bir ülkücü. Yalanı sevmez. Ayrımcılığı sevmez. Bölücülüğü sevmez. Bunlara karşıdır. “Hak, haklının”dır düşüncesiyle hareket eder. Adam kayırma, taraf tutma yoktur. “Ülkücü” sözcüğü, sözlük anlamı bakımından “Mefkure-fikir-düşünce” anlamına gelmektdir. İngilizcedeki karşılığı “ideal”dir. Yani amaç demektir. Herkesin yaşamı boyunca mutlaka bir amacı vardır. Ancak buradaki amaç, basit bir amaç değil, uğrunda hiçbir fedakarlıktan kaçınılmayacak, yüce bir amaçtır. Ülkücülüğün diğer düşüncelerden farkı, vatanı bir aşk derecesinde sevmektir. Onun uğruna ölümü dahi göze alabilmektir. Çünkü vatan kutsaldır. Değerlidir... Ülkücülük bir hedeftir. Elde edilmesi, varılması güç olan bir hedeftir. Ama bunu en mükemmel bir şekilde başarmak için çalışmak, ulaşılması, gerçekleştirilmesi için arzu ve istek göstermek, bu uğurda da her şeyi göze almayı gerektiren bir hedeftir. Hedefler uzak veya yakın da olabilir. Ama bazı hedefler vardır, çok uzaktır. Ona hemen ulaşamazsınız. Yıllar ve hatta yüzyıllar sonra bile ulaşılması güçtür. Önemli olan o hedefi gönülde hissetmek, ona ulaşmaya çalışmak ve bu uğurda çaba harcamaktır. İşte ülkücülük de böyle bir şeydir. Her şeyden önce Türk milletinin ahlâkta, maneviyatta, insanlık duygularında en yüksek seviyede bulunması, yaşaması ve ilimde, teknikte dünyanın en ileri gitmiş varlığı hâline gelmesi ve ekonomik açıdan kalkınmış, tarımını modern tekniğe göre geliştirmiş ve modern sanayii kurulmuş, refahlı bir toplum hâline gelmesi gerekir. Türk milletinin hiç kimseden merhamet dilenmeyeceği, kendi ayakları üzerinde, kendi gücüyle duracağı, varlığını koruyabilen, Dünyada süper devletler arasında yer alan ve bunun gerçekleşmesi için çabalayan bir hedeftir. Ülkücü anlayış, insancıldır. İnsanlığa hizmet etmek için uğarşır. Bunun için de insan önce kendi ailesi, çevresi, toplumu ve neticesinde tüm insanlık için çalışır. Bunu yaptığı takdirde aynı zamanda insanlığa da hizmet etmiş olur. İçi vatan sevgisiyle yoğrulmuş, vatanını aşk derecesinde seven bu gençlere hakaret ederek yanlışa düşmeyelim. Eğer bu gençler, yanlış yapıyorsa, doğru yoldan çıkmışlarsa elbette ki onları uyarmak lazım. Doğru yola sevk etmek lazım. Fakat “defolun gidin” demekle nereye varılacak? Onları dışlamakla, kabul etmemekle kavgayı daha da körüklemiş olmayacak mıyız? Demokratik anlayışa sahipsek her tür yasal düşünceye saygı duymak zorundayız. Yoksa kendmize boş yere “Demokratiğiz” demeyelim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |