Yaşam ciddi, sanat neşelidir. -Schiller |
|
||||||||||
|
Yukarıdaki haberi sanırım hepiniz okumuş veya duymuşsunuzdur. Başbakanın sembolik olarak diktiği fidana MİLLİ İRADEYE SAYGI FİDANI adı verilmiş. Çok normal. Çünkü başbakan, sandığa takmış durumda. “Cumhuriyet Fidanı”, “Özgür Düşünce Fidanı”, “Onuncu Yıl Fidanı” olacak değildi herhalde. Bir atasözü der ki; “Dervişin fikri ne ise, zikri de o olur.” Kıssadan hisse. Eğer başbakan bir değil birkaç fidan dikseydi başka ne gibi isimler verilebilirdi diye düşündüm, onlarca isim aklıma geldi. Örneğin şunlar olabilirdi: Biz Çevreciyiz Fidanı (Hemen bir not düşeyim; yakın çevresinde kim varsa, bir şekilde sahip çıkılıyor kendilerine. Çevrecilikleri, işte buradan geliyor.) Türkiye’de Gazetecilikten Tutuklu Gazeteci Yok Fidanı, Zaman Aşımıza Uğrayan Madımak Davası Memleketimize Hayırlı Olsun Fidanı, Bunlar Öğrenci Değil, Terörist Fidanı, Gezi Olaylarında Polisimiz Destan Yazdı Fidanı, Kızlı Erkekli Birliktelikler Caiz Değil Fidanı, Geziciler Camide İçki İçtiler Fidanı, Savcıları Göreve Davet Ediyorum Fidanı vs. Peki, şöyle bir düşünelim. Eğer o fidanı başbakan değil de Mustafa Balbay dikseydi; fidanın adı ne olurdu? Ben söyleyim: “ Kaybolan Yıllarım” olabilirdi, “Milli İrade Tutuklanamaz Fidanı” da yakışır. Kemal Kılıçdaroğlu dikseydi, kendisinin gündeminde olan ve Kayseri Belediyesinde yapılan, mahkeme kararıyla ıspat edilen yolsuzluk sebebiyle “Ben Size Dememiş miydim Fidanı?” adı verilebilirdi. Devlet Bahçeli dikseydı; “Apo Canisine Af Yok Fidanı” adını verirdi. Oktay Vural dikseydi; “Ne Mutlu Türk’üm Diyene Fidanı” adını verirdi. Yiğit Bulut dikseydi; “Başbakan İçin Canım Feda Fidanı” adını verirdi. Uğur Dündar dikseydi; “ Kayınpeder Enişte Çok Para Var Bu İşte Fidanı “ olurdu. Gezi Parkı olaylarında ille de camide içki içildi, hatta öpüşüldü diye iddia eden Bekir Bozdağ dikseydi; “ Camide içki içilmediyse bile, perdeler çalındı fidanı.” adını verirdi. Gerçi çok uzun bir isim oldu ama sakıncası yok bence. Küfürbaz milletvekili Zeyit Aslan dikseydı; diktiği fidana “ Ben Senin …..(bip) ……(bip) …..(bip) Fidanı” adını verebilirdi. Rasim Ozan Kütahyalı dikseydi; “ Seni Kuşbaşı Doğrarım Fidanı.” olurdu. Abdullah Öcalan dikseydi; “ Kürdistan’a Selâm Fidanı” olurdu. Bülent Arınç dikseydi; “Allah Verdikçe Veriyor Fidanı” olabilirdi. Eğer ben dikseydim, şu isimleri verirdim diktiğim fidanlara: Özel Hayata Saygı Fidanı Yandaş Medyayı Protesto Fidanı Özgürlük İstiyorum Fidanı Dindar ve Kindar Nesil İstemiyorum Fidanı Leptop İçin Camiye Gidilmez Fidanı Her Yer Taksim Her yer Direniş Fidanı Basına Özgürlük İstiyoruz Fidanı Demem odur ki sevgili okurlar; herkes diktiği fidana isim verirken; beyninde dolaşan olaylar ve fikirlere göre isim seçer ve gerçek kimliğini ortaya koyar. Ne güzel demiş, ağzından bal damlayan atalarımız: “Çingene marifetini söylerken, hırsızlığını ele verir.” Herkesin fidana verdiği- verebileceği isim; fidanı diken kişinin aynadaki yansımasıdır. Bilmem anlatabildin mi. Kalın sağlıcakla.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |