"Ne elbiseler gördüm, içinde adam yok, ne adamlar gördüm sırtında elbise yok." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Bu nedenle, Anadolu’daki aşiretleri kışkırtmak amacıyla Nisan 1919’da Binbaşı Noel ile Yüzbaşı Woolley’i görevlendiren İngiltere İstanbul’da Seyit Abdülkadir’in başkanlığında kurulan “Kürt Teali Cemiyeti” ile de yakın ilişki içindeydi. Bu arada 18 Ocak 1919da toplanan Paris Barış Konferansında Osmanlı delegesi Şerif Paşa ile Ermeni delegesi Bogos Nubar Paşa Doğu Anadolu vilayetlerinin Ermeniler ve Kürtler arasında bölüştürülmesi konusunda uzlaşmaya varmış, Şerif Paşa kurulacak olan yeni devletin de başına geçmeyi umarak kendisini “Kürt Heyeti Başkanı” ilan etmiş ve destek için İtilâf devletlerine başvurmuştu. Ancak, görüşmeler sırasında İtilâf devletlerinin Kürtlere özerklik projesi ile Büyük Ermenistan projesi çakışmış, Kürt bölgelerinin Ermenilere vaat edilmesi, itirazlara ve aşiret liderleri arasında fikir ayrılığına yol açtığı gibi, bölgedeki aşiretlerin tepkilerine de neden olmuştur. Paris Konferansından sonra -bugün olduğu gibi- kapalı kapılar ardında sürdürülen pazarlıklar sonucunda 10 Ağustos 1920’de, Ermenistan ve özerk Kürdistan kurulmasını öngören Sevr Antlaşması Osmanlı Devleti tarafından kabul edilerek imzalanmıştır. Böylece Osmanlı Devleti Güneydoğu Anadolu bölgesinde Kürdistan’ın kurulması projesini kayıtsız şartsız resmen onaylamış oluyordu. Antlaşmanın imzalanması Avrupa’da büyük sevinçle karşılanmıştı. Ancak, bu tatlı barış (!) ortamını bozan, süreci tıkayan tek olumsuz gelişme Atatürk önderliğinde Milli Mücadelenin başlaması ve Kuvayı Milliyecilerin Sevr Antlaşması’nı yok sayması oldu. Böylece, Avrupa ülkeleri ile Osmanlı hükümeti ve sözde barış yanlılarının projeleri suya düşmüş, 1 Mart 2003 tezkeresinin reddinde olduğu gibi çok fena bir şekilde çuvallamışlardı. Kısaca özetlersek, Türkiye’de siyasal Kürtçülük projesi başta İngiltere olmak üzere Avrupa devletlerinin ilk aşamada “Şark meselesi” çerçevesinde Osmanlı devletini federatif bir yapıya indirgeyerek bölgeye egemen olmak amacıyla uyguladıkları taktik ve politikaların sonucunda doğmuştur. İkinci aşama ise, Osmanlının yıkıntılarından doğan Türk direnişini Doğuda Ermeni saldırısı , Güneydoğuda etnik ayrımcılık ve Batıda ise Yunan işgali ile üçlü kıskaca alarak daha doğmadan yok etmek amacını taşıyordu. Bunda da başarı olamadılar. Analar ağladı, binlerce şehit verildi, ama İstiklal Savaşı ile Türkiye işgal güçlerini yenerek özgürlüğüne kavuştu. Böylece “etnik ayrıştırma” projesi sekteye uğradı, ertelendi, ancak, tasarımcılar ve yapımcılar projelerinden asla vazgeçmediler. Paris Barış Konferansı ile Sevr Antlaşması “Büyük Ortadoğu Projesi”nin ilk ön modelleri, prototipleriydi. İşte, üçüncü aşama ise bugün Büyük Ortadoğu Projesi ve BOP Eşbaşkanlığı ile sürdürülmekte olan içinde bulunduğumuz, yaşadığımız, tanık olduğumuz “Kürt Sorunu” olarak yaftalanan sözde barış sürecidir. Yani bakın “Tarih tekerrürden ibarettir” sözü bu kadar güzel gerçekleşemez. BOPçular Türk ordusunu, devleti ve ulusun Kuvayı Milliye ruhunu tasfiye ederek bu amaçlarına ulaşmaya çalışıyorlar. Bu barış sürecini (!) kesmeye, tıkamaya çalışanlar kim peki? (Kaynakça: Meydan Larousse, Encyclopedia Americana, Hoybun Cemiyeti ve Türkiye’ye Karşı faaliyetleri, Yrd. Doç. Dr. Yusuf Sarınay, T.C. Başbakanlık, Atatürk Araştırma Merkez
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |