Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
KÜRTLER HK İLK BİLGİLER Kürt aşiretlerine ilişkin ilk somut bilgileri 10.cu yüzyılda Arap yazarlarından öğreniyoruz. Daha önce böyle bir bilgi yok. Bu yazarlar Ortadoğu bölgesindeki ülkelerden söz ederken Kürtler ve diğer etnik gruplardan söz etmişlerdir. 11.ci yüzyıla doğru Mervani, Hasanveyhli gibi bir takım feodal Kürt beylikleri ortaya çıkmıştır. Yüzyılın sonunda Alpaslan komutasındaki Türklerin Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu ordularını Van'ın kuzeyi Malazgirt'te 1071de yenmesi üzerine bölge Türk egemenliğine girmiş, Kürt beylikleri ortadan kalkmıştır. Türk egemenliğinden sonra Moğol istilası gerçekleşmiştir. 1502 yılında Safevi devleti (İran) Bağdat'tan Kahramanmaraş'a kadar olan toprakları ele geçirince Osmanlı-Safevi savaşı başlar. Bu savaşı fırsat bilen beylikler yeniden canlanmaya başlarsa da fazla sürmez; Yavuz Sultan Selim İran'a girer, Çaldıran'da Şah İsmail'i yener, Tebriz'i alır (1514). Arkasından IV. Murat Bağdat'ı geri alır. Safeviler ile Osmanlı arasında Kasrı Şirin antlaşması yapılır (1639). Bu tarihten sonra Zagros dağlarından Kafkaslara kadar olan coğrafyada bulunan 25 Kürt beyliği Türk egemenliğine girer. 19cı yüzyıl ortalarından sonra bu beylikler ortadan kalkar. ANTROPOLOJİK PARAMETRELER "Kürdistan" siyasal bir terim yapılmadan önce coğrafi bir terim olduğundan bölgede yaşayan tüm etnik gruplara hangi kökenden gelirse gelsin "Kürt" denmiştir. Ancak, kendilerince veya başkalarınca Kürt olarak "etiketlenen" kümelerin tümü köken olarak Kürt olmadıkları gibi, tek ve homojen genetik bir yapıdan söz etmek de mümkün değildir. Bu nedenle, coğrafyanın tümünü Kürt olarak tanımlamak doğru olmaz. Antropolojik açıdan, Arap-Sami ve Pers (İran) halklarının karışımıyla Kürtlerin oluştuğu varsayılabilir. Esmer ten, koyu renk saç, kahverengi-siyah göz, küt yüz-kafa biçimi, yoğun kıl örtüsü Kürtlerde genetik olarak baskındır. Kuşkusuz, çağdaş antropolojinin insan ırklarını incelemesi ırkçı veya ırkçılıktan doğan bir tutum değil, ancak, insanoğlunun evrim çizgisindeki genetik belirgin özelliklerin belli toplumlardaki yoğunlaşım parametresini araştırmak ve açımlamaktır. Fiziksel ve genetik belirginliklerin bilimsel olarak saptanması ve açıklanması antropolojinin kapsam alanı içinde olup bu farklar toplumların üstünlüğü veya geriliği anlamına gelmez ve bu şekilde yorumlanamaz. Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar kozmopolit ve egzotik bölgelerdir. Aşiretler coğrafi koşullar, göçler, savaşlar, salgın hastalıklar, ekonomik sorunlar gibi birçok nedenle birbirlerinden kopmuş, Haçlılar ve çok çeşitli halklarla karışmış, kendi aralarında Alevi Kürt, Sünni Kürt, Alevi Zaza, Sünni Zaza, Yezidi, Zerdüşt, Sabi, Bahai gibi kültürel-dinsel kümelere ayrışmış, değişik dinsel inanç ve gelenekleri benimsemiş, konuştukları Farsça başkalaşmış Kurmanci, Zazaki, Borani, Lorani, Mukri, Sülemani gibi çeşitli alt dillere dönüşmüştür. PETROL FAKTÖRÜ VE I. DÜNYA SAVAŞI 19.cu yüzyılın ikinci yarısında petrolün stratejik önemi ve değeri anlaşılınca o tarihlerde Osmanlı İmparatorluğu elinde olan Musul, Kerkük ve Arabistan petrollerine el koymak için başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkeleri harekete geçer. Bir diğer petrol ülkesi İran da hedef seçilir. İngiltere, Türkiye ve İran'daki azınlık ve etnik grupların kışkırtılması projesini uygulamaya geçirir. I. Dünya Savaşı (1914-1918) daha doğrusu petrol savaşı patlak verdiğinde Türkler Çanakkale'de İngiliz-Fransız-İtalyan donanmasına karşı büyük bir başarı kazanırlar (1915). Buna rağmen savaşın sonunda büyük bir yenilgi ve yıkıma uğrayarak ellerindeki tüm petrol bölgelerini yitireceklerdir. Savaşın son aylarında İngilizler Arabistan, Filistin ve Bağdat'ı ele geçirirler. 29 Ekim 1918 de moralsiz Türk birliklerini Şarkat'ta (Ninova) teslim alan İngiliz-Hint ordusu Musul'a 20 km yaklaşır. Bir gün sonra, 30 Ekim'de, Limni adasının Mondros limanında (İngiliz zırhlısı Agamemnon'da) İngiltere ile Türkiye arasında ateşkes imzalanır. Mondros Ateşkesi imzalandığında Musul hala Türklerin elindedir. Musul'u İngilizlere karşı savunmaya hazır bekleyen 6. ordu komutanı Ali İhsan Paşa İstanbul'dan gelen emirle orduyu Nusaybin'e çekmek zorunda kalır. İngilizler de ellerini kollarını sallaya sallaya 3 Kasım 1918de Musul ve Kerkük'e girerler. 13 Kasım 1918'de İtilaf devletleri donanması Çanakkale boğazından süzülerek İstanbul'a gelir ve başkent, İngiliz, Fransız ve İtalyan askerlerince işgal edilir. Müttefikleri olan Rusya'nın Sovyet Devrimiyle yıkılmasını fırsat bilen İngilizler bu kere petrol bölgesi Kafkasya'ya girerek Bakü'yü de işgal ederler (1918). Ancak, Sovyet ordusunun Kafkaslara ilerlemesi üzerine Bakü'yü boşaltırlar. İngilizlerin çekilmesiyle 1920de Azeriler bağımsızlıklarını ilan eder. Fakat SSCB ordusu tüm bölgeyi işgal eder. Azerbaycan, Transkafkasya Federasyonuna katılmak zorunda kalır. Kafkas petrolleri SSCB denetimine, Musul, Kerkük ve Arabistan petrolleri de Batı himayesinde kurulan yapay devletçikler eliyle İngiltere ve ABD denetimine geçer. Musul-Kerkük petrollerini işletilmesi için Irak kralı Faysal ile anlaşan İngiltere etnik gruplara verdiği desteği çekince Şeyh Ahmet Barzani aşireti 1930da ayaklanır. İngiliz Hava Kuvvetleri ve Irak ordusu bu isyanı bastırır. İngiliz Albay Sykes ile Fransız General Picot'un harita üzerinde cetvelle çizerek sınırlarını belirlemiş olduğu söz konusu devletçikler Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün, Kuveyt, Suudi Arabistan, Yemen, Umman, Katar'dır. İngiltere, Fransa ve Rusya tarafından 1916da onaylanan ve tarihe Sykes-Picot Antlaşması olarak geçen bu gizli antlaşmayı ve diğerlerini SSCB başkanı Lenin dünya kamuoyuna açıklamıştır. Batılı ülkelerin oyun içinde oyun çevirdiğini çok iyi çözümleyen SSCB bu tarihten sonra kendisini soyutlayarak mesafeli ve ihtiyatlı bir tutum içine girecek bunun neticesinde de bloklaşma veya Soğuk Savaş diyeceğimiz süreç başlayacaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hulki Can, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |