Umutlar, tersine çevrilmiş anılardır. -Anonim |
|
||||||||||
|
Cumhuriyet Bayramını kutlamak isteyen halkın devletin polisinden gördüğü muamele, hükümetin bazı bakanlarının ve AKP’li bazı milletvekillerin ve hatta sayın başbakanımızın cumhuriyet yürüşüne katılan vatandaşlara ettiği hakaretler; Türkiye’nin ne kadar normalleştiğini(!) gözler önüne serdi. Yurdumuzun hemen her yerinde düzenlenen cumhuriyet yürüyüşlerinin bir örneği de Mudurnu’da yaşandı. Bu yürüyüşü yapanların amaçları birdi: Sadece, Cumhuriyet Bayramını kutlamak.Yürüyüşe katılan duyarlı bir vatandaş olarak ben de, edilen bu hakaretlerden nasibimi almış oldum. Ne Esadçılığımız kaldı, ne provokatörlüğümüz, ne Ergenekonculuğumuz. Normalleşen Türkiye bu mu? Şimdi, bazılarının tabiriyle normalleşen(!) Türkiye’den birkaç örnek verelim. Halkın bayramı coşkuyla kutlamasına devletçe engel olunduğu utancını, yandaş bir medya şöyle haber yapmış: ” 89. Yaşında Cumhuriyet bunu da gördü! Ankara Valiliği'nin bir istihbarat aldığı gerekçesiyle getirdiği yasağa rağmen, alternatif Cumhuriyet Kutlamalarında direnen grup, Başkent'i karıştırdı.” Şimdi bu gazete, normalleşen bir memleketin gazetesi mi? İstihbarat aldık bahanesiyle bayram kutlamasına engel olmak normal oluyor bu gazeteye göre, halkın yürüyüş yapması, konulan engellere direnmesi başkenti karıştırmak olarak adlandırılıyor. Bu mu normalleşme? Atatürk’ün heykeline kavga- dövüşle, ite kaka çelenk koymalar da mı normal mi yani? AK Parti Milletvekili M. Metiner’in cumhuriyet yürüyüşleri için: “Suriye destekli gruplar vardı.”diyebilmesi, normalleşen Türkiye göstergesi mi? Bu iddianın akılla, mantıkla zerre kadar bir alâkası var mı Allah aşkınıza? Bu mu normalleşme? Başbakanın; cumhuriyet yürüyüşünü Cumhuriyet mitinglerine benzetmesi(sanki suçmuş gibi), provokasyon amacı taşıdığını söylemesi normal mi? Yine başbakanın ikide bir tv’de, muhalif medya patronlarına, köşe yazarlarına parmak sallaması çok mu normal? Mardin Kızılay Şubesi Başkanının “ Üniversiteler ilimize ahlaksızlık getirdi. Büyükşehirler Ankara, İstanbul ve İzmir’deki gençler arasındaki hayasızlık manzaraları Mardin’de de sık sık görülmeye başlandı.Artık bir kısım gençlerimiz kız- erkek parklarda, çimenler, ya da banklar üzerinde uzanarak işi öpüşerek sevişmeye kadar götürdü.” demesi normal mi? Yoksa polisin, Türk bayrağını taşıyan bir vatandaşı tekmelemesi mi normal olan? Bekir Bozdağ’ın “ Cumhuriyet yürüyüşleri doğru değil. CHP, Gül’ün cumhurbaşkanı olmasının ardından, Cumhurbaşkanı’nın eşinin başörtülü olması nedeniyle protesto ediyor.” demesi mi normal? Asıl provokatörlük bu işte....Oysa; maydanozun bir fille ne kadar benzerliği veya alâkası varsa, cumhuriyet yürüyüşlerinin de türbanla o kadar benzerliği ve alâkası var. Ankara’da halkın yürüyüşünü engellemek için 5000 polisin görev yapmış olması, Türkiye’nin normalleştiğini mi gösteriyor? Ankara’ya gitmek isteyen otobüsleri; kıytırık bahanelerle polisin durdurması, dakikalarca bekletmesi; Türkiye’nin normalleştiğinin göstergesi mi? Kılıçdaroğlu'nun polis barikatını aşmak için korumalarının omuzuna çıkmasıyla Erdoğan’ın alay etmesi , " Kılıçdaroğlu dün iki engel atladı. Destekli atladı. Bravo. Bununla övünebilir.” demesi çok mu normal? Bayramı kutlamayı, çelenk koymayı, cumhuriyet yürüyüşü yapmayı yasaklamasalardı., vatandaş bu kadar bilenmeyecek, Cumhuriyet bayramı bu kadar büyük coşkuyla kutlanmayacaktı, hayatta hiçbir yürüyüşe katılmayan vatandaşlar bile yürüyüşe katılmayacaktı. Çünkü, milletin sabrını nihayet taşırdılar. Bir atasözü der ki: “Aç bırakma(saklama), hırsız edersin; çok söyleme, arsız edersin.” Biz de arsız bir vatandaş olduk bu hükümet sayesinde. Cumhuriyeti kutlamak, cumhuriyet yürüyüşü yapmak arsızlıksa; ben o arsızlığa kurban olurum. Kısacası sevgili okurlar; normalleşen(!) Türkiye’nin hali, işte böyle içler acısı. O nedenle ben, normalleşen(!) bir Türkiye istemiyorum. Çünkü, göynüm bulanıyo, Mudurnu tabiriyle.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |