Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Ah benim inci çiçeğim, gabak çekirdeğim, çitlembiğim, ateş böceğim. Nasılsın, iyi misin? Beni hiç sorma. Ben ne vakit iyi oldum ki şinci iyi olayım. Allah beni çile çeksin diye yaratmış. Ihhh! Felek, bütün numaralarını bizde deniyo. Parasızlık dersen bizde, hasdalık dersen bizde, vefasızlık görmek dersen o da bizde. Senin anlayacağın, ahdobot gibi dört goldan geliyo her türlü dert. Allah sonumuzu hayır etsin. Zamlar böyle yağmur gibi yağıp dururken, sonumuzun hiç de hayırlı olmayacağı besbelli de, gene de Allah’dan ümit kesilmez. Zaten başı derde düşen, Allah’a havale ediyo işi. İyi de Allah’ın bizden başka kulu yok mu? Bize yardım etmekten, başkalarına sıra gelmeyecek. Memet Amcan’ı hiç sorma. Sabahdan beri homurdanıp duruyo, gapıları yüzüme yüzüme çarpıyo. Hani bi gabahatim olsa, neyse. Doğal gaz ve elekdrikden sonra ciğaraya bi sürü zam gelecekmiş de; bunun ardı sıra başka zamlar Çin ordusu gibi akın edecekmiş de. Sanki ben yaptım zamları. Sanki bunlara ben oy verdim. Bana niye afra tafra ediyorsun? Memura bi gıdım zam veriyorla, öteberiye habire zam bindiriyorla diye söyleniyo. Suriyeli sığınmacılar gadar gıymatımız yok diyo. Hatay’a mülteci gampına gidecem; ekmek elden, su gölden gül gibi yaşar giderim diyo. Söyledikleri doğru da söylenmek yetmiyo sevgili günlüğüm. Evet,söylen; ama yetmez. “Helva demekle ağız datlanmaz.” demişler. Söylenip söylenip gene bunların guyruğundan ayrılmazsan işde böyle olur. Kaz gibi yolunursun habire. Yoluna yoluna bir hal olduk. ”Durmak yok, yol’a devam.” diye boşuna demiyorla demek ki. Ihhh ! Doğalgaza, elekdiriğe yüzde 9,8 zam gelmiş. Memura % 4 zam, doğalgaza % 9,8 zam. Benzin zammını söylemiyom bile. Ne gadar demokratik(!). İleri demokrasi dedikleri bu galiba. Zamlar ileride, mayişler geride. Biz dertliyiz ama başbakanın umurunda değil. Milletin bi eli yağda bi eli balda sanıyo besbelli. “Ölenler, sağ galanları her gün helva yiyor sanır.” derler ya, aynı o hesap. Erdoğan partisinin gongresinde gonuşmuş, partisinden kimsenin gonuşmasına izin vermemiş. Türkiye’deki çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı sayısına kadar götürmüş işi. Söylediklerine yanıt verecek muhalif kimse olmayınca, mangalda kül bırakmamış. Gerçi sadece gongrede değil, tv’ye çıktığında da karşısında muhalif kimse olmuyo. Seçilmiş gazeteciler ile çıkıyor ekrana. Hiç kimse, sorulması gereken soruları başbakana soramıyo. İçlerinden bi Allah’ın gulu, “ Böyle söylüyorsunuz ama sayın başbakanım, aslında işin aslı şöyle şöyle.” diyemiyo. Bütçe açığının sebeplerinden birinin de, Suriyeli sığınmacılara harcanan paralar mı olduğunu soramıyo. Soramazlar.Çünkü başbakan o gazetecilere ve patronlarına tv’de barmak sallar. Adamlar dertsiz başlarını derde mi soksunlar. Başbakana sorsa ya bir gazeteci: Gongrede ve tv’deki gonuşmalarınızda, tutuklu gazeteci sayısından neden bahsetmiyorsunuz? Dünyada en pahalı benzin gullanmada Norveç’i geçerek 1. sıraya yükseldiğimiz doğru mu? Her güne ortalama kaç şehit düşüyo? Okula başlayan 66 aylık çocukların beslenme çantalarından mama ve emzik çıktığından bilginiz var mı ? Muhalif haber yapan Aydınlık, Yeniçağ, Sözcü gibi gazeteleri gongrenize neden almadınız ? Ama, bir zamanlar adeta düşman ilân ettiğiniz Barzani’yi gongreye neden davet etdiniz ? Elekdriğe gene zam geldi ya sevgili günlüğüm; artık öyle zırt pırt ne televizyon açmalı, ne de akşamları lâmba yakmalı. Hava garardı mı, cup yatağa. Elekdrikli batdaniyeyi de gullanmayacam artık. Napim, Memet Amcana sıkıca sarılır, öyle yatarım, üşümeyim diye.Hadi geceyi böyle halletdik diyelim; ama akşamları elekdrik yakmayıp garanlıkta nasıl oturacaz, onu düşünüyom. Öğretmenleri; birilerinin, önüne yem atmasını bekleyen güvercinlere benzeten Milli Eğitim Bakanına teessüf etmiyom- çünkü teessüf etmek yetmez- da, inşallah sen de bir gün o güvercinlerden beter olursun diyom da başka bi şey demiyom sevgili günlüğüm.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |