Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Sevgili Günlüğüm; Benim gene sinirlerim depemde. Hiç indiği yok ya, neyse. Ellerim tiril parıl ediyo, galbim ökseye dutulmuş guş gibi çırpınıyo sinirden. Memurlara, emeklilere; Yunanistan gibi olmayalım diye guş yemi gadar zam yapılırken, milletvekillerinin gıyak emekliliği içime oturdu.. Neymiş efendim, emekli milletvekillerin maaş zammı, yüzde 65 den yüzde 45’e düşürülmüşmüş. Vah vah vah! Zavallı vekiller! Kimbilir ne gadar üzülmüşlerdir. Keşke bizim maaşlara da önce yüzde 25- 30 zam önerseler; sonra da bu zammı yüzde 20’ye düşürseler de, aycık da biz üzülsek. Böyle üzüntü dostlar başına. Çevre ve Şehircilik Bakanı E.Bayraktar " Trabzonsporumuzun hak etdiği gupasını almak uçun çok ince ayar bir çalışma yapıyoz." demiş. Şimdi bunun adı ŞİKE değil de ne sevgili günlüğüm ? Sen Aziz Yıldırım'ı şike yaptı diye içeri at, şike yapdıklarını itiraf eden bakana sessiz gal. Bu ne perhiz bu ne kelem turşusu sevgili günlüğüm ? Bi de bi gadın yazar sinirimi bozdu. Bu gadın yazar demiş ki, ismi ilâzım değil: “ Dizilerdeki gadınlar dediğim dedik, akıllı. Mesleğin olsun, eşine muhtaç olma denilen gızların evlilikleri yürümüyo. Erkeğin üstünlüğünü gabul etmeli.” Sonra da şöyle devam etmiş : “Bu diziler, gadınları yanlış yönlendiriyo. Gadınlarda erkekleşme başlıyo. Hz. Muhammed; erkekleşen gadınlara, gadınlaşan erkeklere lânet etmiştir.”….Gadın hakgını arayınca, kendini ezdirmeyince; erkekleşmiş oluyo yani. Bi de üstelik, peygamberimiz tarafından lânetleniyo. Memet Amcan duymasın bunu. Zaten evde dediği dedik; bi de bu haberi duyarsa, iyice üsdüme gelir. İşin saçma tarafı ne biliyo musun sevgili günlüğüm? Bunu diye gadın yazar, Diyanette gurs öğretmenliği yapıyomuş. Üstelik eşinden boşanmış. Demem o ki, kendisi de erkekleşmiş. Bize evde oturun, erkeğinize garşı gelmeyin diye akıl verirken, kendisi eşinden boşanmış, üsdelik de çalışıyo. Senin anlayacağın; ele veriyo talkını, kendi yuduyo salkımı. Eee ne deyim, afiyet olsun. Sevgili günlüğüm, bizim toruna hâlâ bi iş bulamadık. Üniversite mezunu ama, diploması bi ota yaramıyo. Nereye başvursa; diplomasını sormuyorla da, kim gönderdi diye soruyorla. Bakan veya en azından milletvekilinden torpil bulmayınca, olmazmış bu iş. Boşu boşuna debelenmemizin hiç lüzumu yokmuş. Sevgili günlüğüm, bu torpil işleri o gadar eşkare(aleni) yapılıyo ki artık, aklın durur. Daha doğrusu önce aklın durur da sonra alışırsın. Toplum da alıştı zaten. Ben alışmadım ama keşke alışsaydım da, düşünüp düşünüp sinirlerimi bozmasaydım, gece uykularımı gaçırmasaydım. Bak dinle şinci, sana bi torpil olayını anladıvarecem: Badminton Federasyonu Başkanı M. Özmekik, sözleşmeli antrenör alımına başvuran antrenör adaylarına, telefonundan üç ayrı mesac göndermiş. Oku da bi, irezilliğin nasıl dizboyu olduğunu gör sevgili günlüğüm. "Size hayırlı bir haber veremeyeceğim için üzgünüm. Bakan, milletvekili vb. kişilerden referanslı liste içinde yer alan kişilerin işi oldu. Sizin işiniz olmadı. Ama üzülmeyin, inşallah 1-2 ay içerisinde 2012 kontenjanlarının verilmesi için söz alındı. Bu konuda Spor Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı nezdinde girişimle yapdık. Birlikte bu konuda çalışırsak inşallah 1-2 ay içerisinde göreve başlarsınız.” "Saygıdeğer arkadaşlar, cumanız mübarek olsun.Atanamayanlar için görüşmelere başladık. Şubat-Mart ayına söz alındı. Size referans olabilecek milletvekili, bakan vb. kişilere ulaşmaya çalışın. Gerekirse beni görüştürün,gkonuyu izah edeyim. Bu işi hızlandıralım. Allah'ın izniyle göreve şubat ve mart aylarında başlarsınız." " 500 müracat var. Bakan, bakan yrd, müsteşar, müs. yrd., Gn.Md. vb. referanslı olan 200 kişi listeye girecek. Bugün 2-3 saat içinde bakana, milletvekillerine ulaşın. Bakanı, Gn. Müdürü arattırabilirseniz işiniz olabilir.” İşte böyle. Ben başımı daşlara vurmayım da kimler vursun? Bizim torun boşuna mı üniversite okudu ? Bi de mübarek Cuma’dan, Allah’ın izni’nden bahsediyorla utanmadan. Bu kavramları gullanarak birilerine arka çıkıyo, birilerinin hakgını yiyorla. Bizim halkımız da bu teranelere inanıyo. Yok sevgili günlüğüm yok. Ben umudumu iyice yitirdim artık. Bu milletin üzerinde ölü toprağı va. Hiç kimsenin de şöyle bir silkinmeye niyeti yok. Ihhhh! Hoşça gal sevgili günlüğüm. Galgayım da Memet Amcan öteki odada uyurken, gupa maçını seyredim. Futbolu yalnız erkekler izler diye bi gural mı var? Şincilik yok. Hadi öpdüm sevgili günlüğüm.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |