..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir klasik herkesin okumuş olmayı istediği ancak kimsenin okumayı istemediği eserdir. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Hilal Akdemir




22 Nisan 2011
Bir Gidişi İzlemek...  
Hilal Akdemir
sadece anlatmak istedim.


:AIJH:
18 Nisan 2011 (pazar ertesi)
Bugün kendime baktım. Ne komik, dün sana bakıyordum. Şimdiyse bakacak tek kişi benim. Yeni uyanmıştım, isteksizce kalktım yataktan. Ağır ağır banyoya doğru yürüdüm. Musluğu açtım, ellerimi lavabobaya dayayıp hafifçe eğildim sonra gözlerimi kaldırdım ve yine kendime baktım. Hiç aldırmadan gördüğüm yüze, ellerimi suyun altına tuttum ve avuçlarıma dolan suyun parmaklarımdan yavaşça taşmasını seyrettim. Her anı yavaşça yaşamaya çalışıyor gibiydim. Suyu yüzüme götürdüm ve sertçe çarptım. Sonra tekrar ve tekrar... Musluğu kapatırken, burnumdan akan bir damla su yere düştü. Sonra yüzümü kurulayıp yere eğildim ve o bir damlaya uzun uzun baktım. Sen gibiydi. Tüm yüzümü yıkamış olan su, az önce minnet duyduğum su şimdi sana benziyordu. Alnımdan kayarak burnuma inen, sonra orda bir süre bekleyip ağırlaşınca kendini yer çekimine bırakan su damlası... Sen de böyle yapmamış mıydın? Sana minnet duyarken, seni kendi rızamla kurulamaya karar vermişken, birden kayıp gitmedin mi benden? Bilerek yer çekimine bırakmadın mı kendini? Şimdi o bir damla sudan ne farkın olabilirdi ki? Su yere düştü, yayıldı, buharlaşmayı bekliyordu ölmek için, ama biliyordu ki asla ölmeyecek; buhar olacak sonra tekrar su... Sırf sana kızdığım için suyu öldürmek istedim. Ve banyodaki tuvalet kağıdından bir parça koparıp yerdeki bir damla suyu sildim. Sonrada çöpe attım. Bilmiyorum öldü mü, ama ben sonuçta ölücek düşüncesiyle yaptım bunu. Sen sandım. O berraklığı nasıl sen sandım? Bilmiyorum. Sadece, yanılgı diyebiliriz buna; yalnızca tek yönlü düşünceden kaynaklanmış, diğer tüm güzellikleri örtecek kadar kötü bir terk ediş senaryosuna bağlı olarak gelişen bir yanılgı. Hah! Ne komik, dün sana bakarken, bugün kendime bile zor bakıyorum.
Bugün kendime baktım. Ne komik, dün sen bana bakarken, bugün ben bana bakıyordum. Öğlen olmuştu. Salondaki kahverengi koltukta oturuyordum. Müzik dinlerken aklıma geldin. Ya da aklımda olduğunu hatırladım. Bunun gibi bir şey işte. Sonra rahatladım. Birden içime tarifi imkansız bir huzur doldu. Nedenini bilmiyordum ama o an, herşey olması gerektiği gibi, düşüncesi yerleşti kafama. Sonra yine geri geldi terk edilmişlik duygusu, yalnızlık sendromu, hüzün, depresyon belirtileri vb. Yine de içimdeydi o garip huzur. Sanırım meleklerim tarafından S.O.S yardım çağrısına cevap gelmişti, bilmiyorum. Bu yardıma teşekkür mahiyetinde arkama yaslandım ve sigaramı yaktım. Uzun bir nefes çektim sigaramdan ama nefesimi bırakmadım. Biraz kalsın dedim, sonra yavaşça bıraktım nefesimi. Pilates yaparken öğrettikleri nefes alma tekniğini şimdi sigara dumanıyla uyguluyordum. Gerçekten keyif vericiydi. Kül tablasına koydum sigaramı sonra ona uzun uzun baktım. Ben sigara içmezdim ki, nereden bulaştı bu saçma alışkanlık bana? Sigarayı sana benzettim. Görünürde hiç zarar vermiyormuş gibi durup insanın içini kemiren bir fare gibi. Hemen bitmeyecekmiş gibi dururken, sen içmediğinde bile rüzgarla kendi kendini tüketen, ölüme ve sonlara hevesli bir gardiyan gibi. Sen gibi... İçtikten sonra ağızda bıraktığı kötü tada rağmen bir tane daha yakılan sigaraya benzettim seni. Kokusundan rahatsız olduğundan ve içmek olmaktan utandığından, sigaranın tüm izlerini yok etmek için önce cam açımaya sonra dişlerini fırçalamaya ve sonunda da külleri çöp kutusuna atmaya benzettim seni. Seni nasıl bu kadar aşağılayabildim? Bilmiyorum. Sadece kızgınlık diyebiliriz buna. Öyle gelip geçmiş olmanın verdiği kızgınlık, tıpkı kısa film festivallerinde izlediğin bir kısa filmin uzun olmasını dilerken çektiğin hayal kırıklığına bağlı olan, içten gelen, saf bir kızgınlık gibi. Off! Ne kadar dramatik. İlk gördüğümde umursamadım, şimdiyse 'hep görmek için nelerimi vermezdim' diyorum kendime. Dün sana bakabilirken, bugün sana bakmayı diliyorum.

Kendime bakıyorum. Sonra kendimden sıkılıp aynadan uzaklaşıyorum, salona geçiyorum camın önüne oturuyorum. Akşam vakti... Birkaç martı uçuyor pencerenin önünden bilmediğim yerlere doğru. Güneş battı batacak. Ay gökyüzünde ama silik görünüyor. Hem ay hem de güneş görünüyor aynı anda. Ne kadar muhteşem. Zıtlıklar bir arada, 'sen ve ben' gibi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Belki Biraz Kişisel

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bazen
Öylesine Bir Ben
Senin Bende Tarifin
Beni Yeniden Öldür...
Olur Ya...
Kanatsız Bir Kuş Gibi...
Altın Saçlı Kız
Lezyon
Geçmişin Kölesi; Gelecek.
Adam...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Zamanda Dondurdum Seni [Şiir]
En Sevdiğim Film... [Şiir]
Seni Çok Seviyorum; Kendime İtiraf Edemeyecek Kadar [Şiir]
Ama Özgürce... =) ) [Şiir]
Tanrı'm [Şiir]
Hey, Sen! [Şiir]


Hilal Akdemir kimdir?

gerçekçi olmak istediğim açık ama nedense hep hayallerle yaşıyorum. hayalini kurduğum birçok şeyi gerçekleştiremediğim için yazmayı tercih ettim. ve bazende geçekteleştirdiğim şeyleri hayalleştirip yazdım. aslında ben bundan ibaretim tıpkı sizler gibi hem hayallerden hem de gerçeklerden oluşuyorum. tek korkum hayallerimin gerçekliğine inanıp, kaybolmak. . .

Etkilendiği Yazarlar:
annem


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hilal Akdemir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.