Bir gün karşıma biri çıkacak ve bana: "Herşey olması gerektiği gibi olmaktadır, efendim" diyecektir. -A. Ağaoğlu, Yazsonu |
|
||||||||||
|
Birlikte yemeğe gitmemize, gülmemize, eğlenmemize ve birbirimizden hoşlanmamıza rağmen yapmayı unuttuğumuz bir şey vardı; Telefon numaralarımızı almak. Şimdi onun benden hoşlandığını biliyorum fakat ona nasıl ulaşacağım konusunda bir fikrim yok. Günün ilerleyen saatlerinde aklıma gelen çok basit ama bir o kadarda akıllıca olan fikir günün geri kalanını nasıl geçireceğim hakkında fikirler veriyor. Önce bir kağıt ve kalem alıp aklımdan ve kalbimden geçen fikirleri yazmaya başlıyorum; Carlino, Aslına bakarsan ne yazacağımı bilmiyorum, bilmekte istemiyorum. Çünkü senin verdiğin kağıttaki gibi önceden tasarlanmamış ve gerçek olan şeyler yazmak istiyorum... Benim hakkımda yazdıkların gerçekten hayatımda aldığım güzel iltifatlar. Biri tarafından bu kadar masum ve güzel sevileceğim aklımın ucucndan geçmezdi. Sen tanıdığım en güleryüzlü insansın diyebilirim. Benim gülüşümün çok güzel olduğunu söylemişsin fakat, senin gülüşün çok daha mükemmel. Söylediğim gibi daha önce bir evlilik yaptım ve boşanmanın verdiği bocalama ile geldim buraya. Ancak birine karşı, eski kocama karşı hissettiğim duygulardan daha üstün duygular hissedebileceğimi tahmin etmemiştim. Ama oldu, şu an bende sana karşı oldukça masum ve gerçek duygular hissediyorum. Şu an bunları yazıyor olmam ne kadar doğru bilmiyorum. Ama duygularım mantığımı engelliyor, yaptığım doğru değilse bile inan, umrumda değil. Geçirdiğim en güzel gecelerden biriydi ve uzun zamandır ilk defa güldüm, sayende... Beren. Bu satırları yazmam çok uzun sürmüyor çünkü cidden içimden gelenleri yazıyorum. Ve gerçekten Kaan'a karşı hissettiğim duygulardan daha farklı ve yoğun duygular bunlar, gerçek. Kaan'a aşıktım fakat Carlino'ya ekstra olarak beslediğim duygular var. Sadece aşk değil, sevgi, saygı, güven ve daha bir çok şey. Bilmiyorum ama şimdi yapmak istediğim şeyi yapacak ve gidip o kağıdı Carlino'ya vereceğim. Üstümü giyinip o gece gittiğim, yani Carlino'nun çalıştığı mekana gidiyorum. Kapıdan içeri ilk girdiğimde bar taburelerinin üzerinde oturmuş bir şeylere güldüğünü görebiliyorum. Yine gülüyor, yine gülüşü içime işliyor. Derken bana baktığını farkediyorum, sadece gülümsüyorum. Şaşkın bir şekilde bakıyor ve yanıma geliyor. Konuşmadan kağıdı uzatıyorum ve o da sadece başıyla onaylayıp hafifçe gülümsüyor. Konuşmuyoruz, arkamı dönüp çıkıyorum. Otele dönüp akşama kadar oturuyorum. Olacağını bildiğim bir şeyi bekliyorum, onun gelmesini. Ve odanın telefonunun çaldığını duyunca açıp kadını dinlemeden "Tamam, içeri alın lütfen." diyorum ve telefonu kapatıyorum. 2 dakika sonra kapım tıklanıyor ve açıyorum. İşte, olacağını bildiğim şeyi bekledim ve oldu, geldi. Sadece gözlerimin içine bakıyor ve bende onunkine. İçeri girerken geri geri, yavaşça çekiliyorum ve bana doğru ilerliyor. Sağ elini belime dolayıp beni kendine çekiyor ve vücudum hiç direnmeden ona baş eğiyor. Dudakları bana yaklaşıyor ve ben onaylarcasına onu izliyorum. Ardından dudakları dudaklarıma değiyor ve o an şimdiye kadar hiç hissetmediğim bir duygu ile her bir hücremin onu hissettiğini hissedebiliyorum. Ben izin veriyorum, o da devam ediyor. Dudaklarını dudaklarımdan çekip yavaşça boynumu öpüyor ve her öpücükte tüm vücudumun irkildiğini hissedebiliyorum. Yavaşça geri çekiliyor ve birbirimizin gözlerine bakıyoruz. "Sen, gecenin bana getirdiği kusursuz hediyesin." diyor. Gülüyorum ve ona sarılıyorum. Her şey bu kadar hızlı ve güzel olduğu için şaşkınım. Birlikte oturup sanki tüm bunlar olmamış gibi sıradan ve basit şeylerden konuşuyoruz. Fakat bu sıradan şeyler ikimiz içinde çok özel şeyler, bunu biliyorum. Hissetmek çok zor değil. Uykumun geldiğini farkedince gidip yatağa uzanıyorum ve gelip yanıma yatıyor. "Senden bir şey isteyebilir miyim?" diyor. Evet diyorum. "Bana sarıl ve uyuyalım, sadece uyuyalım. Her şeyin gerçek olduğu duygular arasında kollarımda uyu..." diyor. Yavaşça sarılıyorum, başımı göğsüne yaslıyorum ve saçlarımı kokladığını, kokumu içine çektiğini duyabiliyorum. Hafifçe gülümseyip onun nefes alışını dinlerken uyuyakalıyorum, belki de uzun zamandır ilk defa bu kadar mutlu ve güvende hissederek...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ezgi Yavuz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |