"Bazen bir mısra yaşamı değiştirir." -Kafka |
|
||||||||||
|
Düşündüm birden, yaptıklarımızı ve geldiğimiz noktayı düşünmeye başladım. Eğer Atatürk yaşasaydı dedim kendi kendime… Acaba şu günleri görseydi ne derdi bize? Bu milletin bağrından çıkan evlatlarının 25 yıldır birbirleriyle savaştığını görseydi ne derdi diye düşünmeye başladım. Zorlu mücadelelerden geçmiş, imkansız denilen savaşlar vermiş ve bütün hayatını bizleri yani Türkiye halkını birleştirmek için feda etmiş ve Cumhuriyet’i kurarak bizi dünya’da gerek politik, gerek ekonomik ve gerekse sosyal anlamda saygın bir devlet konumuna taşımayı başarmış bir lider olarak acaba bu günleri görseydi bize ne derdi? Atatürk, Türk ya da Kürt veya Çerkes Misak-ı Milli sınırları içinde yaşayan bu milletin birbirine düşmesini değil bir arada yaşamasını isterdi. Böylesine muhteşem bir lidere sahip olmak ama değerini bilememek ve ne yazık ki politik, ekonomik ve siyasi anlamda onu yeterince takip edememiş olmamız üzücüdür. Bir röportajda Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor musunuz? diye sorulduğunda ‘’Şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz üye olmak için, davet gelirse düşünürüz’’ demişti ve bunun üzerine BM yasasının değiştirilip, BM tarafından üyeliğe davet edilen ilk ülke Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Ne yazık ki biz Avrupa Birliğine gerekli tavrı gösterememiş ve halen Avrupa Birliği tarafından gereksiz bir şekilde oyalanmaktayız. Sevgili dostlar, Türkiye’de her geçen günkü gelişmeler Türk milletinin geleceği nereye doğru gidiyor sorularını gündeme getirmekle birlikte, ekonomik ve siyasi anlamdaki yapılandırmalar, kadrolaşmalar ve Türkiye’nin dış devletlerle olan ilişkilerindeki tavırları ne yazık ki yanlış politikacılarımız yüzünden Türkiye’nin olması gereken yerde olamadığını gösteriyor. Amerika’nın en ünlü ekonomistlerinden biri olan Mr.Johns`un bile bir sözünde ‘’Türkiye ekonomiyle savaşta bir tek Atatürk’ü örnek alsın yeter’’ demiştir. Ne yazık ki Türkiye’yi yönetenler Atatürk’ü yeteri kadar tanıyamadı, anlayamadı ve izleyemedi. Ona her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç duyuyor ve onu her zamankinden çok daha fazla özlüyoruz. Anıl YÜCEL anilyucel@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Anıl YÜCEL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |