Bir insan bir kaplanı öldürmek istediğinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediğinde buna vahşet diyor. -Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Dışarıda çöplerden bulabileceğiniz o bayat, üzeri yeşillenmiş ve kupkuru ekmeği bile hiç bir tiksinme belirtisi göstermeden ve hiç yüzünüzü buruşturmadan yiyecek kadar aç olduğunuzu hesaplayın ama bunu bile bulamıyorsunuz, yiyecek hiç bir şey yok… İşte Afrika’da açlık böylesine bir his. Dünya’nın pek çok bölgesinde yemek bolluğundan kaynaklanan obezite’yle savaş verilirken, insanlar sürekli diyetlerle zayıflamaya çalışırken öte yandan Dünya’nın öbür tarafında Afrika’da yaklaşık 14 milyon kişi açlıktan ölme tehlikesiyle yüz yüze… Uzun yıllardır süregelen ve devam eden bu sıkıntı, gerek iç savaşlar, gerek kuraklık, gerekse en temel ihtiyaçların giderilememesi, başta AİDS, Ebola gibi bin türlü bulaşıcı hastalık ve diğer dünya nüfusunun konuyla ilgili yaklaşımlarının çözümde yeterli olmaması ya da olamamasından dolayı aşılamıyor. Afrika tarihini incelediğimizde insanlık dramının en büyük zulümlerinden birine şahit oluyoruz. Açlıktan ölen insanları, toplu mezarları, salgın hastalıkları ve sömürgeciliğin en ağır boyutlarını görmek mümkündür. Sömürgeci güçlerin bir zamanlar Afrika insanını gemilere doldurup, köle ticareti için çıktığı yollarda Avrupa’ya ve Amerika’ya taşıdığı dönemlerde, Batının insanlık tarihinin en karanlık ve en vahşi dönemlerini yaşatan anlayışları bugünde özgürlük ve insan hakları konusunda her ne kadar nutuklar atsa da günümüzde Afrika’nın içinde bulunduğu zorlu koşulların en önemli suçluları olarak en ufak bir değişiklik belirtisi dahi yoktur. Afrika halkı çağdaşlarından çok farklı bir hayat sürdürmektedir, yıllarca ezilmiş, sömürülmüş ve doğanın en sert koşullarına maruz bırakılmıştır. Bütün bunlar kapitalizmin acımasız sonuçlarından biridir. Batı her ne kadar bunlara yapay çözümler sunsa da ve insanların gözünü boyamaya kalksa da izlediği politikalar Afrika’daki açlığın ve kıtlığın her anlamda en önemli sebebidir. Batı bugün bile bahsettiği özgürlük ve demokrasi anlayışıyla Afrika’daki açlığı da kendi lehine, kendi çıkarları doğrultusundan yürütebilmek için önemli bir propaganda malzemesi olarak seçmiştir. Bu dünya’nın kanayan bir yarası ve büyük bir ayıbıdır. Bu yüzden insan olarak onlara her bakımdan sorumluyuz. Anıl YÜCEL anilyucel@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Anıl YÜCEL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |