Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamış kişiler tarafından anlatılan hiçbir zaman olmamış olaylarla dolu bir yalan. -Santayana |
|
||||||||||
|
M.NİHAT MALKOÇ Ülkemizde pek çok okulun değişik periyotlarda çıkardığı okul dergileri vardır. Bu dergiler okulların dışarıya açılan penceresidir. Bu dergilerde ilk yazılarını ve ilk şiirlerini yayınlama imkânı bulanlar arasında geleceğin şair ve yazarları da vardır şüphesiz. Bunu düşünerek her okulun bir dergi çıkarmasının elzem olduğuna inanıyorum. Hatta Milli Eğitim Bakanlığı, okullara dergi çıkarma mecburiyeti getirmesi, çıkacak dergileri maddî yönden desteklemesi gerekir. Bu, yarınlarımızın daha aydınlık olması için tutulacak bir yoldur. Cemil Meriç “Dergiler hür tefekkürün kalesidir” demişti vaktiyle… Ne kadar yerinde ve manidar bir söz… Trabzon’un güzide eğitim kurumlarından Fatih Lisesi’nin “Vesaire” adlı enfes bir dergisi var elimde. Fatih Lisesi’nin yayın organı olan “Vesaire”yi büyük bir zevkle okuyorum. Sürmene Lisesi’nin çıkarmakta olduğu “Tekne” dergisinden sonra, keyifle okuduğum ikinci okul dergisi oldu “Vesaire”… Kuşe kâğıda basılan dergi dopdolu… Derginin künyesinde “Genel Yayın Yönetmeni” olarak Saliha Ömür ve Dilek Daş’ın isimleri geçiyor. Derginin “Editörden” isimli giriş yazısında bu yayın organın doğuş sebebi şöyle açıklanıyor: “Kurumların büyük ve saygın olmasının yolu, sadece faaliyet gösterdikleri alanlarda iyi işler başarmış olmalarından geçmiyor artık. Toplumun sanatsal, kültürel ve sosyal anlamda zenginleşmesine katkıda bulunmak da bir o kadar önem taşıyor.” “Vesaire”nin ilk sayfalarında okulun idari kadrosu tanıtılıyor. Derginin ilk yazısı Dilek Daş imzası taşıyor. “Ayinesi Dildir Kişinin Lafa Bakılmaz” adlı nefis bir deneme, okuyucuya adeta “Beni oku” diye yalvarıyor. Şiir tadındaki bu güzel denemeyi okuduğunuza pişman olmuyorsunuz. Dilek Daş’ın kaleminden çıkan ifadeler bizi farklı dünyalara götürüyor. Dilek Hanım’ın bugüne kadar dergilerde yazıp yazmadığını bilmiyorum; fakat yazmıyorsa büyük bir kayıp… Böyle bir kalemin, marifetlerini sanatseverlerle mutlaka paylaşması gerekir. “Vesaire”nin ilk sayfalarında bir başka güzel yazı tebessüm ediyor bize. Bu yazı “Ölümle Ölmemek” adını taşıyor. Fatih Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Saliha Ömür’ün kaleminden dökülen satırlar, bizi ölümün soğuk ama bir o kadar da güzel yüzüyle yüzleştiriyor. Saliha Hanım’ın deneme tadındaki bu yazısındaki şu ifadeler ölümün güzel yüzünü gözler önüne seriyor: “Ölüm değil mi bizi sevdiklerimize kavuşturan, ölüm değil mi içimizdeki beka aşkına son veren, ölüm değil mi mazlumun ahını zalimden alacağı yer, ölüm değil mi dünya meşakkatinden bizi çekip kurtaran, ölüm değil mi sonsuz istirahat mekânı?…” Fatih Lisesi’nin edebiyat öğretmenlerinden biri olan Hatice Sula’nın “Vesaire” dergisindeki “İstiklal Yolunda” adlı gezi yazısı da birbirinden güzel mesajlar veriyor. “Vesaire”nin “Gidenlerin Ardından” adlı bölümünde Fatih Lisesi’nin Edebiyat Öğretmenlerinden merhum Ömer Alim’in bir şiirine ve kızı Hilalnur’un, babasına yazdığı duygusal mektuba yer veriliyor. Bu satırlar kirpiklerimizi ıslatıyor: “Merhaba Baba… Seni kaybedeli iki sene yedi ay oldu. Yokluğun gün be gün artıyor. Sensizliğin acısını daha çok hissediyoruz. Evde, okulda, yolda, anılarımızda her yerde sen varsın. Okula her girişimde sen geliyorsun aklıma. Sıra olurken; tabutunun masaya konuluşu, senin cansız bedeninin orada duruşu geliyor gözümün önüne. Her gün bu acıyı yaşıyorum. Sensizlik derin bir boşluk…” Ölüm acıtıyor büyük küçük herkesi… Bu duygusal satırların yanında merhum Ömer Alim’in bir şiirine de yer verilmiş. Bu şiirden birkaç beyti sizlerle paylaşmak istiyorum: “Bugün varsın yarın yok; unutulacak adın! Yola çıktıktan sonra kaç limana uğradın? Sakarya da bozuldu, zehirlendi balıklar… Hey Şairler Sultanı… Kir akıyor oluklar” “Vesaire” de yok yok... Sayfaları ekonomik kullanarak az yere çok şey sığdırmışlar. Dergide Prof. Dr. Osman Kemal Kayra Hocamla yapılmış güzel bir röportaja da yer veriliyor. Derginin hazırlanmasında emeği geçen öğretmenleri, öğrencileri ve idarecileri kutluyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |