..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doğaya eklenmiş insandır. -Bacon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Caner Almaz




8 Kasım 2010
Nokta - 2  
Boşa yiten hayatlara ağıt.

Caner Almaz


Ölümün bile sıradanlaştırılıp, içi boş bir kavram haline getirilmesi aslında ne kadar ürkütücü. Bir hayat ne kadar hayatla ilintili oysa ki. Ve bir ölüm hiçbir zaman sıradan değildir. İstatistiki bilgi değildir.


:AGDJ:
"-nerdesin canım?
-yoldayım hayatım, otobüsü bekliyorum, trafik olmazsa çok gecikmem..
-içim çok huzursuz benim cem, kendine dikkat et olur mu?
-kıyamam ben sana bi'tanem, sıkma canını her şey yolunda, birazdan yanında olurum.
-bilmiyorum işte dikkat et sen
-tamam hayatım, dışarıdan istediğin birş..."

Aklını çalan o patlama sesinin etkisiyle, elindeki telefonu yere düşürdü Aslı. Aynı anda olay yerinde patlamanın ortaya çıkardığı basınç, şarapneller, cam kırıkları onlarca eve ateş düşürmeye yetecekti. Kalabalığın tam ortasına konulmuştu bomba, zaman ayarlıydı. Başkalarının hayallerini, umutlarını, akıllarını çalmaya ayarlıydı ve insanlar bu kez şanslı değildiler. Düşünür ya insan, hep kötü olaylar başkalarının başına gelir ve kendini şanslı hisseder. Ama bil(e)mez, o gün oradakiler şanslı değillerdi işte.

Cem, üniversitedeyken tanışmıştı Aslı'yla. Güzel beraberlikleri üniversite sonrası evlilikle süslenmişti. Güzel bir işi, kariyerli bir geleceği, çok mutlu olduğu ve henüz üç aylık olan bir evliliği vardı. Ancak bir zaman ayarlı bomba onlar için di li geçmiş zaman kullanılmasına sebep oluyordu. Yeni düzene oturttukları hayatlarında mutluydular oysa ki. Cem'in kopan elinde tuttuğu telefonu gösteren fotoğraf, ertesi günkü gazetelerin sayfalarına konu olacak, iki gün sonra hatırlanması oldukça güç olan bir olay olarak arşive gizlenecekti. Böyleydi işte toplumsal hafıza, ölüm o kadar sıradandı ki unutulması da bir o kadar kolay oluyordu.

Aslı, hayalleri olan yaşam dolu bir kadındı. Nayatını iki kişilik planlıyordu, aklı fikri Cem'di. Her şeyini Cem'e bağlamış, ona sıkı sıkıya sarılmadan uyuyamayan bir yapıya sahipti. Ufacık şeylerden mutlu olabiliyordu, onun mutluluğu için düşünülüp alınmış bir çikolata bile yeterdi. Bir çocuk edası yüklüydü her haline, belki çokça çocukçaydı düşleri, bu sebeple çocukmuş gibi gözükürdü. Bir kızı olsun isterdi, adını bile düşünmüşlerdi Cem le. Irmak olsun istiyordu kızının adının. Hatta Aslı bu hayallerin ardından bir keresinde şöyle cümleler kurmuştu;

"Aşkım benim adımın baş harfi 'a', senin ki 'c', kızımızın ki de 'ı' olacak. çok acı çekeceğiz bak" deyip o şen kahkahasını Cem e sunardı. Cem de neşeli "ağzından yel alsın canım, neden acı çekelim ki ne güzel mutluyuz huzurluyuz" diye karşılık verirdi.

Hayalleri öksüz kaldı..

Cem, teröre lanet edilen bir törenle defnedilirken, Aslı bir süre yatılı tedavi göreceği sinir hastalıkları hastanesine naklediliyordu. Hayat gerçekten acıydı ve bazen masum bünyelerden hıncını alabiliyordu.

3 sene sonra patlamanın unutuluşunun üzerinden yıllar geçtiği günlerde ve o günü kimsenin hatırlamadığı zamanlarda hastaneden taburcu oldu Aslı. Ev(ler)ine dönüp her zaman ki monotonlukta akşam yemeğini hazırlarken her şeyi yine iki kişilik hazırladığının farkında olmadı. Her şeyin mükemmel olduğu masaya yalnız oturdu. Saatlerce dokunmadan bekledi. Kadehlere doldurduğu Cem'in en sevdiği şaraptan bir yudum aldı. Masadan kalktı, yatak odasına geçti.

Cem'in elbiselerini çıkarttı, kokladı onları. Fotoğraf albümünden fotoğraflarına baktı, ağladı, çok ağladı. Özenip yaptığı makyaj gözlerinden aktı. Oturdu yatağının başına, komidinin üstünde duran mutlu fotoğraflarına bakarak kendi için ufacık, zaten tükenmiş hayatı için kocaman bir çizik attı bileklerine.

Her şey zaman ayarlıydı, sadece patlamayı bekliyordu. Kimisi bunun çok önceden farkına varıyordu, kimisi Hazırlıksız yakalanıyordu.

Pimi çekilmiş hayatlarınızın kıymetini bilin. Güzel değerlendirin onları. Tek şansınız var, ertelemeyin.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın beklenmedik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zaman - 1
Yanmak - 2
Eksik - 4
Gölge
Eksik - 3
Eksik - 5
Düşmek
Yokluk - 2
Yudum
Düşmek - 3

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Unutanlar Bürosu - 1
Topal Kedi
Varlık
Yokluk - 3
Nokta
Unutanlar Bürosu - 4
Cino ve Binalar
Çizgi
Varlık - 3
Unutanlar Bürosu - 3

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yeni Başlayanlar İçin; Yalnızlık [Deneme]
Yeni Başlayanlar İçin; Aşk [Deneme]
Çay - 2 / Sen Gittin ve Herkes Ölmeye Başladı [Deneme]
İtiraflar - 1 [Deneme]
Kesik [Deneme]
Çay - 1 [Deneme]


Caner Almaz kimdir?

İçimdeki çok sesliliğin esiri olan kalemimle, çok sesliliğinize hitap ediyorum. Sizi duyuyorum ve sizi anlatıyorum. İçinizdeki sizi dinlemelisiniz.

Etkilendiği Yazarlar:
Dostoyevski, Oğuz Atay, Franz Kafka


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Caner Almaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.