..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Ömer Faruk Hüsmüllü




15 Ağustos 2010
Ben "Evet"i Basacağım  
Ömer Faruk Hüsmüllü
-Sevgili devlet büyüklerim, önce bu milleti bilmem kaç etnik gruba bölerek insanlarımız arasına ayrılık tohumları ektiğinizi fark etmediniz mi? Şimdi de geçmişte kalmış, kabuk bağlamış yaraları kaşıyarak Dersimliler’de CHP düşmanlığı yarattığınızı görmüyor musunuz? Görüyorsanız birkaç oy için buna değer mi?


:BAFJ:
“HAYIR” cı kardeşim dur, sinirlenme! Anlayıp, dinlemeden hemencecik celâllenme!
“EVET” ci kardeş, sen de “Yaşasın, bir oy daha kazandık!” diye düşünüp erkenden sevinme!

Çünkü ben “EVET”e basacağım demiyorum, “EVET”i basacağımı söylüyorum. Referandum için oy verirken kullanacağımız mühürde “EVET” yazmıyor mu, işte ben onu basacağım.

Hem “EVET”cilere hem de “HAYIR”cılara söyleyecek bir çift sözüm var. Daha doğrusu onları biraz eleştirmek istiyorum.

Önce “EVET”cilerden başlayalım:
-Sevgili “EVET”ci kardeşim, sahi senin değiştirmek istediğin anayasa 1982 Anayasası mı? Çünkü otuz senede değişe değişe o anayasadan pek bir şey kalmışa benzemiyor da…
-Sevgili “EVET”ci kardeşim, elini vicdanına koy ve söyle: 1982 Anayasası’na “evet” oyu verdin mi vermedin mi? Çünkü bu anayasa yüzde 91 oy ile kabul edilmişti. Verdiysen zorla mı verdin? Zannetmem, çünkü o günleri çok iyi hatırlıyorum; referandumda ne kimsenin boğazına bıçak, ne de kafasına tabanca dayandı. Gittin oyunu attın, geldin. Yoksa bu günlerin modası olan “gömlek değiştirip, değiştim!” modasına sen de mi uydun? Ya da “dün dündür, bu gün de bu gündür” mü diyorsun?
-Sevgili “EVET”ci kardeşim refarundumu etkilemek için kömür, erzak paketi, şapka, tişort ve üzerinde “EVET” yazılı kahve paketleri dağıttın mı dağıtmadın mı? Dağıtmadıysan mesele yok, ama dağıttıysan bu bir nevi rüşvet sayılmıyor mu?
-Sevgili “EVET”ci kardeşim, bu oylanan maddeler değiştirilirse başta Kenan Evren olmak üzere 12 Eylülcülerin yargılanacağına inananacak kadar saf mısın? Hukukcular zamanaşımı nedeniyle bunun mümkün olamayacağını söylüyorlar da…

Biraz da “HAYIR”cıları eleştirelim:
-Sevgili “HAYIR”cı kardeşim, vatandaşa neden “Hayır” demeleri gerektiğini anlatabildiğinize inanıyor musunuz? Çünkü ortada atılmış birkaç slogandan başka, yapılmış tatminkar bir açıklamaya rastlanmıyor da…
-Sevgili “HAYIR”cı kardeşim, referandum için yeterince çalışıyor musunuz? Üç beş yerde miting düzenlemekle bu yarışın kazanılamayacağını göremiyor musunuz? En az rakipleriniz kadar çalışmanız gerektiğini bilmiyor musunuz? Bana kalırsa bırakın rakipleriniz kadar çalışmayı, onların yarısı kadar bile çalışmıyorsunuz.
-Sevgili “HAYIR”cı kardeşim, 12 Eylül 1980 günü bizler çok farklı bir Türkiye’de uyanmıştık, tam otuz yıl sonra 13 Eylül 2010 sabahı da, (şöyle veya böyle) gene çok farklı bir Türkiye’de uyanacağız. Bunun bilincinde misiniz? Bilincinde iseniz uykularınızın kaçması gerekiyor… Oysa sizler çok rahat görünüyorsunuz…
**
Devlet büyüklerim size de bir-iki sözüm var:

-Sevgili devlet büyüklerim, önce bu milleti bilmem kaç etnik gruba bölerek insanlarımız arasına ayrılık tohumları ektiğinizi fark etmediniz mi? Şimdi de geçmişte kalmış, kabuk bağlamış yaraları kaşıyarak Dersimliler’de CHP düşmanlığı yarattığınızı görmüyor musunuz? Görüyorsanız birkaç oy için buna değer mi?
-Sevgili devlet büyüklerim, toplumumuzdaki insanlarımızın çoğunun “geçim derdi” en baş sorunu iken, sun’i gündemlerle bu toplumu oyalamanın, ekranlarda ağlayarak duygu sömürüsü yapmanın Türkiye’nin hangi derdine çare olduğunu söyler misiniz?
-Sevgili devlet büyüklerim, halk oylaması evet 12 Eylül’de olacak, ama bu anlayışla devam edilirse yaratılacak olan toplumsal depremin şiddeti de 12 olacak. Bu deprem şu AKP’li, bu CHP’li, bu MHP’li, şu bilmem neli diye ayırım yapmayıp herkesin hanesini başına yıkacaktır. Çünkü hepimiz aynı fay hattının üzerindeyiz. Vakit geç olmadan bir önlem almayı düşünüyor musunuz?
**
Son Sözler:
Erkan Yolaç’ın yıllarca sunduğu “Evet mi, Hayır mı?” yarışmasında “Evet” dersen de kaybediyordun, “Hayır” dersen de… Acaba referandum sonrası Türkiye’yi bekleyen akibet bu mu? Yani, ey Türk Halkı “evet” dedin ve kaybettin, ama ben “hayır” demiştim. Olsun, gene kaybettin!..
Bir de Kamuran Akkor’dan dinlediğimiz “Evet mi, hayır mı?” diye soran güzel bir şarkı vardı. Burada ise sevgiliden beklenen cevap tabii ki “evet”. Çünkü bu şarkının sonunda “evet” demezse sevgili tehdit de ediliyor. Bakın şöyle:

Bir gün başkasını seversem eğer
İnan kabahatli değilim hiç ben

*
Peki benim bu konudaki görüşüm ne? Öyle ya, dakikalarca başınızı ağrıttıktan sonra bir fikir beyan etmeden kaçmak olmaz. Ben diyorum ki:
Referandum sonucu şimdiden TÜRKİYEM için “HAYIR”lı olsun!..

.Eleştiriler & Yorumlar

:: gerek varsa gerek yoktur.
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye
18 Ağustos 2010
Ömer Bey, bu millete bu son 8 yılın üzerine hala neden "HAYIR" demelerini açıklamamız gerekiyorsa inanın açıklamamız bir şeyi değiştirmeyecektir. Benim en büyük derdim, zaten oy verdiğinde "hayır" diyecek olan herkesin "efendim okulum var, efendim tatilim var, efendim protesto ediyorum oy vermicem" demeden sandık başına gitmesi. Çok konuştum, çok anlattım, cepheler zaten seçilmiş, taraflar tutulmuş-saflar değişmiyor.. İş meydan kavgasına iki taraftan kaç kişi çıkacağına kalmış. Bu saatten sonra BİR TEK KİŞİnin bile fikrini değiştireceğine inanasım gelmiyor. NOT: Rüzgarda savrulup duran kararsızları önemsemiyorum, ülkede kıyamet koparken hala kararsız ve tarafsız kalanları Allah ıslah etsin.

:: Hayırlı olsun :))
Gönderen: Hulki Can Duru / , Türkiye
16 Ağustos 2010
Sn Hocam bu konuda yazı yazmayı düşünüyordum. Ama siz gereken ve gerekli olan herşeyi yazınızda mükemmel bir şekilde özetlemişsiniz. Bir şey ekleme gerek kalmadı. Bu referandumaynı zamanda halkımızın "budala" olup olmadığının da bir göstergesi olacaktır. Kutlarım. Esenlikler

:: "HAYIR'lara vesile olsun!
Gönderen: BİLGEPERİ / , Türkiye
15 Ağustos 2010
Anayasa'da yapılan değişikliklerin siyasi çerçevede bu kadar çekiştirileceğini 30 yıl sonunda hala aynı 12 Eylül döneminden nemalanarak yol alınabileceğini düşünemezdim. Ne tuhaf? Bu güne kadar onlarca maddesi değiştirilen Anayasa hiç bu kadar siyasi malzeme haline getirilmemişti. Bizim geleceğimizi belirleyen adımların siyaset üstü ve toplumsal mutabakata dayalı olması gerekir. %51 oyla kabul edilen maddeler nasıl % 49' u bağlar ya da tersi % 51 ile reddedildiğinde % 49 ne yapar? Yaşayıp göreceğiz. Kaleminize sağlık. Saygılar...

:: Kıymetli Yazar, Güzel Yürekli İnsan,
Gönderen: Emine Pişiren / , Türkiye
15 Ağustos 2010
"...Erkan Yolaç’ın yıllarca sunduğu “Evet mi, Hayır mı?” yarışmasında “Evet” dersen de kaybediyordun, “Hayır” dersen de… Acaba referandum sonrası Türkiye’yi bekleyen akibet bu mu? Yani, ey Türk Halkı “evet” dedin ve kaybettin, ama ben “hayır” demiştim. Olsun, gene kaybettin!.. Bir de Kamuran Akkor’dan dinlediğimiz “Evet mi, hayır mı?” diye soran güzel bir şarkı vardı. Burada ise sevgiliden beklenen cevap tabii ki “evet”. Çünkü bu şarkının sonunda “evet” demezse sevgili tehdit de ediliyor. Bakın şöyle: Bir gün başkasını seversem eğer İnan kabahatli değilim hiç ben ..." *** Eleştiri yazınızı baştan sona buruk bir tebessümle okudum. Adeta "ne anlamaz insanlarsınız" der gibi, sözcüklerinizle mizahi atıflarda bulunmuşsunuz. Sözcük kartopuna tutulanlar umarım yazınızın FİNALİNDE size katılırlar. Beğeniyle okudum. Teşekkürler, tebriklerimle. Kaleminiz daim olsun yazarım. Sizinle bilgi alışverişi yapmak isterim. Bu aynı zamanda "msn" adresimdir. Saygılarımla

:: Çok Güzel
Gönderen: Mustafa Şakarcan / , Türkiye
15 Ağustos 2010
Çok yerinde tespitler. Muhalefet gerektiği gibi asılmıyor.İktidar göz boyamakla meşgul. İşte siyasetimizin çıtası... Saygılar sayın hocam...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
İktidara Gelebilmek İçin Tüyolar!
"Adam Olmayan" Adamlar!..
Millet İsterse Tarih Tekerrür Etmez!
Duble Yol Mu, Duble Fiyasko Mu?
Ampul Vicdanları Aydınlatabilir mi?
Ben,ben,ben…gene Ben!
İnsanoğlu Nereye?
Ekmelettin Bey Cumhurbaşkanı Olursa Bu Kitaplar Ücretsiz
Kriz Teğetcileri Vuruyor
Bu Bilge (!) Adamlar Kaç Kişi?

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atatürk’ün Ordu - Savaş ve Barış Hakkındaki Sözleri
Türk Devletleri Ne Zaman Kuruldu ve Ne Zaman Yıkıldı?
İnsanoğlu Dur ve Dinle!
Kitapsız Bir Din Doğdu,haberiniz Var mı?
Kızılderili Soykırımı / American Natives Genocide
Bayrağın Türklerde Önemi
Kitapları Yakın, Kütüphaneleri Yıkın!
Facebook’a Bir Önerim Var
Mağaranın Kamburu Romanından Seçmeler…
Eleştirinin Eleştirisi - 3

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.