Yalnızca hava, ışık ve arkadaşın varsa hiç üzülme. -Goethe |
|
||||||||||
|
Bugün dünyada milyonlarca, belki de milyarlarca insan Facebook’ı kullanıyor. İnsanların çoğu bu sitede, her gün zamanının birkaç dakikasından, birkaç saatine varıncaya kadar harcıyor. Benim bu siteye bir önerim olacak. Gerçi benim önerimi pek kaale alacaklarını zannetmiyorum, ama gene de bir kere şansımı deneyeceğim. Bu inadım niye? Çünkü : 1-Facebook, dünyanın en büyük hapishanesidir. Bu hapishaneye zorla değil, gönüllü girilir. Burada, beden değil, düşünce hapsedilir. 2-Fecebook, dünyanın en büyük kumarhanesidir. Bu kumarhanede kaybedilen para değil, zamandır. 3-Facebook, dünyanın en büyük tımarhanesidir. Bu kadar çok sayıda hastayı, deliyi, hatta sapığı başka hiçbir yerde birarada göremezsiniz. Konuyu dağıtmadan önerime geçmek istiyorum: Ben Facebook’taki “beğen”e taktım: Mesela: Yazı girileli henüz 30 saniye olmuş, ama birkaç kişi hemencecik “beğen”e basıvermiş. Yazıya bakıyorum, ne kadar hızlı okursanız okuyun en az 3-4 dakikanınızı alır. Demek ki ekleyen, “beğen”en kişilerin tanıdığıydı, arkadaşıydı; ya da yazının, beğenenin siyasi düşüncesine uygun bir başlığı vardı. Veya alışkanlıkla el “beğen”e gidivermişti! Mesela: “Filanca yazarın, devlet adamının ölüm yıldönümü” ile ilgili bir yazı. Beğenenler dolu… Neyi beğendiler? O kişinin ölmek için o günü seçmiş olması(!)nı mı? Mesela. “Arkadaşlar, bugün hiç keyfim yok. Üzerinize afiyet üşütmüşüm. Yorgan döşek yatıyorum. “ Diye bir mesaj. Gene beğenen beğenene… Neyi beğendiler? Yoksa, “Oh,oh; iyi olmuş, iyileşince bir şeyin kalmaz(!) mı?” demek istediler? Okundu, okunmadı, şunu demek istedi, bunu demek istedi, beğenmek yanlıştı gibi tartışmalara son vermek amacıyla Facebook’a diyorum ki; “beğen”i kaldırın. Onun yerine her paylaşımın altına: a) Gördüm b) Şöyle bir göz attım c) Okudum d) Valla billa okudum (Dilerseniz bu seçeneğin altına “yalan yere yemin edenler çarpılır!” uyarısını da yazın.) seçeneklerini ekleyin. Benden teklif etmesi; gerisi facebook yönetimine kalmış. Saygılarımla.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |