Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalınamayanı anlatıyor. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Kriz teğet geçecek, Kriz teğet geçiyor, Kriz teğet geçti… Bu cümleler sermaye sahibi bazı adamlar tarafından alkışlandı. Bu ifadeler adlarının önünde Prof. olan kişiler tarafından adeta bilimsel bir sonuç(!) olarak kabul edildi. Bu beyanlar televizyon televizyon dolaşıp açıklama yapan bilge adam(!)lar tarafından bir ekonomik başarı olarak gösterildi. ** Küresel kriz başladığında ekonomimizde güçlü olan yanımız neresiydi? Sadece bankalarımız. O yüzden “teğet” geçmenin kanıtı olarak hep bankalar gösterildi. Nitekim şu anda da yabancılar bankalarımıza gözlerini dikmekle kalmayıp, el de attılar ve “nasıl kaparız?” diye yollar aramaya başladılar. Halbuki bankalarımızın krize karşı dayanıklı olmasının bedelini iktidarı kaybetmek olarak ödeyen üçlü koalisyon hükümeti olduğu gerçeğinden hiç kimse bahsetmedi, bahsetmiyor, bahsetmeyecek. Topluma acı ilacı içeren Sayın Ecevit’in başkanlığındaki üçlü koalisyon hükümeti ilk genel seçimde iktidarı kaybedeceği ihtimalini düşünemiyor muydu? Elbette düşünüyordu, ama onlar “önce ülkem” felsefesi ile hareket ettiler. * Bu arada gariban, yoksul vatandaş ne yaptı? Battıkça borca battı. Nesi varsa satılığa çıkardı. Satabildi mi? Ne gezer! İki sene önce satılığa çıkarılan bir çok gayrimenkul hâlâ satılık. Bırakın satmayı, soran bile yok. ** Birkaç aydır kriz teğetcilere de dokunmaya başladı. Teğet mi, onikiden tam isabet mi , şimdi anlayacaklar. Krizin teğetçilere dokunmaya başladığını feryatlarından anlayabileceğiniz gibi, gazetelerin internetteki emlak sayfalarına bakarak da anlayabilirsiniz. Eskiden yoksul ya da orta halli vatandaşların 2-3 göz oda evleri ile 250-350 metrekarelik arsaları vardı satılık olarak internetteki emlak sayfalarında. Şimdi ise “satılık” sayfalarını yazlıklar, villalar, köşkler, lüks evler, rezidence’lar, fabrikalar, yüzlerce-binlerce dönümlük arsalar doldurmaya başladı. Eskiden satılıklardaki fiyatlar 50-100 bin arasında idi, şimdi ise milyonlu , bol sıfırlı rakamlar dolaşıyor. Kelepir de bulabilirsiniz. İnanın İstanbul’da çok lüks sayılmayacak bir daire fiyatına satılık fabrika bile var… ** Beynimi tırmalayan bir soru var, hiç aklımdan çıkmıyor: Bu ülkenin ekonomistleri, toplumbilimcileri, siyasetçileri, aydınları yok mu? Varsa neredeler? Niçin çıkıp vatandaşları uyarmıyorlar? Çünkü kriz bitmedi ve daha yıllarca da bitmeyecek. Son günlerdeki Yunanistan, İspanya, Japonya v.s. örnekleri de bunu gösteriyor . Keşke öyle “teğet geçti” demekle teğet geçse! Keşke öyle “kriz bitti” demekle bitse! Neredeseniz ekonomistler, neredesiniz toplumbilimciler? Korkuyor musunuz, yurt dışına mı kaçtınız, gazeteler görüşlerinize yer mi vermiyor, televizyonlar size ekranlarını mı kapatıyor? Haksızlık etmeyelim. İki-üç tanesi bir ara seslerini çıkarıyorlardı. Bunlardan birisi de rahmetli Erhan Göksel’di. Erhan Göksel Ergenekon dalgasına kapılıp içeri atılmış, ama kısa süre sonra serbest bırakılmıştı. Bu olayın ardından Amerika’ya gitti ve maalesef geçen gün de vefat etti. İyi bir araştırmacı ve bilgili bir değerimizdi. Bu vesileyle Allahtan rahmet de dileyelim sevgili Göksel’e… SON SÖZ: Pragmatist küreselcilerin yarattıkları her şeyi fayda/çıkar açısından değerlendiren çağımızdaki “yeni kitapsız bir din” in ürünü olan dinci burjuva sınıfı, bu krizden daha da güçlenerek çıkarsa vay halimize ki vay… Sermaye hızla el değiştiriyor. Bugün senin olan yarın bir başkasının olabiliyor. Ama onun da elindeki kaybetme ihtimali oldukça yüksek. Türkiye’deki siyaset arenasına da dikkat! Umulmadık değişimler oluyor ve de olacak. Bunda krizin teğetcileri vurmaya başlamasının rolü var mı,dersiniz?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |