Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere |
|
||||||||||
|
Hak Divanında Divane Deli’den Halk Huzurunda Pespaye Akil’ler’e RUMİ 1426 MART 03 KASIM 129 Siyasetname – Nizamülmülk 02.31-04.27 Karabudun'un kağım kağşak kafasız panik atak serserisi..! /..Tanıdığım kalite zekaların en gerisi…! Gördüğüm korkakların en sünepesi ve yüzgöz olduğum yavşakların en süngerimsisi..! Kalpazan mı kalpazan../..Şarlatan mı şarlatan.. Bir şişe şarab uğruna kendi şarını bile satan.. Şerefsiz Şaman.! Sesini kes te beni iyi dinle.! Sen bu kaville değil İthaka’ya .. Karşıyaka’ya bile gidemezsin ,,, Niezsche’nin Ağladığı Zaman’a ağlamayı bırak ta.. Kaygusuz Abdal’a yan sen. Kimsin.? Kimin oğlusun.? Kimin doğurduğusun.? Hangi Yol’un yolcusu hangi Yolcu’nun Dostu’sun sen.? Ne kadar tanıyorsun kendini de beni tanıyormuş gibi yapıp yargılamaya kalkıyorsun sen.? Neyin nesi kimin sesi kimin nefesisin sen.? Tutturmuşsun bir isyan lakırtısı amma Hangi isyanın dünyası hangi dünyanın isyanısın sen..? Hangi sırrın musırrı hangi musırrın sırrısın sen.? Simyacıların kimyası bozulmuş ta haberimiz mi yok.? Kandır bakalım kendini kandır sayın Bahadır.! Nesneleştikçe özgünleştiğini ve özgürleştiğini sanıyosun öyle mi.? Ey öznesiz eylemsiliklerin hayalperest nihilisti;masturbasyon manyağı sefil kent mütecavezi.. Göçsüz göçebe.! Göçün çıkmış haberin yok lan senin.! Haydi.! İtiraf et.! Durma.! Ey patavatsızlıkta sınır tanımaz patagonyasız patagonyalı patır zavallı.! Sen gerçekte Tanrı’nın ta kendisi olmalıydın değil mi.? … Saldırgan öç öyle mi.? Isırgan göç öyle mi? Showenist temaşa öyle mi? Şeriklerin de seni bir matah zanneden sokak yosmaları öyle mi? Ha hayt güleyim bari.! Seni gidi felsefi hayta seni.! Acayip kahrolmuş ve kahrından çatlıyordur öyle mi.! Kah kah kah.! Bir kerre daha güleyim de kemrah gönlün bir daha kemrelenip gama dalsın iyicene.! Ooh.! Canıma değsin bir kez daha. Paha biçilemez sövgülerim . Terter tepinirken aşağılık zirvelerinin tepeleri üstünde. Mübarek ayaklarım eşliğinde.! .. Umurunda bile değilsindir valla.! Kim kimi sallamıyormuş artık iyice anla.! Çocuklarını emziren memelerin sahibi seni baş başa bıraktıy sa bu kafanla.! Korktuğundan yahut tiksindiğiden dolayı değildir vallah billah.! Yorulmuş yahut usanmıştır işte. Yetti gayri illallah.! … Hadi durma sarıl şişeye. Esrar çek. Kokaine yumul. Önüne gelen her kaltakla da pişpirik oyna. Silikon peltesi gibi yığıla kalıp başın ağrımaya başlayınca da. Kur’an niyetine . Zigikanalist Freud mevkuteleri oku. Eh.! Eşşek Cenneti diye bir Cennet rivayeti var ve doğruysa bu rivayet şayet. Boş kalabilmesi de asla caiz olabilmezdi nihayet. Bre beyinsiz cenabet.! … De gidinin avara kasnak haytası..Karabudun’un yüz karası.. Bütün dünyası bacakarası maymun iştahlı resesif para-zit.! Bilmez misin ki insan kendi gövdesinin bile mutlak meliki-sahibi değildir. Ve görmez misin ki senden başka kulu kölesi de yok gibidir handiyse bütünüyle sana müptela.! Malumatfüruş ükela.! Beni iyi dinle.! Şu gövden var ya şu gövden.!? Sana sormadan acıkır da diyemezsin” bana ne.!” Sana danışmadan uyuya kalır da diyemezsin “ayık dur lan uyuma.! “ Seni umursamadan def- i hacet’e kalkar da söz geçiremezsin “dur hele bi dakka.!” Olmadık yerde seni sıkıştırakor da.. Hiç uğramadığın herhangi bir Cami’nin helasına tıkıştırakor da. Sen bile şaşar kalırsın biçare hallerine imanım evradım olsun Bi izn-i lillah.! .. Dahası. Daha nice nice işler eyler de şu gövden.. Senden bağımsız senden özgür. Sayki sen sahib;Say ki sen efendisin. Ey ahmak teemmür.! .. Nice Hüseyni Derviş bu ahvali gayr-i ihtiyariyi bile şanına yakıştıramamıştır da.. Yemeden içmeden uykudan zifaftan kesilivermiştir de. Yine de söz geçirememiştir gövdesine bi cimcik amadeye razı. Çektiği eziyetten başka boşa giden zamana da hayıflar olsun Si-Gurk. .. Göçebe Göç’ten geçtiyse gayrı insan bile sayılmaz../..Yerlilik merlilik hikaye. Böyle eyler vikaye Sebzivari ‘ den mülhem bu Melami :” medeniyet dediğin dört zindan sekiz cehennem.” İki minare beş kubbe etmez teselli ../..Bütünüyle benim cesedim benim kemiğim benim kellem. Abdurrahman Arslan boşuna gubarmasın selatin camilerinde yaşanmadı bu din. Yaşandıysa tağutlardan ırak; yezidlerden bağımsız seyyaren bütünüyle yeryüzünde El Hak.! Ashab-ı Kehf aşkına Feqqun Raqabe “ Ya Huseyn.! “ Muhakkak. Yaşanmıştır Muhammed..Yaşanmıştır Ali..Yaşanmıştır Fatıma..Yaşanmıştır mutlak. Elhamdulillahi Rabb il Alemiyn.! Alel ıtlak../..Alel iştirak.! .. İt ne.! Gövdenden daha yakın daha bildik daha tanıdık. Kimin vardır ki ne.? O’na bile hükmedemezken elaleme hükmetmeye kalkarsın bir de. Öksürüğünü bile tutamazsın..Hapşırığını bile tutamazsın..Esnemene bile mani olamazsın.. Aç karnını bile doyuramazsın ve.. Cansıkıntını bile avutamazsın bir başına da. Aleme savaş açar kendine ram etmeye kalkarsın haline bakmadan... He mi.? “Gözümle görmediğime iman etmem.!” dersin de. Gözünle görmediğin bir virüse bile güç yetiremezsin sen.! Behey sersem.. Ne tavşan kadar cesaretin; ne koyun kadar metanetin yokken.. Orman’a Arslan avlamaya çıkarsın Öyle mi.? .. Behey böntürk.! Daha ne deyim sana ben. Bu saatten ahir. Geçmişler olsun demekten başka. Zahir.! .. Ne Ottoman Ailesi Devletin ebed müdded olabildi.. Ne Terakki Ailesi Cumhurıyetin payidar kalabildi. Bulanık sularda - puslu havalarda avlanmaktan vazgeç artık ta.. Adam gibi çalışıp el emeğin alın terin ile yaşayıp yaşatmaya bak sen. Bundan böyle Avcılık devri de geçti çiftçilik devri de.. Sanayi devri dahi handiyse geçmek üzre.. Bilgi Çağından bile bi haber olduğun o kadar açık ve net belli oluyor ki. Değil düşmanların dostların bile gülü gülüveriyorlar senin bu acınası hamasetlerine.. Bila istisna .. Bak benim Bahadır dostum.! Sen bu avara kasnak şairlerin vadilerinde ne mutlu türküm gazelleri filan okumayı bırak ta.. Bilgi ve İrfan Vadilerinde hiç değilse aç karnını doyurmaya yarayacak maharetler edinmeye bak. Unutma. Süngülerle bir memleketi işgal edebilirsin amma. Süngülerin üstünde oturarak asla ve kat’a idare edemezsin. Nasıl ki gövdeni razı etmeden gövden sana hizmet etmiyor. Aynen halklar da öyledir benim salak mütefekkir dostum. Aynen halklar da öyledir işte... Benim şair-i müstahdem şarlak marlak dostum.! .. Wesselam.!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Veysel Menekşe, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |