..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Politika > Nazlı Usta




13 Kasım 2009
Türkiye"de Demokrasi  
Türk-İş Sendikalar Konfederasyonu Örneği

Nazlı Usta


Türkiye'de demokrasinin oluşumu ve evrimi erken cumhuriyet döneminden itibaren tartışmalı bir konu olmuştur. Burada da bu mevzu Türk-İş Sendikalar Konfederasyonu örneği üzerinden analiz edilecektir.


:BCJH:
Demokrasi, genellikle devletlerin yönetim biçimi olarak değerlendirilmesine rağmen, her türlü organizasyonda ( bir sendika, bir siyasi parti, bir okul derneği,.. vb.) kullanılabilecek olan bir idare şeklidir. Bu çalışmada da, kelime anlamıyla “halk zümresinin iktidarı” demek olan bu kavramın, Türkiye’de güncel hayat içindeki işleyişi incelenecek; bu noktada da Türk-İş Sendikalar Konfederasyonu örnek olarak kullanılacaktır.
Türkiye tarihinde Türk-İş, demokrasinin temellenmesi için kapitalizmin içinden, sistemli bir işçi hareketinin patlak vermesi gerektiğini savunan Wood’a karşıt görüş olarak öne sürülebilecek güzel bir örnektir. “Ülke çapında hemen hemen tüm işkollarını kapsayan ilk örgütlenme” olarak tarif edilen ve 1952 yılında oluşturulan konfederasyon, günümüze kadar, devletle ve hükümetlerle “işbirliği” yapmış olmak sebebiyle eleştirilmiştir.
Türk-İş’in, bir konfederasyon olarak, sınıf temelli örgütlenme yerine, milliyetçiliği ön plana çıkaran, anti-komünist bir tutum sergilediği görülebilir. Yüksel Akkaya, bu tavırla, işçilerin sınıfsal temelde düşünmeleri engellenmeye çalışıldığını söylemektedir. Yıldırım Koç da bu noktada, “Sosyalist nitelikli bir programı benimseyen ve ‘işçi’ ‘çalışan’ veya ‘emekçi’ kimliğini öne çıkaran siyasal örgütlenmeler (…) işçiler tarafından benimsenmedi” demektedir.
Konfederasyon, kurulduğu 1952 yılından 1960’a kadar Demokrat Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi arasında kalmıştır. İşçilerin çoğunun DP’yi desteklediği, partinin de onların desteğini alabilmek için, bu sınıfa çeşitli haklar ve özgürlükler verdiği söylenebilir. Ancak DP bu dönemde, sendikaları kendi çizgisinde politize etmeye çalışmıştır. DP’nin, bu üst örgütü, “işçilerin resmi temsilcisi olarak tanımaktan çok, kendi siyasal iktidarına bağımlı kılmak için çabala[dığı]” söylenebilir.
Hükümetten bu kadar baskı gören konfederasyon, ülkeyi darbeye taşıyan sürecin sonunda, 27 Mayıs’a destek vermiş, DP’li olduğu bilinen Başkanını ve Yönetim Kurulu üyelerini ihraç etmiş, Başbakan Adnan Menderes’e bağlılık mesajı gönderdiği için Genel Sekreterine zorunlu izin vermiştir. Türk-İş’in, açıkça destek verdiği tek antidemokratik uygulama bu değildir. Konfederasyon, Türkiye tarihinde darbe olarak nitelediğimiz 12 Mart’a ve 12 Eylül’e de açıkça destek vermiştir.
Türk-İş Başkanlar Kurulu 12 Mart’tan sonra, “Bugüne kadar, Anayasa düzenine, dolayısıyla demokratik rejime bağlılığın en güzel örneklerini vermiş bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerinin, duruma, ortada hiçbir sebep yokken müdahale ettiğini söylemek mümkün değildir” açıklamasını getirmiştir. 12 Eylül askeri darbesinin ardından da benzer bir açıklama gelmiş, Türk-İş Yönetim Kurulu “ 12 Eylül’den sonra, yurdumuzun en büyük işçi kuruluşu olarak Milli Güvenlik Konseyi’ne yardımcı ve destek olmayı bir vatanperverlik saymaktadır.” demiş ve Türk-İş Genel Sekreteri ( Sadık Şide ) askeri yönetimin Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevini ifa etmiştir.
Buradan da görülebileceği üzere; demokrasinin işlemesi, işçi sınıfının, kapitalizmin karşısında ayakta kalabilmesi için bir yol olarak öne sürülen sendikalar, Türk-İş örneği üzerinden ele alırsak, Türkiye’de sağlıklı bir gelişme evresinden geçememiştir. İşçi sınıfına devrim için gerekli olan dinamizmi, Türk-İş gibi konfederasyonların veremeyeceği açıktır. Ayrıca, antidemokratik uygulamaların en başında sayılabilecek askeri darbelere, ülkede her görüldüğünde destek veren, açık ve net bir şekilde ordunun yanında, ona destekçi bir tavır alan bu konfederasyonun “demokrasi” bilinci de tartışmalıdır.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politika kümesinde bulunan diğer yazıları...
Cumhurbaşkanını Neden Halk Seçmemeli?
Türk Siyasal Hayatında Bir Lider: Bülent Ecevit
Ermeni Tehciri Meselesi
Disk, Tip ve Sosyal Politika İlişkisi
22 Temmuz

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Klasik Türk Müziği'nin Osmanlı'dan Cumhuriyete Geçişteki Değişimi ve Milliyetçiliğe Etkisi
"Benden Selam Söyle Anadolu'ya"
Demokrat Parti
12 Eylül
Türkiye - Ortadoğu İlişkileri
Körfez Savaşı ve Türkiye
Osmanlı - Türk Belgelerine Göre İttihat ve Terakki'nin 1915'te Ermenilere Yönelik Politikaları*
Türkiye Cumhuriyeti'nde Resmî Yurttaş Profilinin Evrimi*
Erken Cumhuriyet Dönemi"nde Emek Tarihçiliği ve Türkiye"de Sendikacılık
Türk - Kürt Sorunu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Doğru Nerede [Şiir]
Sorgu [Şiir]
Tek Sen [Şiir]
Zordu [Şiir]
İstanbul'da [Şiir]
Ne Deseydim? [Şiir]
Bilirim [Şiir]
Dilsiz Uşak ve Yaratılan Simetriler [Öykü]
Akıllılık ve Delilik Üzerine... [Öykü]
İki Bardak Çay [Öykü]


Nazlı Usta kimdir?

Değişken ruh hali değişik yazılar. Bazen iç yakan bir acı, bazen siyasi bir eleştiri. Günlük hayat gibi. Dünya gibi. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Görünür görünmez her şey... Yaşadığımız, yaşamayı istediğimiz, bir gün yaşamayı hayal ettiğimiz her şey... Bütün ihtimallerden ve çevremde olan, gözüme batan, ayrıntıda kalan herkesten...Her şeyden...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Nazlı Usta, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.