..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Tarihe Yön Verenler > nazlı usta




30 Mart 2008
Demokrat Parti  
nazlı usta
Bu yazı, Demokrat Parti'ye kısa bir bakış; dönem için de bir özettir.


:DBEH:
Demokrat Parti Türk siyasal hayatında, çok partili hayata geçiş döneminde yaşananlarla, ilk demokratik seçimin gerçekleşmesinde pay sahibi olmasıyla, on sene boyunca halk desteğiyle tek başına iktidarda kalmasıyla, iktidar süresince gerçekleştirdiği atılım hamleleriyle, demokratik tutum ve davranışlardan uzaklaşıp otoriteryan bir hâl almaya başladığında yaşadığı ve yaşattığı Türkiye’nin ilk darbesiyle ve ardından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk olan – hâlâ çok tartışılan - idam tecrübeleriyle bugüne kadar en çok dikkat çeken ve konuşulan partilerden biri olmuştur. Tek parti CHP’si döneminin fiili son buluşuyla Türk siyasal hayatında farklı bir kapı açılmış; Demokrat Parti ile bu yeni düzen içinde de yeni bir geleneğin temelleri atılmış, muhalif gruplar Demokrat Parti çatısı altında toplanmıştır.
Bu konuya bu derece dikkatle eğilmem yukarıda saydığım birçok “ilk” olma özelliğini bünyesinde barındırıyor olmasından başlar. Ayrıca siyasal hayatımızda bolca deneyimlediğimiz ve bu bolluk içinde şanslı sayıldığımız (!) darbe kültürümüzün oluşması da bu dönemle başlar. Her açıdan dikkate değer olduğu kadar, bu noktası bile yeterince önem taşımaktadır.
Demokrat Parti dönemi çalışırken karşılaştığınız ilk şey; halkın yoğun sevgisi ve desteği, genişçe arka çıkılan – doğru ya da yanlış uygulanmış – politikalar ve “halka inme” nin ne derece başarıyla gerçekleştirildiğidir.
Demokrat Parti’nin 1950 seçimlerini kazanmasının sebebi, CHP iktidarının 27 senedir yapamadıklarını yapmış olmasından ileri gelmektedir. CHP, halk partisi olarak görünse ve halkçılık söylemini altı oku arasına yerleştirse de; halka inememiş, “Halk için halka rağmen” sloganını kullanmış, halkın yeterince bilemeyeceğini düşündüğü kararların alınmasında yardım beklediği elitleri tüm aşamalarda kullandığı için elitist bir oligarşi kurmakla suçlanmıştır. CHP kadrolarındaki bu yüksek kesimlerin aksine, Demokrat Parti içindeki isimler, öncelikle, halk arasından gelen kişiler olduklarından halkla bütünleşmeleri çok daha kolay gerçekleşmiştir. Halkın onlarda gördüğü şey, tek kelimeyle ifade edilmek gerekirse “samimiyet” olmuştur.
Demokrat Parti iktidarı döneminde dikkat çeken temel şey, yatırımlar konusunda çok ciddi adımların atılmış olmasıdır. Demokrat Parti, tek parti CHP’sinin devletçi düzenini değiştirmiş, görece liberal adımlar atıp özel sektöre kapılarını açmış, buna yardım etmek için son sürat altyapı yatırımları yapmış, KİT’lere ağırlık verilmeye başlanmış olsa da aslında görülüyor ki; bu notada hedeflenen şey Smith’çi bir liberalleşme değildir. Burada devlet tüm heybetiyle köşede durur, her adımda onun onayı istenir, oyunun kurallarını o koyar; fakat öte yandan da devletçi politikalardan daha liberalleşmiş bir ortam yaratılır.
Demokrat Parti’nin otoritesini sağlamlaştırmak adına on senelik iktidarı döneminde kullandığı şey “popülizm” olmuştur. Bu kavram, CHP halkçılığının, halkın destekleyeceği bir formatını oluşturmuştur. “Demokrat Parti’nin başarısı halkçı ideolojiyi popülist bir biçimde yeniden yorumlamasında yatar.”
DP’nin popülist söylemini kurmasında, o dönem Türkiye’sinde sınıfsal farklıklıkların göze batar bir şekilde ayrışmamış olmasının da büyük etkisi vardır. Bu ayrışmamış grupları bütünlükçü bir söylemle bir arada tutmak bu açıdan çok daha kolay olmuştur. Ayrıca halk bloğu – bürokratik elitler kutuplaştırması da, CHP’nin elitist tavrından yıllarca çekmiş olan halkı DP’ye yaklaştıracak bir olay olmuştur.
DP’nin popülizmini destekleyen bir başka mekanizma ise patronaj ilişkileri çerçevesinde kazancın yeniden bölüştürülmesi meselesidir. “Patronaj sistemi kaynak dağılımı ve gelir bölüşümü politikalarını siyasal desteğe yönelik bir biçimde etkileyen bir yaklaşımdır.”
Halkın DP’ye yaklaşmasını sağlamış bir başka nokta ise, isteklerinin gerçekleştiriliyor olmasını somut bir şekilde görmeleridir. Demokrat Parti, tek parti CHP’si döneminden sonra kendini ve ekonomisini olduğu gibi gelişmeye yöneltmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu birçok işletme,kuruluş, KİT,.. bu dönemde açılmış ve partinin bu amacını gerçekleştirmesi yolunda hizmet etmiştir. Bu gelişme tablosunda öne çıkan şey ise, plansız bir büyüme gerçekleştirilmesi, ve bir süre sonra ekonominin tıkanmasıdır. Popülist bir politika izlenmesi sonucu, parti ileri gelenleri kalkınmanın ihtişamına kendilerini kaptırmışlar ve bu yüzden duraksamanın yanlış olacağını düşünmüşlerdir. Dış borç probleminin ortaya çıkması ve o noktadan sonra da DP’nin korumacı ve baskıcı politikalara başlaması da burada gerçekleşir. Yani DP’nin son dönemlerinde görülen baskıcı politikaları, ekonomideki tıkanmaya bağlamak gerektiğini söyleyebiliriz. Yaptığı iş kötüye gitmeye başlayan her insan gibi, DP ve vekilleri de, düşüşe geçen tablo hakkında eleştiri duymak istememişlerdir.
Demokrat Parti ve onun iktidar dönemi, bugüne aktarılan hatalarıyla, miras bıraktıklarıyla, Türkiye’ye tanıttığı popülizm uygulamalıyla, tesisine yardım ettiği demokrasi ile ve yaşadığı darbe ile siyasi hayatımızda önemli bir yerde duran, temel taşlardan biridir. DP’yi anlamak için popülizmi, patronaj ilişkilerini, dönemin koşullarını, halkla ilişkileri, liderlerin kişiliklerini - hırslarını - ve tek parti döneminin eksikliklerini iyi bilmek gerekir. Bu konu incelenirken yapılan en büyük hata ise; bugünün gözlükleri, bakış açısı ve konjonktürü ile analiz yapmaya çalışmaktır.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tarihe yön verenler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Klasik Türk Müziği'nin Osmanlı'dan Cumhuriyete Geçişteki Değişimi ve Milliyetçiliğe Etkisi
12 Eylül
Türkiye - Ortadoğu İlişkileri
Körfez Savaşı ve Türkiye
Osmanlı - Türk Belgelerine Göre İttihat ve Terakki'nin 1915'te Ermenilere Yönelik Politikaları*
Türkiye Cumhuriyeti'nde Resmî Yurttaş Profilinin Evrimi*

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Benden Selam Söyle Anadolu'ya"
Cumhurbaşkanını Neden Halk Seçmemeli?
Türk Siyasal Hayatında Bir Lider: Bülent Ecevit
Erken Cumhuriyet Dönemi"nde Emek Tarihçiliği ve Türkiye"de Sendikacılık
Ermeni Tehciri Meselesi
Disk, Tip ve Sosyal Politika İlişkisi
Türk - Kürt Sorunu
Türkiye"de Demokrasi
22 Temmuz

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Doğru Nerede [Şiir]
Sorgu [Şiir]
Tek Sen [Şiir]
Zordu [Şiir]
İstanbul'da [Şiir]
Ne Deseydim? [Şiir]
Bilirim [Şiir]
Dilsiz Uşak ve Yaratılan Simetriler [Öykü]
Akıllılık ve Delilik Üzerine... [Öykü]
İki Bardak Çay [Öykü]


nazlı usta kimdir?

Değişken ruh hali değişik yazılar. Bazen iç yakan bir acı, bazen siyasi bir eleştiri. Günlük hayat gibi. Dünya gibi. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Görünür görünmez her şey... Yaşadığımız, yaşamayı istediğimiz, bir gün yaşamayı hayal ettiğimiz her şey... Bütün ihtimallerden ve çevremde olan, gözüme batan, ayrıntıda kalan herkesten...Her şeyden...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © nazlı usta, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.