..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Yazarlar ve Yapıtlar > Nazlı Usta




31 Ekim 2008
"Benden Selam Söyle Anadolu'ya"  
Nazlı Usta
Bu yazı Dido Sotiriyu'nun "Benden Selam Söyle Anadolu'ya" adlı eseri hakkında yazılmış bir incelemedir.


:DAHH:
1909'da Aydın'da doğan sol görüşlü ve militan kişilikli Sotiriyu,barış savaşçısı olarak anılan bir yazarımızdı. Türkiye doğumlu olup 1922 yılında gerçekleşen zorunlu göçle Anadolu’dan ayrılarak Yunanistan’a amcalarının yanına yerleşen Rum azınlıklarındandır.13 yaşında İzmir’den bir vapurla ayrılırken gözyaşlarına boğulan Yunanlı yazar Dido Sotiriyu, anılarını ‘Benden Selam Söyle Anadolu’ya’ adlı romanında anlatmış. Bütün hayatı, mücadelelerle geçmiş bir yazar olarak da anılmaktadır.Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin en gergin olduğu dönemde bile Türkyeyle Yunanistan dostluk ve barış için sesini yükseltmekten korkmayan bir yazardı. Özellikle ülkesinde kadın hakları mücadelesinde ön saflarda yer almış bir yazardı. 20. yüzyılın zor dönemlerine tanıklık eden Sotiriyu, ölümden hiçbir zaman korkmadığını söyler, ‘Beni korkutan tek şey, yavaş yavaş kaybolan ve kıymetli anılarımı da beraberinde alan hafızam’ derdi.Yazarımızın Türkiye ile ilgili etkileyici kitaptan alınan bazı sözleri:
“Babamın bir sabun fabrikası vardı. Babam da buraya gelmek istemedi, çünkü orada birçok arkadaşı vardı. Biz Türkleri çok seviyorduk, çok iyi anlaşıyorduk. Düşmanlık nedir bilmezdik. İzmir'i o kadar severdik ki şarkılar bile bestelemiştik.''
Bu alıntıda da görebileceğimiz gibi Rum asıllı olan yazarımız Türkiye’ye ayrı bir hayranlık beslemekteydi.Yazarımız aynı zamanda ‘Türk-Yunan Dostluğu Yazıları Komisyonu’nun da kurucusudur.
1962 yılında yayınlanan Benden Selam Söyle Anadolu’ya adlı kitap 1982 yılında ‘Abdi İpekçi Barış ve Dostluk’ ödülünü almış bir eserdir.

Kitapta ilgi çeken, beni etkileyen ve dönemin ekonomisini anlatan bazı sözleri paylaşmak gerekirse;
•     Şevket’in bana karşı beslediği güven, bir olaydan sonra daha da pekişerek arttı. Çoğu Türk köyleri gibi onun köyü de olabildiğine geriydi; doktorun ve öğretmenin ne olduğunu bile bilmezdi zavallılar. Birisi hastalandığı vakit, yakınları civar kasabasındaki şöhretli bir müzzine danışmak için üç saat yol tepmek zorundaydılar.(sayfa:24)
•     Bana bir mum yak... Belki Allahlarımız da bizim gibi arkadaş olurlar. (sayfa:25)
•      Hani Avrupalılar gibi giyinmiş adamlar var ya, şehirden kalkıp bizim köylere geliyorlar ve toptan satın alıp gidiyorlar ürünümüzü. (sayfa:26)
•     Köylünün nasıl çile çektiğini biliyordum çünkü içim kan ağlıyordu bu duruma.(sayfa:40)
•     Eğer biz Türkler açsak ve ıstırap çekiyorsak, bunun bütün sebebi, servetlerimizi ve ticaretimizi ellerinde tutan gavurlardır! Bunların istismarına ve küstahlığına daha ne kadar göz yumacağız? Gavur mallarını satın almayın. Onlarla her türlü ilişkiyi kesin...ne ihtiyacınız var dostluklarına? Onlarla sözümona kardeşçe geçinmek size ne kazandırıyor? Siz samimi olarak onlara sevgi ve servetlerinizi ikra ediyorsunuz ama onlar...(sayfa:51)
•     Hem köylü olup, hem ilerlemeyi arzu etmenin kötübir şey sayılmayacağını, boşu boşuna anlatmaya çalışıyordum onlara.Ama bir ara ahbaplık edip kendisinden çok şeyler öğrendiğim bir Türk dilencinin dediği gibi: ‘Körler mahallesinde ayna satıyordum... (sayfa:55)
•     Hiçbir işe yaramayan bir adamım ben aslında, diyordu. Ama yürek sahibiyim. Git bir de İstanbul’daki Rum zenginlerine bak... İnsan aklını kaybeder: Odalar dolusu altın var her birinde! Ama yurtseverliğin damlası yok! Ceplerine giren paradan başka bir şey bilmezler! (sayfa:140)
•     Tam o sırada işte, doğru sözlü, tok sesli, korkusuz bir adam belirdi. Bütün suçları döktü ortaya. Türkiyenin dirildiğini ilan ediyordu bu adam. İsmi Mustada Kemal idi. Uzun zamandır Türk anası böyle bir evlat getirmemişti dünyaya. (sayfa:146)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Klasik Türk Müziği'nin Osmanlı'dan Cumhuriyete Geçişteki Değişimi ve Milliyetçiliğe Etkisi
Demokrat Parti
Cumhurbaşkanını Neden Halk Seçmemeli?
12 Eylül
Türkiye - Ortadoğu İlişkileri
Körfez Savaşı ve Türkiye
Türk Siyasal Hayatında Bir Lider: Bülent Ecevit
Türkiye Cumhuriyeti'nde Resmî Yurttaş Profilinin Evrimi*
Erken Cumhuriyet Dönemi"nde Emek Tarihçiliği ve Türkiye"de Sendikacılık
Ermeni Tehciri Meselesi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Doğru Nerede [Şiir]
Sorgu [Şiir]
Tek Sen [Şiir]
Zordu [Şiir]
İstanbul'da [Şiir]
Ne Deseydim? [Şiir]
Bilirim [Şiir]
Dilsiz Uşak ve Yaratılan Simetriler [Öykü]
Akıllılık ve Delilik Üzerine... [Öykü]
İki Bardak Çay [Öykü]


Nazlı Usta kimdir?

Değişken ruh hali değişik yazılar. Bazen iç yakan bir acı, bazen siyasi bir eleştiri. Günlük hayat gibi. Dünya gibi. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Görünür görünmez her şey... Yaşadığımız, yaşamayı istediğimiz, bir gün yaşamayı hayal ettiğimiz her şey... Bütün ihtimallerden ve çevremde olan, gözüme batan, ayrıntıda kalan herkesten...Her şeyden...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Nazlı Usta, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.