Sinerji heyecan verir. Ve eski modası geçmiş alışkanlıklarımızdan bizleri kurtardığı gibi mutlu olmamızı da sağlar. Yaşamımızın her alanında sinerjiyi doğru kullanıp başarı göstermiş kişilere rastlamışızdır. Sinerji; iş hayatımızda, aile hayatımızda, eğitim-öğretim hayatımızda ve sosyal hayatımızda olumlu olumsuz bizleri etkilemiştir.
Daha önceki yazımda sinerjinin 1+1=2 olduğunu ve doğada dahil var olduğunu yazmıştım. Sinerji beraberinde huzuru, hoşgörüyü, sabrı ve güveni de yanında getirir. Hayallerimizin gerçeğe dönüşmesini sağlar.

Geçen aylarda, bahar gibi havayı görünce sahile uzandım. Daha sonra Zeytinli belediyesinin yeni düzenlediği parkı gezmeye başladım. Spor aletleri ne güzel düşünülmüştü! Bir ikisini denedim ve dinlenmek için güneşe sırtımı verdim. Hemen yanı başımda oturmakta olan orta yaşlı bir çift tartışıyorlardı. İster istemez kulak verdim:

“Kadın yaşlı annesine gitmek istiyordu. Erkekte çocuklarla 1 haftalığına Uludağ’da kayak yapmak ve beyaz karların keyfini çıkartmak. Kadın ısrarla annesini özlediğini ve belkide ölebileceğini, onu hiç göremeyeceğini iletirken duygusal davranıyordu. Erkek, bir haftalık izin aldığını başka izni kalmadığını, şirketin ona ödül olarak verdiği bu tatilin kaçırılmaz bir fırsat olduğunu ısrarla vurguluyordu...”

Yukarıda tartışma devam ederken, düşüncem şu olmuştu. Keşke sinerjilerini devreye soksalar. Yani ortada buluşsalar. Nasıl mı? Birden fazla 1+1 fikri var. Annelerine birlikte gidip 1 gün kalırlar ve gönül aldıktan sonra tatil yapabilirler. Veya tatil dönüşü annede kadın kalır, çocuklar ve baba evlerine dönerler. Böylece her ikiside isteklerine kavuşmuş olurlar. Ben bunları düşünürken;

-” Zaten hep böylesin. Hep senin dediğin olmuştur. Benim ve annemin senin gözünde hiç değeri yoktu. Ne halin varsa gör. Al tatilini başına çal!..” sözleri kulağıma çalındı! Sinerji negatif kullanılmıştı.

Düşündüğümün tam aksine...Aklıma hoş bir fıkara geldi. Gülümsedim, eve doğru yol alırken...

“ Çocuk dedesine sorar. Tam kırk yıldır evlisiniz ve sizleri hiç kavga ederken görmedim. Bunu nasıl başardığını merak etmiştir. Dede gülümser ve,’nineni başka köyden gelin aldığım zaman at arabama ninenin 3-4 eşyasını da koyup benim köye yol aldık. Yolda at tökezledi ben ise...bu birrrrrrrrr...dedim. Az gidince at tekrar tökezledi ben yine,..Bu ikiiiiiii...Dedim.
Köye yaklaştığımızda aynı tökezlenme yine olmuştu. Ben attan inip, cebimden silahımı çıkartıp atı vurdum. Ve...Bu da üççççççççç...dedim. Ninen aşağı inip yanıma varıp, hesap sordu.

-“Peki bu eşyaları biz nasıl taşıyacağız beyyyy?!” Diye.

Bu kez ona döndüm ve,..

-“Bu birrrrrrrrr...”dedim.

İşte o gün, bugün kavgasız gürültüsüz yaşamımız devam ediyor oğlum.’ “

Bir insan hem sezgisel hem yaratıcı ve görsel olan sağ beynini, hem de analizci, mantıksal ve sözel olan sol beynini kullanabilirse bütün beyin tam randımanlı çalışıyor demektir. Ve zihnimizde ruhsal sinerji her zaman olumlu olur.

Yüzünüzden gülücük gönlünüzden bahar eksik olmasın. Kalın sağlıkla...

Emine Pişiren/Edremit Olay Gazetesi/Nisan.2008