Ben bir öğretmen değil, bir uyandırıcıyım. -Robert Frost |
|
||||||||||
|
Bir yedincisini kutladığımız, Aydın 7. Didim Şiir ve Şairler Şölenimiz mükemmel ve sorunsuz geçti. Yurdumuzun her ilinden gelmiş yüze yakın şairi; birarada tutmak, onları ağırlamak ve herbirini memnun etmenin güçlülüğünü çok iyi bilenim. Aydın Şairler Derneği Yönetimini gözardı etmemek gerekir. Ayrıca şiir yolculuğumuzdaki başarısını kutlamak gerekir. Etkinlik sonrası şairlerimiz tek tek vedalaşıp gitmeleriyle otel boşalmıştı. Grand Didyma Oteline sessizlik yayılmıştı. Şiir yolcularımızı uğurladıktan sonra ben, eşim, M.Halil Arık hocamız ve eşi otelde kalış süremizi iki gün daha uzattık. Böylece Didim'i daha yakından tanımış olacaktık. Gündüz; mavinin iki rengiyle buluşan gözlerimiz ve tenimiz akşamları; karanlığı kucaklayıyor denizi dalgalandıran kıyı ışıkları renk renk akisler çiziyiyordu. Kordon boyu sıralanmış cafe ve barlardan karanlığı yırtan akortsuz yaylı sazlardan havaya yükselen müzikler yayılmaktaydı. Sesler bir biririne karışıp gürültü kirliliği yapmaktaydı. M. Halil hocamın eşi iki eliyle kulaklarını kapatıyordu. Bu durumdan onların da oldukça rahatsız olduğunu anlıyordum. Kulaktan kulağa sesli önerilerimizi birbirimize iletiyor, gürültüden birbirimizi anlamak mümkün değildi. Neyse ki Halil hocamızın eşi duruma hakim oldu. Biraz uzaklaşınca az önce onlara söyleyemediğim düşüncemi açtım: Amacım daha sakin bir alana çekilerek sohbetimizi demlemekti. "Bu nasıl gürültü , bari güzel olsa dinleriz!" "Nerdee bizim şair ve ses sanatçılarımız ?" Aydın Şairler Derneği Bşk. Şükrü hocam katılım listesini titizlikle hazırlamıştı. Her şair sırası geldiğinde adı okunuyor, sahneye gelen şair şiirini okuyup yerine geçiyordu. Öyle şiirini okuyup çaktırmadan gidenler yoktu etkinliğimizde. Şairlerin katılımı memnuniyet vericiydi. Sabahlayacağımızı düşünüyordum: Öyle ya, 100'ün üzerindeki şairi nasıl dinleyecektik? Neyse ki ses sanatçılarının ve ozanların neşeli türkü ve şarkılarıyla keyifli bir şiir şöleni yaşamıştık. Ve geceyi Devlet sanatçısı Engin Çır'ın o nadide yorumu ve besteleriyle ruhlarımız tad almış, kaygılar sis olmuştu. Şiirlerini okuyamayan şairlerimiz ertesi güne kalmıştı; böylece düşündüğüm kaos yaşanmamış, korkulan da olmamıştı. İlk kez katıldığım 7. Didim Şairler buluşmasının ikinci gecesi de birinci geceyi aratmamıştı. Üstelik etkinliğimizi besleyecek olan 6 ses ve saz sanatçısı da yüreklerimizi taşıyan şiir kervanımıza yetişmişti. Edebi sanatın fonotik sanatla buluşmasının keyfini yaşadık. İkinci gece de 100 kadar şiir gönüllüsü ile birlikteydik. Sakin ve sorunsuz 2 mükemmel gün geçirmiştik. Sahi bu arada gözden kaçırmadığımız bir noktayı da eklemek istiyorum. Didim Grand Didyma Otelinin yemekleri harikaydı. Birbirinden leziz sabah ve akşam yemeklerinin tadını unutamayacağız. Servis ve otelin hijyenik temizliği gözümüzden kaçmış değildi. Kat görevlilerini "odamız temiz, boşuna yorulmayın, biz çıkınca temizlersiniz," dediğimiz halde dikkate alınmamıştık. Akşam odalarımıza adım attığımızda ilk günkü gibi temiz bulmuştuk. Mis gibi sabun kokuları odamızı sarmıştı. Ayrıca tekne gezisiyle mavi yeşilin buluştuğu Didim koyları nefisti. Gözlerimiz adeta huzuru içerken ciğerlerimiz havaya yayılan kekik kokularıyle beslendi. Tabi yalnız gözlerimiz beslenmemişti; Midelerimiz de leziz tatlarla buluşmuştu. Bu arada teknede neşeyi bizlere bulaştıran Şükrü Öksüz ve Halise Tekbaş şairlerimizi kutlamadan geçemeyeceğim. Tabi "sürpriz" dediği suların üzerimize döküldüğünü hiç tahmin etmemiştim... Halise hanımın bulunduğu alan adeta pozitif enerji saçıyordu.Onun bulunduğu alan etkinliğimizin en şen ve en hareketli köşesiydi... Beni en çok heyecanlı kılan neydi biliyor musunuz? Yeni yüzler ve gönül dostlukları edinmemin yanı sıra onların gönül çiçeklerini ektikleri alanlarda gezinmekti. Şair lerimizin, yazarlarımızın gönül emekleriyle, şiir ve romanlarıyla gözlerim buluşunca ben bir başka doluydum. Kimse bilmez bu ruh hallerimi tabi...Kısacası ben onlarla birlikte odamda sükut halindeyken hiç yalnız değildim. Özellikle 25 kitaba imza atmış eğitim gönüllüsü M.Halil Arık hocamızın 100 şaire kitap imzalaması gecemizin en anlamlı edebi süpriziydi. Duygulanmamak elde değildi. HA GAYRET isimli ikinci şiir kitabının ön sözünde adımı görmekle gönlümde edebi şölen yaşatmıştı. Başta etkinliği düzenleyen büyük emekler veren; Aydın Şair ve Yazarlar Derneği Bşk. Şükrü Öksüz beye ve yönetimine, yurdun her ilinden gelen tüm şiir gönüllülerine, ses ve saz sanatçılarımıza katılımlarından dolayı sonsuz teşekkür ederim. Yeni bir etkinlikte buluşma dileği ile. Selam ve sevgilerimle TC Emine Pişiren Aydın/Didim
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Emine Pişiren, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |