Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
Bedenin yalnız, bedenin sahipsiz, bedenin aşksız upuzun yatarken rüyalarına mı girmemi hayal edersin yoksa tenine dokunmamı mı? Hiçbir hayali gerçekleşmemiş sevgili söyle ne istersin? Dudakların kurak topraklar gibi çatladığında ellerimle avuçlar dolusu su mu taşıma mı daha çok dilersin yoksa dudaklarından öpmemi mi dilersin? Söyle kaç kör kuyuya dilek için para attın ve kaç kez Yusuf yüzlü delikanlıların arkasından bakakaldın? Söyle sevgili aşk adına nelere katlandın? Bir ressamın önünde ateşli bedeninin resmini çizdirirken kendini kaç kez cehenneme attın.Kaç kişinin yüreğini yakarken sen kaç kez buz kırıklarının içinde yattın.Eriyip giderken vücudundan buz sarkıtları kaç kez hislerine kar yağdırdın.Ellerin buz tutarken kaç defa sevda bahçelerine gül dikmeye çalıştın.Her seferinde yüreğini ezsen de çiğnemedin kan kırmızısı karanfilleri ve sevdin yine kanayan yaralarını.Söyle sevgili kendinden ne istedin? Avuçlarında söndü mü orman yangınları? Ne istedin ellerinden bir gül uğruna neden kırdın bütün parmaklarını? Söyle sevgili şiir yazmak varken neden kazıdın duvarları? Sevgi adına uzanmak varken, sevgilinle yan yana, söyle sevgili kaç kez morgun metal yataklarına yapayalnız yattın.Hep öldün hep dirildin mi, sen bunun adına aşk uğruna yaşamak mı dedin.Söyle sevgili bunu nasıl söyledin.Nasıl dudaklarına ihanet ettin ve niçin yüreğine bunu ezberlettin. Kanın bir nehir gibi akarken damarlarından vücudundaki coşkuyu hiç mi hissetmedin? Söyle sevgili sana şarkılar mı söyleyeyim yoksa birbirimize sarılıp yatarken çıkardığımız sesleri mi sana dinleteyim. Çatlak dudaklarına sağnak sağnak yağmurlar mı dökeyim.Söyle ihanete, zulme uğramış sevgili, bedeninden duru sular çıkararak yüreğine su mu serpeyim. Söyle seni nasıl seveyim? Ağaç diplerinden uzayıp gider dağ rüzgarları ve gider bir kurt sürüsüne koklatır ceylan korkularını.Ah benim ceylan bakışlı, ürkek yaratılışlı sevgilim! ..Söyle bütün korkuların üzerine gelirken tecavüze uğradın mı? Hangi bakışın altında sildin gözyaşlarını. Sen yıldızların altında seyrederken gece kuşlarını, hangi karanlık ürküttü yüreğini. Söyle artık söyle yüreğinden utanma, utanma duygularından çevir Allah'a ellerini ve de ki ben ne cennete ne cehenneme ne de arafa layığım.Ben layık olmadığım şeyler yaşadım çünkü.Artık ben bana layık olan şeyler yaşamak istemekteyim.Söyle sevgili utanmadan söyle sen kendinden utanırsan bütün insanlık kendinden utanır. Sadece karanfil kokulu bir gecede yıldızları seyretmek ve aşkla sonsuzlaşmak istediğini söyle.Şunu bil ki seni herkes bırakırsa ben yanındayım.Çünkü gemiyi önce fareler terk eder.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |